Haber Merkezi – Cezayir, 1979 yılında “Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi” ve “Siyasal Haklar Sözleşmesi” gibi birçok uluslararası anlaşmaya taraf olmuş ülkeler arasında yer alıyor. Cezayir anayasası normlar hiyerarşi ilkesine göre aynı zamanda uluslararası antlaşmaların iç hukuktaki üstünlüğüne de yer veriyor. Bu husus 10 yılın ardından tekrar elden geçirilen 1989 tarihli Anayasa Konseyi tarafından da hatırlatılmış üstelik.

Kadına yönelik haklar sadece yasalarda

Ceza kanununda tecavüz bir suç olarak sınıflandırılır ve cezalandırılır ama bu düzenleme saldırının yeterliliği için belirtilen koşullar çok kısıtlayıcı nitelik taşıyor. Tecavüzün suç olarak sayıldığı ülkede buna şart olarak mağdurun “rızası”nın olmamış olması ve penetrasyonun olmaması gerekliliği belirtiliyor. Ceza kanunu kapsamında cinsel taciz ve ensest de cezalandırılır. Yasal düzenlemeler kadını korurken, bunun yaşama yansıması pek de öyle olmadığı ortada.

Yılın ilk çeyreğinde 14 kadın katledildi

2020 yılı toplamda 54 kadının katledildiği Cezayir’de bu sayı 2019 tarihinde 60’ı gösteriyordu. Pandemi koşullarının ağırlaştığı tüm dünya ülkeleri gibi Cezayir’de yaşıyor ve işsizlik, ekonomik kriz gibi etmenler ülkeyi ve ülke kadınlarını da ağır derecede etkiliyor. 2021 yılının ilk çeyreğinde Nisan ayının başına kadar basına yansıyan kadın katliamları vakası ülkede 14 olarak işaret ediliyor.