Çocuklarının hikayelerini duyurmak için direniyor
Gazzeli Doha Al-Saifi, yaşamını yitiren çocuklarının bir sayı olmadığını hayatlarının ve her birinin bir hikayesinin olduğunu belirterek, o hikayeleri duyurmak için mücadele ettiğini anlatıyor.

NAGHAM KARAJEH
Gazze - İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne saldırıları devam ediyor. Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği ve yaralandığı Gazze Şeridi’nde yaşam her an zorlu geçiyor.
Gazeteci Duha El-Saifi, 2025 yılının Ramazan Bayramı'nın ilk gününde evinden ayrılmaya hazırlanırken, çocuklarıyla geçirdiği son anları olduğunu bilmediğini belirtti.
Doha Al-Saifi, Gazze’nin kalıntıları arasında kısık sesle yaşadıklarını ajansımıza anlattı. Hiçbir yerin güvenli olmadığını bildiklerini ancak çocuklarını biraz olsun rahatlatmak için dışarı çıkardığını belirten Doha Al-Saifi, şunları söyledi:
"Güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu biliyordum ama çocuklarımın mutlu olmasını istemem korkularımı geride bıraktı. Kendi kendime sürekli, 'Eğer küçücük bir mutluluk şansı varsa, bu yıl bir kez bile olsa onların olsun' diyordum. Bombardıman ve silah sesleri arasında bayrama hazırlandık. Son dakika tereddüt etmemize rağmen en küçük oğlum Usame'nin bisikletini de aldık. Yol kolay değildi.”
‘Her şey durdu’
Kız kardeşinin sığındığı okula dört çocuğuyla birlikte gittiğini belirten Doha Al-Saifi, okulda bayramlaştıklarını dile getirdi. Doha Al-Saifi, “Çocuklar okul bahçesinde oynadı ve kahkaha attı. Çocuklarımın okul bahçesinde koştukları anları görmem son oldu” dedi. Bir anda ani bir flaş patlaması yaşandığını ve ardından büyük bir patlama yaşandığını anlatan Doha Al-Saifi, “Patlama sesi duyuldu ve sonra her şey durdu. Sanki bir şey beni yerimden çekmiş gibi hissettim ama ağırlığımı hissetmedim" şeklinde konuştu.
Çocuklarını kaybetti
İsrail hava saldırısında bir okulun hedef alındığı insan hakları örgütlerinin raporlarında da yer aldı. Doha Al-Saifi saldırıda üç çocuğu Rital (13), Nur (10) ve Usame'yi (4), kız kardeşini ve onun üç kızını kaybetti. O anda, felaketin büyüklüğünü kavrayamamıştı. Gazze'deki Baptist Hastanesi'nde yirmi günden fazla süren komadan uyandığında, kendini yaşamla ölüm arasında buldu; konuşamıyordu, yüzü yara bere içindeydi ve alt çenesi tamamen kopmuştu. Çevresindeki sesler zayıftı ve ona yöneltilen sözler gözyaşlarıyla dolu fısıltılar halinde geliyordu: "Bak, Duha... bizi affet." Zorlukla elini hareket ettirebildi ve ilk sorusunu küçük bir tahtaya yazdı: "Çocuklarım iyi mi?" Kısa bir cevap geldi: "Kuş oldular cennetteler."
‘Hayatta kalmak ağır bir sorumluluk’
Doha Al-Sayfi mucizevi bir şekilde ölümden kurtuldu. Doktorlar bir daha konuşamayacağını söyledi ama Doha Al-Saifi’nin sesi de geri geldi. Doha Al-Sayfi, kısmi işitme kaybı, sol elinde kesik ve çok sayıda kemik kırığı da dahil olmak üzere ciddi yaralanmalar geçirdi. Onlarca ameliyat geçirdi ve hala tedaviye ihtiyaç duyuyor. Doha Al-Saifi, "Hayatta kalmak bir rahatlama değil, ağır bir sorumluluktu. Çocuklarımın hikayesini anlatmak ve onların bir haber bültenindeki rakamlar olmadığını söylemek için hayattayım" şeklinde konuştu.
Hayalleri ellerinden alındı
Çocukları arasında, 12 yaşındaki Seyfülhak mucizevi bir şekilde katliamdan kurtuldu. Baskın sırasında kuzeniyle birlikte okul bahçesindeydi ama o sadece küçük yaralar aldı. Doha Al-Saifi, yaşananlarla ilgili "Çocuklarımız pek bir şey hayal etmiyordu... biraz oyun, güvenlik ve belki de bayramın gerçek anlamını yaşayabilecekleri bir gezi. Hayatları basitti, ancak İsrail bombardımanı hayal kurma haklarını bile ellerinden aldı" dedi. Doha Al-Saifi, bugün kendince görevini hatırlamak için sadece aynadaki yansımasına bakıyor.