Libya’da spor salonları kadınların ruhsal ve bedensel güçlenmesine olanak tanıyor

Toplumsal baskılardan uzak, güvenli bir alan arayan Libyalı kadınlar, spor salonlarında hem bedenlerini hem de ruhlarını güçlendiriyor. Bu salonlar, sadece egzersiz yapılan yerler değil, aynı zamanda kadınlar arası dayanışmayı da güçlendiriyor.

İBTİSAM AXFİR

Bingazi- Libya’da kadınlar uzun süredir, toplumsal baskılardan uzak, kendilerini özgürce ifade edebilecekleri güvenli alanlar arıyor. Son yıllarda bu ihtiyaç, kadınlara hem mahremiyet hem de özgürlük alanı sunan kadın spor salonlarında karşılık bulmaya başladı. Başta sadece egzersiz yapılan mekanlar olarak kurulan bu salonlar, kısa sürede kadınların sosyal ve psikolojik olarak da rahat hissettikleri alanlara dönüştü. Bu merkezlerde kadınlar, günlük yaşamın baskılarından uzaklaşıyor; diğer üyelerle özgürce sohbet ediyor, deneyimlerini paylaşıyor ve kolektif bir dayanışma hissi geliştiriyor.

Ancak bu alanların sağladığı mahremiyet, aynı zamanda hassasiyet de barındırıyor. Birçok kadın, kişisel alanlarının ihlal edilmesi, fotoğraflarının izinsiz paylaşılması ya da dijital medyada hedef haline gelme kaygısıyla basın mensuplarının veya kameraların bu alanlara girmesine sıcak bakmıyor. Salon yöneticileri ve katılımcılar, güvenliğin ve gizliliğin korunması adına bu talepleri saygıyla karşılıyor. Libya’da kadınların spor ve sosyal yaşam alanlarında görünürlüğü artarken, bu tür salonlar hem fiziksel sağlık hem de psikolojik iyilik hali için kritik bir rol üstleniyor. Kadınların bu alanlarda kendilerini güvende hissetmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği yolunda da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Hayatını değiştirdi 

Bu çekingenliğe rağmen bazı kadınlar, sporla ilgili kişisel deneyimlerini paylaşmayı kabul etti. Onlardan biri de geçirdiği ciddi bir trafik kazası sonrası yıllarca yatağa bağımlı kalan Reham Al-Ammami. Kadın spor salonunda edindiği deneyimin hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hayatını dönüştürdüğünü ifade eden Reham Al-Ammami, egzersizin, hareket kabiliyetini yeniden kazanmasında ve ruh halinin iyileşmesinde önemli rol oynadığını kaydetti. Reham Al-Ammami, üç yıldır salona her gün düzenli olarak geldiğini söyledi.

‘Kendime ait bir alan yarattım’ 

“Başlangıçta sadece tıbbi bir tavsiye üzerine, kilo vermek amacıyla kulübe katıldım” diyen Bingazi Üniversitesi’nde diş hekimi ve öğretim üyesi olan Dr. Manal Al-Houti, “Ama zamanla egzersizin benim için sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir rahatlama kaynağı olduğunu fark ettim. Günlük streslerden uzaklaşmak, kendime ait bir alan yaratmak çok değerliydi. Bu süreçte en çok güvendiğim şeylerden biri de antrenörümdü; beni anlayan, sınırlarımı gözeten biriyle çalışmak, kulübe bağlılığımı artırdı. Ancak zamanla dijital medyada kadınlara ait özel görüntülerin izinsiz bir şekilde paylaşılması gibi olaylar beni çok tedirgin etti. Bu yüzden salon ve antrenör seçerken daha dikkatli olmaya başladım. Neyse ki şu anki salonumda mahremiyetimize büyük önem veriliyor; telefon kullanımı kesinlikle yasak ve bu da hepimize güven veriyor” ifadelerinde bulundu.

Ruh sağlığı açısından büyük katkı sağlıyor

Fitness antrenörü ve beden eğitimi öğretmeni Amal Al-Zalawi, spor kulüplerinin öneminin yalnızca fiziksel sağlıkla sınırlı olmadığını vurguladı. Amal Al-Zalawi, özellikle yüksek tansiyon, diyabet gibi kronik rahatsızlıkları olan ya da kanser gibi ciddi hastalıkları atlatmış kadınlar için bu alanların ruh sağlığı açısından da büyük katkı sağladığına dikkat çekti. Amal Al-Zalawi, egzersizin, kalp ve damar sağlığını güçlendirmesinin yanı sıra hormonal dengeyi desteklediğini ve psikolojik stresi azaltmada etkili bir yöntem olduğunu kaydetti.

Spor kültürü yayıldı 

Spor antrenörlüğü kariyerine 1996 yılında başladığını ifade eden Amal Al-Zalawi, o dönemde Bingazi’de yalnızca dört kadın spor kulübünün bulunduğunu, bunlar arasında en önemlisinin Kadın ve Çocuk Kulübü olduğunu söyledi. Zamanla kulüp ve salon sayısının artmasının, kadınlara spor yapma konusunda daha fazla fırsat sunduğunu söyleyen Amal Al-Zalawi, toplumsal tutumların değişmesiyle birlikte salonların özellikle kadın doktorlar ve akademisyenler gibi farklı geçmişlere sahip kadınlar tarafından daha fazla kabul gördüğünü ve hatta tercih edilmeye başlandığını ifade ediyor. Amal Al-Zalawi, bu kadınların spor kültürünü yalnızca kendileriyle sınırlı tutmayıp, aynı zamanda hastalarına da aktardıklarına vurgu yaptı.

Kadın spor kulübü deneyiminin merkezinde güvenlik ve mahremiyetin yer aldığını dile getiren Amal Al-Zalawi, “Salonlarda cep telefonları genellikle yasaklanıyor ya da kapalı tutuluyor; medya mensupları varsa bile çekimler yalnızca arka plan görüntüleriyle sınırlandırılıyor” dedi. Bir antrenörün rolünün sadece fiziksel antrenmanla sınırlı olmadığını söyleyen Amal Al-Zalawi, kursiyerlerin sağlık durumlarını yakından takip etmenin, özel ihtiyaçlara esnek bir şekilde yanıt verebilmenin ve olası sağlık acil durumlarına karşı ilk yardım bilgisine sahip olmanın da bu rolün bir parçası olduğunu ifade etti. “Kadınlar artık eskisi gibi rastgele kulüp seçmiyor” diyen Amal Al-Zalawi, “Artık antrenörlerin niteliklerini ve deneyimlerini sorguluyor, akademik bilgi ile pratik deneyimi birleştiren profesyonelleri tercih ediyorlar” diye ekledi.

Salonlar kadınlar için önemli alanlar 

Kadın spor kulüplerinin Libya’daki kadınlar için sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal sağlığı destekleyen güvenli alanlara dönüştüğünü belirten Amal Al-Zalawi, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu merkezler birçok kadın için alternatif bir sağlık ve iyilik hâli platformu haline geldi. Kulüpler özellikle bir beslenme uzmanına danışma imkânı olmayan kadınlar için önemli bir rol üstleniyor. Artık birçok antrenör, temel beslenme danışmanlığı konusunda da yeterliliğe sahip ve bu sayede kadınların genel sağlıklarını iyileştirmelerine katkı sunabiliyor. Bugün, Bingazi’de ilk kadın kulüplerinin açılmasının üzerinden yaklaşık otuz yıl geçti. Artık spor sadece kilo vermek ya da dış görünüşü değiştirmek için yapılan bir faaliyet değil; kadınlar arasında hem bedensel hem de ruhsal sağlığı önceleyen yerleşik bir kültüre dönüştü.

Bazılarının menopoz dediği dönemi ben 'yaşam çağı' olarak görüyorum. Spor, bu süreci kadınlar için daha sağlıklı ve özgüvenli bir geçiş haline getiriyor. Stajyerlerin hikâyeleri ve antrenörlerin deneyimlerinde ortak bir nokta var: Bu kulüpler, nihayet Libyalı kadınlara güvenli bir alan sundu. Kadınlara hareket özgürlüğü tanıdı, psikolojik dengelerini güçlendirdi ve onların sporla ve genel yaşamla olan ilişkilerinin imajını baştan tanımladı.”