‘Kadın katliamlarına karşı ortak ve örgütlü mücadele yürütülmeli’

Tevgera Azadî Yönetim Kurulu Üyesi Ronak Mecîd, başta artan kadın katliamları olmak üzere bölgede yaşanan tüm sorunlara karşı 2023 yılında kadınların daha örgütlü ve ortak bir mücadele yürütmesi gerektiğini belirtti.

ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye - Irak ve Federal Kürdistan Bölgesi’nde 2022 yılı boyunca süren siyasal kriz ve istikrarsızlığın siyasetten ekonomiye, güvenlikten toplumsal yaşama kadar etkide bulunduğunu belirten Tevgera Azadî (Kürdistan Özgürlük Hareketi) Yönetim Kurulu Üyesi Ronak Mecîd, artan kadın katliamlarını ve kadına yönelik şiddetin de yaşanan bu krizlerden bağımsız ele alınmayacağını kaydetti. Ronak Mecîd 2023 yılı için ise kadınların doğru bir özgürlük bilinciyle daha örgütlü bir mücadele yürütmesi gerektiğini ifade etti.

‘Sistemsel krizlerin en ağır bedelini kadınlar ödüyor’

Kadın sorununun toplumsal ve sistemsel krizlerle bağlantılı olduğunu ifade eden Ronak Mecîd, “2022 yılı Irak açısından çok kötü bir yıldı. Bölgenin genel olarak içinde bulunduğu siyasal krizlerin Irak’a direkt yansımaları oldu. Yine aynı zamanda Irak’ta yaşanan sorunların birebir Başur Kürdistan’a etkileri oluyor. Çünkü ister istemez Irak ile bağları var, Irak anayasası Başur Kürdistan’ı da bağlıyor. Hükümetin kurulma süreçleri, yine hükümetin feshedilmesi durumu Irak’ı etkilediği kadar Başur Kürdistan’ı da etkiledi. Irak’taki bu gelişmeler toplumsal dokuyu hem ekonomik olarak hem de siyasi olarak etkiliyor. Kadın ve toplum da iç içe olgulardır. Dolayısıyla da tüm bu krizli süreçlerin en ağır bedelini kadınlar ödüyor. ”dedi.

‘Özgürlük yanılsaması kadınları etkiliyor’

Federal Kürdistan Bölgesi’nde özellikle kadın katliamlarında ve kadına yönelik şiddette artış yaşandığına dikkat çeken Ronak Mecîd, şiddetin artış nedenlerine dair de şunları ifade etti: “Başur Kürdistan’da kadınlar tarihsel mücadele süreçleri içerisinde Irak BAAS rejimine, diktatörlüğe karşı güçlü bir direniş ve mücadele içerisinde olmuştur. Ancak kadınların bu pozisyonları 2003 yılından sonra zayıfladı. Çünkü bir özgürlük yanılsaması içine girdi. Düşman tüm Kürdistan’da özellikle de Başur Kürdistan’da özel savaş yöntemlerini çok fazla devreye koymuş durumda. Bu savaştan toplumun tüm kesimleri etkileniyor. Silahlı mücadeleler dönem dönem farklı bir kulvara girebiliyor, ancak özel savaş bu konuda oldukça istikrarlı bir şekilde süreklilik arz ediyor. İnsanların ruhunu ve bilincini etkiliyor. Kapitalist modernite güçleri bu savaş yöntemini nasıl daha fazla sürdürebileceğinin arayışı içerisinde. Başur Kürdistan’da da Kürt birey ve toplumu özel savaşın etkileri altına alınmış durumda. Yurtseverlik bilincinden ve daha iyi bir yaşam isteme arayışından uzaklaştırmaya çalışıyor. Tabii tüm bu hususların kadınlar üzerindeki etkisi doğal olarak daha fazla.”

‘Yasalarda kadın lehine değişiklikler yapılmalı’

Irak anayasasının kadın haklarını güvence altına almadığını, mevcut anayasada kadınlar lehine değişiklikler yapılması gerektiğinin altını çizen Ronak Mecîd, kadın mücadelesinin daha da yükselmesinin ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Federal Kürdistan Bölge Hükümeti’nin eril bir yapıya sahip olduğunu, bölgede yaşanan siyasi çelişki, bölünme, ekonomik bunalım ve sanal medya mecralarının bilinçsiz kullanımının kadına yönelik şiddeti daha da arttırdığına yer veren Ronak Mecîd, kadın örgütlerinin bu durum karşısında daha örgütlü hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

Mevcut kadın örgütlerinin ve hareketlerinin örgütlü bir mücadele yürütmekten kaçındığına da yer veren Ronak Mecîd çözüm olarak da şunları belirtti: “Tüm kadın örgütleri kadın bilinci ve örgütlülüğüyle soruna yaklaşmalı, daha çok ortaklaşmalılar ki toplumu ve kadını içinde bulunduğu mevcut durumdan çıkarabilsin.”