ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye -Türkiye’nin Federe Kürdistan’a yönelik savaş politikaları devam ediyor. PDK ve casuslar da çıkarlarını gözetlemek için bu politikalara destek veriyor. Ayrıca yaşanan son olaylar da PDK’nin Türkiye ile işbirliği yaptığı  ortaya çıktı. Bu konuyla ilgili olarak Kürdistan Derneği Özgürlük Hareketi Eş Başkanı Şehên Mihemed, ajansımıza açıklamalarda bulundu.

“Egemen zihniyetle yapılmış bir anlaşma”

Türkiye ve Irak’ın sınırlarını korumak için birbirlerinin sınırlarını 15 kilometreye kadar geçebilecekleri bir anlaşma imzaladıklarını kaydeden Şehên Mihemed, “Bu anlaşma egemenlerin zihniyetiyle yapılmıştır ve ülke yurttaşlarının çıkarlarından uzaktır. Bu anlaşma egemenlerin çıkarını gözetiyor. Ayrıca Türk devleti Federe Kürdistan sınırlarını 15 kilometreden fazla aştı ve işgal zihniyetiyle yaklaşıyor. Türk devleti, NATO güçlerinin ve dünya ülkelerinin desteğiyle Federe Kürdistan sınırını sadece 15 kilometre değil, yüzlerce kilometre aşmış ve Rojava'da da işgal politikasını yürütüyor” ifadelerinde bulundu.

“Ortadoğu’nun kaderi Kürt sorununun çözümünde”

Türkiye’nin Kürt halkının çıkarlarını gözetleyenleri hedef aldığını söyleyen Şehên Mihemed, şunları kaydetti: “Örneğin Emîne Kakabawe Kuzey Kürdistan yurttaşı olmamasına rağmen ve sadece Kürt davasına hizmet eden bir kadın olmasından kaynaklı Türkiye yargılanmasını istedi. Ortadoğu’nun kaderi Kürt sorununu çözme olarak adlandırılmaktadır. Türkiye Rojava Kürdistan'a saldırıyor ve Rojava Kürdistan topraklarının 30 kilometreden fazlasını işgal ettiler. Federe Kürdistan topraklarına da peş peşe saldırıyorlar. Ancak planları bozuluyor ve özgürlük mücadelesinin önüne geçemiyorlar. Türk devletinin yenilgisi saldırıların ve planların genişlemesine neden oldu, PDK de önlerini açıyor. Irak ve Federe Kürdistan bölgesi hükümetinin sessizliği Türk devletine destek verdiklerini gösteriyor.”

“Bölgedeki politik eksiklik Türkiye’nin önünü açıyor"

Türkiye’nin şuanda Federe Kürdistan topraklarına dronlarla saldırdığını dile getiren Şehên Mehemed, Türk devletinin Federe Kürdistan'ı işgalinin asıl amacının Rojava’nın kendi kendini yönetmesini engellemek olduğunu belitti. Federe Kürdistan yönetimin tek bir politikaya sahip olmamasının aynı zamanda işgalcilerin önünü açtığını sözlerine ekleyen Şehên Mehemed, “Casusların varlığı, Türk devletinin Federe Kürdistan toprakları üzerinde plan kurmasına ve burayı stratejik bir merkez haline getirmesine neden oldu. Federe Kürdistan'da kriz ve ekonomik sorunlar var, bu nedenle Irak'ın ve Türk devletinin eylemleri büyük tehlike altında. Özellikle Federe Kürdistan’da Kürtlerin artık kendi statülerine sahip oldukları ve bir mücadeleye öncülük ettikleri dönemde işgalciler, alt gruplar oluşturmaya ve mücadele güçleri arasında casuslar yaymaya çalışıyorlar. Bu, tarihte de önemli bir şekilde görülmüştür" şeklinde konuştu.

“Sahipsiz bir toprak muamelesi görüyor”

Kürt davasının kararlılıkla yürütüldüğünü ancak bu davada her zaman casuslarında ortaya çıkıp işgalcilere destek verdiğini söyleyen Şehên Mihemed, Federe Kürdistan’da casusların arttığını ve Türkiye’nin PDK’yi kullanarak Kürt halkına saldırdığını kaydetti ve şöyle ekleme yaptı: "Casusları azaltmak Kürt halkının çıkarınadır ve halk uyanık olmalıdır çünkü KDP işgalden yanadır. PDK, işgalcilerin Maxmur'daki mülteci kampına saldırmasına izin verdi. Siyaset yurttaşların yaşamlarını zora sokmuştur. Çünkü yasa yok ve Irak da sesini çıkarmıyor, PDK de düşmanla işbirliği yapıyor. PDK, casuslar aracılığıyla Federe Kürdistan’da geniş bir harekat başlattı. Federe Kürdistan'a sahipsiz bir toprak muamelesi yapılıyor. Ayrıca bu bölge ne halk ne mülteciler için güvenli bir bölge olmamıştır.”