Îlham Ehmed: Dünya kadınları konfederal bir sistem ile örgütlenmeli

Kadınların ortak mücadelesinin önemine değinen MSD Yürütme Komitesi Başkanı Îlham Ehmed, dünya kadınlarının konfederal bir sistem ile örgütlenmesi gerektiğini belirterek, "Bu imkan oluşmuş durumda ve kaçırmamalıyız" dedi.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê- Rojhilat Kürdistan ve İran'da 16 Eylülden bu yana devam eden halk ayaklanmalarında kadınların öncü rolü ve Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'daki kadın mücadelesinin geldiği noktayı ve ortak mücadelenin önemini değerlendiren Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Komitesi Başkanı Îlham Ehmed, 21'inci yüzyıl kadın ve hakların özgürlük yılı olacak dedi.

‘Rojava Devrimi’nden güç aldı’

Rojhilat Kürdistan ve İran'daki devrimin bugün “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla başladığını ve bunun 21'inci yüzyılın kadınların ve halkların özgürlük yüzyılı olacağının işareti olduğunu belirten Îlham Ehmed, “Rojhilat Kürdistan ve İran’da erkek egemen sistem altında, din adı altında oluşturulan duvarlar var. Bunlarla kadınlar katledilmiş ve kadınlar şahsında da yaşam katledilmiştir. Kadınlar sisteme ve yasalara karşı önemli bir devrim başlattı. Bu yüzyılda kadınların ‘jin, jiyan, azadî’ sloganı etrafında bir araya gelmesi çok anlamlı ve önemlidir. Kadınların attığı adımlar çok önemlidir. Rojhilat devriminden önce Kuzey ve Doğu Suriye’de bir kadın devrimi başlatıldı. Rojhilat devrimi, gücünü bu devrimden almıştır. Tüm zulme, iktidar sistemine ve erk zihniyete karşı bir isyan başladı. Bu isyan etrafında bir araya gelmek çok önemlidir” dedi.

Kadın mücadelesine yönelik saldırılar

Birçok Arap ülkesinde kadınların verdikleri mücadele ile çok önemli adımların atıldığını ifade eden Îlham Ehmed, “Arap kadınları da bu devrimlere katılarak destek verdiler. Ancak ne yazık ki kadın örgütlenmesinin düzeyi yeterli olmadı. Egemen sistemler bir kez daha ısrarla inisiyatif alarak kadın mücadelesine karşı şiddet kullanarak onu yenilgiye uğratmak istiyor. Özellikle kadınların başlattıkları ayaklanmaları yenilgiye uğratmak istiyorlar. Örneğin şimdi Tunus’ta, kadınların devrimdeki kazanımlarını yenilgiye uğratmak ve yılların emeğini boşa çıkarmak istiyorlar. Bu ayaklanma ve devrimlerde kadınların daha fazla örgütlü olmasına ve tek ses ve amaçla katılım sağlamalarına ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Rojhilat ve İran devrimi

Rojhilat Kürdistan'daki kadın ayaklanmalarına işaret eden Îlham Ehmed, ayaklanma ve mücadelenin bilinçli bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Îlham Ehmed, “Rojhilat Kürdistan'da ayaklanma Jîna Amînî’nin katledilmesiyle birlikte doğallığında başladı. Ancak bu ayaklanmanın bundan sonrasının daha örgütlü ve bilinçli geliştirilmesi gerekiyor. Eğer örgütlü olmazda bu ayaklanmanın yenilgiye uğrama tehlikesi var ya da kadınlar büyük katliamlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu tür tehlikeler var. Bu yüzden kadınların özerk bir yöntemle kendini örgütlenmesi çok önemlidir” diye konuştu.

‘Kazanımlar var ama tehlike de var’

Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadın devrimine dikkati çekerek var olan teminatlara rağmen kadınların hala katledildiğini ifade eden Îlham Ehmed konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlar devrim yaptılar. Kongra Star'ın çatısı altında kendilerini örgütlüyorlar. Ancak kadınların kendilerini özel bir şekilde örgütlemelerine ve bu kadınların nasıl korunacağına dair bir bilimleri olmasına rağmen birçok yerde kadınlar şiddet ve katliamla karşı karşıya kalıyor. Bu durum işyerlerinde ve karar merkezlerinde de yaşanıyor. Bu yaklaşımlarla kadınları bertaraf etmek, iradelerini tanımamaya ve kararlara dahil etmemek istiyorlar. Demokratik zihniyet ve kültürün gelişmediği yerlerde kadınları kontrol altına alma ve kadın örgütlülüğünü yenilgiye uğratma tehlikesi var. Bu yüzden kadınların daha fazla ‘jin, jiyan, azadî’ sloganı etrafında toplanması gerekiyor.”

Suriye’de demokratik devrim

Kürt kadınların düzenlediği kongrelere de değinen Îlham Ehmed, “Sadece Rojava'da değil birçok yerde yapılan kongrelere ilk kez Kürt kadınları öncülük etti. Her ülkeden kadınları bir araya getiren bir yöntem geliştirdiler. Kuşkusuz bu tür kongreler çok güçlüdür. Kadınların öncülük ettiği gerçekten özgürlük mücadelesi veren demokratik toplumlara ve sistemlere güç vermektedir. Her türlü şiddete karşı kadın örgütlenmesinin mekanizması, hem kadınları koruyan hem de toplumların ve sistemlerin demokratikleşmesini sağlayan en temel teminattır. Bu nedenle kadınların öncülüğü çok önemlidir. Örneğin, Suriye'de devrimin başlangıcında çok sayıda kadının yer aldığı birçok ayaklanma vardı.  Ancak şimdi sisteme başkaldıran kesimlerde kadın rengini görmüyoruz. Kadınlar siyaset alanından uzaklaştırıldı. Bu nedenle Suriyeli kadınların demokratik bir anayasa elde etmek ve Suriye içinde demokratik bir devrim gerçekleştirmek için örgütlenmeleri istenmektedir” ifadelerini kullandı.

İşgal altındaki bölgelerdeki kadınların durumu

İşgal altındaki bölgelerde yaşayan kadınları anımsatan Îlham Ehmed, Türk istihbaratının kadınlara yönelik özel bir politika yürüttüğünü vurguladı. Îlham Ehmed, “İşgal edilen bölgeler, erkek sistemin kadınları nasıl kontrol altına aldığının en bariz örneğidir. İnanç, ırk farketmeksizin tüm kadınlara taciz, tecavüz ediyorlar, katlediyor ve işkenceden geçiriyorlar. Türk istihbaratı ve çeteleri kadınlara karşı özel bir politika yürütüyor. Kadınlar gizli de olsa kendilerini örgütlenmeliler. Yaşadıkları durumu dışarıya anlatabilmeliler. Ayrıca bu kadınların savunma mekanizmalarına ulaşmalılar. Her yerden çok işgal altındaki bölgelerdeki kadınların kendilerine bir koruma mekanizması oluşturmalarına ihtiyaç var” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Kadınlar için tarihi fırsat

Îlham Ehmed son olarak şunları söyledi: “Kadınlar için tarihi bir fırsat açıldı ve bilinçlendirme imkanları da çok gelişti. Özgürlük ve demokrasi biliminin yaygınlaşmasıyla birlikte tüm dünya kadınlarını bekleyen çok güçlü özgürlük anları var. Bu nedenle kadınların sadece bir ülkede veya Ortadoğu'da değil, küresel düzeyde konfederal bir sistem içinde kendisini örgütlenmesi gerekiyor. Karar mekanizmalarında yer alan dünya kadınlarının küresel bir barışı sağlamak, yeni yaşamı inşa etmek ve eşitsizliği ortadan kaldırmak için kadın ruhu ve bilimi ile hareket etmeleri gerekir. Bu yüzden kadınların birlik olması gerekiyor. Yine konfederal tarzda bir örgütün gölgesinde iktidar sistemini yenilgiye uğratabilecekler.”