FADİA JUMAA

Beyrut- Lübnanlı yönetmen Lynn Najem’in sanatsal yolculuğu ilham veriyor. Edebi yazarlıktan film yapımcılığı ve yönetmenliğine ulaşan yolculuğunda Lynn Najem, hafıza, hayal gücü ve gerçekliğin harmanlandığı dünyasında adeta keşifler yapıyor. Lynn Najem, çalışmalarında aynı zamanda kendi feminist kimliğini de vurguluyor.

Hikayelerini görselle somutlaştırdı

Kelimelerini hikayelere dönüştüren Lynn Najem, bu hikayeleri görselle buluşturdu ve yönetmenlik yapmaya başladı. Kendisini bu alana tesadüflerin yönlendirdiğini anlatan Lynn Najem, bir yandan da bir ifade biçimi olarak kısa filmi seçtiğini söyledi. “Yazmayı kağıt üzerinde bırakıp ekrana geçeceğimi hiç düşünmemiştim” diyen Lynn Najem, bu yolculuğu şu sözlerle anlattı:

“Kariyerime bir yazar olarak başladım. Üniversite bölümümü seçme zamanı geldiğinde, tiyatroya mı yoksa sinema ve televizyon bölümüne mi kaydolacağım konusunda fikrim yoktu. Sonunda sinemayı seçtim. İngiltere'deki bir festivalde gösterilmek üzere seçilen ilk üniversite kısa filmim ‘On Fire’ oldu.”

Filmlerinde Lübnan var

Kısa filmlerin dar sınırlara sahip olduğunu anlatan Lynn Najem, bu dar sınırlar içinde hikayeyi vermenin kendisini heyecanlandırdığını ifade etti.

Lynn Najem, konuşmasına şöyle devam etti: “Benim için film yapımcılığındaki en önemli adım; kim olduğunuzu ifade eden iyi bir senaryo yazmak. Şiir, senaryolarımda her zaman mevcuttu. Şiir yazarken gördüğüm sahneler, bir belgesel çekiyor olsam bile, bugün hala bana eşlik ediyor. Tüm bu sahnelerde ve anılarda Lübnan var. Yaşadığım, büyüdüğüm ve dünyayı öğrendiğim yerler var. Özellikle Güney Lübnan’daki hikayeleri daha iyi anlıyorum ve duyguyla aşılanmış bir şekilde yazıyorum. Ne yaparsak yapalım, bu topraklardan türetilmemiş tarafsız bir film yapmak istediğimizi ne kadar düşünsek de kimliklerimizden koptuğumuzu düşünmüyorum.”

Filmler sorular barındırıyor

Filmlerinin sorular barındırdığını söyleyen Lynn Najem, “Tüm fikirler sorulardan gelir. ‘On Fire’ filmimi yazıp yönettiğimde, Lübnan savaşı boyunca anlayamadığım bir sorudan yola çıktım: Öldürmelere ve bombalamalara rağmen evlerinde ve topraklarında kalmayı seçenler ne düşünüyor? Cevabımı, filmin kahramanı Shadia'ya, büyük oyuncu Rania Mrowa'nın canlandırdığı karaktere verdirdim. Filmlerim soru ve cevaptır” dedi.

‘Sinemada dönüştürücü bir etki yaratmak istiyorum’

Sansüre ilişkin de konuşan Lynn Najem, kısıtlamalara rağmen kameranın sınırlarının mükemmel bir şekilde kullanıldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Her zaman Lübnan sinemasında dönüştürücü bir etki bırakmak istediğimi söylüyorum. Bu birçok kişiyi güldürüyor bazılarını da heyecanlandırıyor. Heyecanlananlar çoğunlukla benim neslimden. Bize çok güveniyorum ve bizde başka hiçbir neslin sunamayacağı yeni bir kimlik inşa etmeye çalışan bir nesil görüyorum. Hızlı tempolu bir zamanda yaşıyoruz. Bu meydan okumanın kendisidir. Bu nesli değişime daha yatkın hale getiriyor, çünkü onlar zora ve bazen imkansıza alışkınlar. Lübnan sinemasının tutkularını ve yeteneklerini abartanlara ihtiyacı var.”

Lynn Najm, son olarak kadınların sahnenin dışında değil, tam kalbinde olması gerektiğine vurgu yaptı.