Kitabı sınırları aştı o ise bombaların hedefi bir kentte

Şems İsmet’in eseri “Sana Yol”, Gazze’deki savaşın ortasında yazıldı. Kelimeleri ile kadınların yaşadıklarını ifade ettiğini belirten yazar “Kitabım dünyaya açıldı, ben Gazze’de sıkışıp kaldım” diyor.

RAFIF ESLEEM

Gazze- İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Saldırılarda kadınlar çocuklar ve henüz yeni doğmuş bebekler hedef alınıyor. Aylardır sıkı bir ambargonun uygulandığı Gazze Şeridi’nde insanlar açlık nedeniyle bir bir yaşamlarını yitiriyor. Derin bir felaket olarak tanımlanan bu tablo içinde kadınlar her seferinde yaşamı yeniden ve yeniden örmeye çalışıyor.

Yıkıntıların arasında ilk edebi eser

Yazar Şems İsmet, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar sırasında “Sana Yol” adlı ilk edebi eserini kaleme almayı başardı. Kitap, seven, tökezleyen, hayal kuran ve tüm zorluklara rağmen daha iyi bir yaşam umudunu koruyan bir kadının yolculuğunu anlatıyor. Yazar bu hikâyeyle, Gazze’deki kadının gücünü ve hayata olan sevgisini dünyaya anlatmak istiyor.

Umudu hep canlı kaldı

Şems İsmet, küçük yaşlardan itibaren Arapçaya duyduğu sevgiyle büyüdü ve üniversite eğitimini de bu dil üzerine yaptı. Dört yıl boyunca edindiği deneyimleri, insanı ve yaşadığı koşulları anlatan metinlere dönüştürmeye karar verdi. Çünkü yazdığı her satırda, özellikle de kadınlar, kendilerinden bir şey bulabilmeliydi. “Sana Yol”, onun ilk göz ağrısı oldu. Kaleminden çıkan bu sözlerin ne olacağı belirsizdi: Yayınlanacak mıydı, yoksa karanlıkta kalıp kitap raflarının tozlu köşelerinde mi unutulacaktı? Ama umudu hep canlı kaldı. Kelimelerinin, acılarını dile getiremeyen pek çok genç kadına ulaşacağı inancıyla yaşadı.

Kitabını yayınlama çabasını cesur bir girişim olarak tanımlayan Şems İsmet, Gazze'de daha önce hiçbir kadının savaş kentinde aşkı konu alan bir kitap yazmadığını söylüyor. Ona göre daha önceki tüm girişimler ya utangaç metinlerdi ya da ağırlıklı olarak toplum sorunları, işgal, yerleşim ve bitmeyen Filistin trajedisine odaklanıyordu.

Kitabı Kahire Kitap Fuarı’na gidiyor

Kitabını bir yayınevine sunup baskıya gönderdikten sonra, arkadaşlarının ısrarı ve desteğiyle fuara katılım haberi geldiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını dile getiren Şems İsmet, şöyle diyor: “Kitabım dünyaya açıldı, ama ben hâlâ soykırım altında, zorla göç tehdidiyle Gazze’de sıkışıp kaldım.”

Savaş ortamında yazmayı düşünmek bile zorken, Şems İsmet, o ağır baskıdan kurtulmak için yazıya sığındığını ifade ediyor. Uçakların uğultusunu, bombaların sesini, açlıktan ağlayan çocukların çığlıklarını, evlerin enkazı altında kalan aile cenazelerini duymamaya çalıştığını anlatan Şems İsmet, umudu ayakta tutmak için yazdığını ifade ediyor.

‘Yayın evi bulmak kadınlar için kolay değil’

Şems İsmet’e göre, Filistinli kadın yazarların yaşadığı en büyük zorluklardan biri, eserlerini basacak bir yayınevi bulmak. O da bu süreci birçok kez denedi ve sonunda kitabını bastırmayı başardı. Ancak yaşanan tüm zorluklar, kitabını ellerinde tutan, gülümseyen okuyucuların verdiği mutluluğun yanında önemini yitirdi. Gazze’de yaşanan yıkımın ağırlığını yazıya dökme fikrinin onu günlerce uykusuz bıraktığını anlatan Şems İsmet, sığınma alanlarının darlığı, çadır krizi, mahremiyetin yokluğu gibi pek çok sorun yaşadığını ifade ediyor.

Şems’in hayali: Kitabını bizzat fuarda imzalamak

Şems İsmet’in en büyük arzusu, yıl başında Kahire Uluslararası Kitap Fuarı’na katılmak, kitabını kendi elleriyle imzalamak ve okuyucularına Gazze’de yaşananları bizzat anlatmak. Şems İsmet, “Benim görevim, bu ablukalı şehirde genç kadınların nasıl yaşadığını, neler hayal ettiğini dünyaya anlatmak… Ve en önemlisi, tüm bu karmaşık koşullar altında bile sevebildiklerini göstermek” diyor.