İhtişamlı tarihi ile Hasuni Mağaraları kaderine terk edildi

Mezolitik dönemden günümüze kadar gelen ve Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden biri olan Hasuni Mağaraları ihtişamlı tarihine rağmen yeterli ilgiyi görmüyor. Çoğunlukla bölge halkının ziyaret ettiği mağaralar yıllardır turizme kazandırılmayı bekliyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Silvan ilçesinde bulunan ve mezolitik dönemden kalma tarihi mağara, hamam ve kiliselerin olduğu Hasuni Mağaraları tarihi zenginliğine rağmen yeterince ilgi görmüyor.  Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer alan mağaraları çoğunlukla bölgede yaşayan insanlar ziyaret ediyor. Her sene “turizme kazandırılacak” denilmesine rağmen yıllardır ne restorasyon ne de bir keşif çalışmasının yapıldığı mağaralar kaderine terk edilmiş durumda.

Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden biri olarak görülüyor

İlçenin Albat Dağı eteklerinde bulunan mağaralar ilçenin en yüksek tepesinde bulunuyor. Manzarası ile Batman’ı ve ovayı ayaklar altına alan bölgeyi görmek için mağaraların olduğu alana kadar tırmanmak gerekiyor. Taş yollarla çıkılan mağaralarda birbirinden farklı şekilde dizayn edilmiş 300’den fazla oda bulunuyor. İlk yapılan çalışmalarda mağaralarda MÖ 1000 ile MS 13’üncü yüzyıla ait kalıntılara rastlandı. Mezolitik devri günümüze taşıyan yapı olma özelliğini barındıran Hasuni Mağaraları’nda yer alan su depoları, hamam, kaya merdivenleri, taş döşeme yolları, kaya kilisesi ve kilisenin yanında mini amfi tiyatro da bulunuyor. 

Çok az insan ziyarete geliyor

İçinde barındırdığı zengin tarihe ve görsel güzelliğine rağmen gereken ilgiyi görmeyen mağaraları ziyarete çok az insan geliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından neredeyse her yıl “Bu sene turizme kazandırılacak” denilen mağaralarda en ufak bir çalışma görülmezken mağaraların içi ise günden güne zarar görüyor. Ziyaretçilerin yaktığı ateş nedeniyle içi siyaha bürünen mağaralarda yine mağaraya zarar veren yazılamalar mevcut.  Herhangi bir ışıklandırma çalışmasının bulunmadığı mağaralar güneşin batması ile karanlığa gömülüyor.

İlgisizlik mağaralara zarar veriyor

Mağaralarda en son keşif çalışmasının ne zaman yapıldığı ise bilinmiyor. Herhangi bir restorasyon çalışmasının yapılmadığı mağaralara gelen ziyaretçilere kimse rehberlik etmezken, ziyaretçiler mağaranın tarihine dair bir şey öğrenemeden bölgeden ayrılıyor. Define avcıları tarafından kazılan birden çok çukurun kazıldığı mağaralar bütün ilgisizliğe rağmen tarihi görüntüsü ve gizli bölmeleri ile görenleri cezbediyor.

Hasuni Mağaraları’nın tarihi

Orta Çağ’da Hristiyanlığın ilk yayıldığı dönemde, insanların ilk yerleşim alanı olarak burayı kullandığı ifade ediliyor. 300’e yakın mağaranın bulunduğu Hasuni, 7 katlı mağaraları ile dünyada ilk dubleks yerleşim yerlerinden biri olarak görülüyor. Yapılacak ciddi bir araştırma ile Hasuni’nin tarihe yeniden yön verebileceği belirtiliyor. Mağaralar, Hristiyanlığın ilk dönemlerinden başlayıp 13. yüzyıla kadar kullanıldığı düşünülen Hasuni Kaya Kilisesi'ni de içinde barındırırken, birçok odadan oluşan kilisenin yanında mini bir amfi tiyatro ve su depolarının da bulunması dikkat çekiyor. Mezolitik devirde yapılan ve günümüzde kullanılamaz duruma gelen Hasuni Hamamı'nın çatı kısmı yıkılırken, kesme taşlarla yapılan bu hamamın net yapım tarihi ise bilinmiyor.