SARYA DENİZ

Haber Merkezi- “Zulme karşı binlerce Deniz var” diye haykırmıştı annesi, kapının önünde nöbet tutan polislere. Ne kadar “evladımı görmek istiyorum çekilin” dese de izin verilmedi. Onlar zulmün her çeşidine şahit olmuş Kürtlerdi. 90’lı yılların göç yollarından çıkıp İzmir’e gelmişlerdi. Evlerini, yurtlarını bırakmışlar tüm çıplaklığıyla yoksulluğun hayata tutunuyorlardı; mücadeleyle. Zulüm tanıdık, acısı keskin, tadı bu kez dayanılmazdı. Bu kez zulüm onlardan kızlarını kopardı. “Gülüşleri hep gözümün önünde” diyen anneye evladının resimleri kaldı.

Yarım kalan bir hayat

17 Haziran 2021’de Deniz Poyraz, HDP üyesi üyesi ve çalışanı annesi Fehime Poyraz elinden ameliyat olduğu için, onun yerine HDP İzmir il binasına gitmişti. Deniz hem ailesine çalışıp destek oluyor hem de HDP’de mücadele ediyordu. Saat 11:05’i gösterdiğinde Onur Gencer isimli saldırgan tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda katledildi. Saldırının ardından paylaşılan fotoğraflarda Deniz’in domates, zeytin, ekmek ile çaydan oluşan, yarım kalan kahvaltısı akıllara kazındı.

Nefretin sonucu

Saldırı olduğunda il binasının tabelasında 2021 yılının ilk 3 ayında 88 kadının öldürüldüğünü yazan bir pankart asılıydı. Deniz o pankartın arkasında katledildiğinde tek başınaydı. Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer ilk ifadesinde “Pişman değilim, içimi soğuttum” dedi. Kürtlerden nasıl nefret ettiğini her fırsatta anlattı. Asıl amacı orada daha fazla kişiyi öldürmekti. Onur Gencer ifadelerinde her ne kadar bunu tek başına planladığını anlatsa da geçmişi ve yaptıkları onu bu kararı yalnız alamayacağını gözler önüne serdi. Deniz Poyraz’ın adı Türkiye’de çözümsüz bırakılan ve nefretle yoğrulan bir sürecin katledilenlerinin arasına yazıldı. Ölümünün ardından annesinin de ifade ettiği gibi binlerce kadın onun mücadelesini sahipleneceğinin sözünü verdi. Yeni doğanlara Denizlerin isimleri verilmeye devam etti.

Herkes sahiplendi

Deniz Poyraz’ın ölümünün üzerinden tam 1 yıl geçti. Ancak geçen zaman zarfında olayın arka planı aydınlatılmadı. Dava da birçok gerçek görmezden gelindi. Davanın 3 duruşmasında, katil Onur Gencer dışında olayla bağı olan tek bir kişi açığa çıkarılmadı. Bu yöndeki talepler karşılanmadı adeta münferit bir olay gibi gösterilmeye çalışılan katliamın üzeri kapatılmak istendi. Bu tabloya karşın Deniz Poyraz’ın davası geniş kesimler tarafından sahiplenildi ve davaya 600 avukat vekalet verdi. Savcılık katliamı Onur Gencer’in tek başına işlediği kanaatine vararak hazırladığı iddianamede de hem örgüt bağı bulamadı hem de soruşturmayı derinleştirmedi. Örneğin Onur Gencer’in 27 kere İzmir emniyetini araması araştırılmadı. Bağlantılı olduğu asker ve ülkücü kimliklerin üzerine gidilmedi. Duruşmalar boyunca Onur Gencer’in rahat tavırları ve Poyraz ailesine sataşmaları dikkat çekti. 18 Temmuz’da görülecek 4’üncü duruşma için avukatlar, sanığın duruşma salonuna getirilmesini beklerken olayla ilgili sorgulama yapmayı umuyor.