Efrinli kadınlar: Nereye gidersek direnişimizle gideceğiz

Türk devleti ve çetelerinin son saldırıları nedeniyle ikinci kez göçe maruz kalan Efrinli kadınlar, “Türk devleti, çeteleri ve tüm dünya bilsin ki; köklerimiz bizi koruyor. Nereye gidersek gidelim direnişimizle gideceğiz” mesajı verdi.

Haber Merkezi- Türk devletinin işgal saldırılarının ardından yüz binlerce Efrinli 2018 yılında Şehba'ya göç etti. Şehba'da kadınlar mücadele ve kararlılıkla hayatlarını yeniden inşa ettiler. Şehba'da 7 yıl süren göç boyunca kadınlar özgürlük arayışından vazgeçmedi ve özgür Efrin'e dönme hayaliyle daha güçlü örgütlendi. Efrin ve Şehbalılar bir yandan Türk devleti ve çetelerinin Şehba'ya yönelik günlük saldırılarına maruz kalırken, öte yandan Şam hükümeti de halka dönük ambargo politikalarını uyguladı. Şam rejimi, ilaç ve temel ihtiyaç malzemelerinin bölgeye girmesine izin vermedi. Yaşanan zorlukların en büyük yükü kadınların omuzlarındaydı, ancak kadınlar her türlü koşula karşı mücadeleyi sürdürdü.

Efrinli kadınlar ikinci kez göçe maruz kaldı

Türk devletine bağlı Heyet Tahrir El Şam çeteleri 26 Kasım’da Haleb kentine saldırdı. Saldırıdan birkaç gün sonra Türk devleti ve ona bağlı çeteler, Til Rifat, Şehba ve Haleb kırsalına da saldırı düzenledi. Türk devletinin saldırıları nedeniyle Efrin'den Şehba'ya göç eden halk, son saldırılar nedeniyle bir kez daha Kuzey ve Doğu Suriye'nin güvenli bölgelerine göç etmek zorunda bırakıldı. 7 yıldır göç alanlarında direnişlerini sürdüren Efrinli kadınlar, ikinci kez göçe maruz kalsalar da bu direnişin kararlılıkla devam edeceğinin altını çizdi. Şehba’ya yönelik çete saldırıları nedeniyle göç ettikleri Tebqa’ya ulaşan kadınlar, uluslararası kamuoyuna da çağrıda bulundu.

‘Kürtler her yerde seslerini yükseltmeli’

Efrinli kadınlardan Rûken Mihemed Hebeş, “Türk devletinin ve çetelerinin saldırıları nedeniyle 2018 yılında Şehba’ya göç etmek zorunda kaldık. Şimdide göç ettiğimiz Şehba’ya saldırdılar ve bunun üzerine ikinci kez göç ettik. Türk devleti bizden ne istiyor. Her gün bomba atıyorlar. Dünyanın her yerindeki Kürtler, yaşanan bu saldırılara karşı alanlara çıkmalı ve seslerini yükseltmelidirler” çağrısında bulundu.

‘Savaşçıların yanındayız’

Efrin’in işgal edilmesi nedeniyle 2018 yılında Şehba’ya göç ettiklerini kaydeden Efrinli kadınlardan Emîne Elî, “Türk devletinin işgali nedeniyle topraklarımızı terk etmek zorunda kaldık. Efrin’de saldırılarda evimi kaybettim. 7 yıldır Şehba’da her türlü zorluğa rağmen bir gün Efrin’e dönme hayaliyle direndik. Türk devleti ve çetelerinin saldırıları nedeniyle Şehba’dan da göç etmek zorunda bırakıldık. Saldırı günü çeteler evimize girdi ve oğlumun bacağını kırdı. Bende, ‘biz ne yaptık’ diye tepki gösterdim. Dünya kamuoyu yaşananları görmeli ve tepkilerini göstermelidirler. Bedenimizde bir damla kan kalana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz ve savaşçıların yanındayız” mesajını verdi.

‘Özerk yönetim bizim korumak için buraya getirdi’

Göçe maruz kalan Efrinli bir kadın ise tepkilerini şu sözlerle dile getirdi: “2018 yılında Efrin’de evimizdeydik ve Türk devleti, çeteleriyle birlikte bizlere saldırdılar. Efrin’de kalanlar yıllardır çetelerin baskısı altında zorlu bir yaşam sürüyor. Dünya halkları yaşanan bu insanlık dışı saldırılara karşı neden sessiz kalıyorlar. Her gün demokrasiden, özgürlükten bahseden bu insanlar bizim yaşadıklarımızı görmüyorlar mı? Özerk Yönetim bizi korumak için buraya getirdi. Biz bu işgali kabul etmiyoruz. Özerk Yönetim sayesinde bu noktaya geldik. Burada korunuyoruz.”

‘Köklerimizden koparmaya çalışıyorlar’

Başka Efrinli göçmen bir kadın da, "Bizi göçe zorluyorlar, köklerimizden koparmaya çalışıyorlar. Toprağımızı işgal ederek düşüncelerimizi, ruhlarımızı işgal edeceklerini düşünüyorlar ama Türk devleti, çeteleri ve tüm dünya bilsin ki; köklerimiz bizi koruyor. Düşüncelerimiz ve ruhumuz hiçbir zaman işgal edilmemiştir ve nereye gidersek gidelim direnişimizle gideceğiz" sözlerine dikkat çekti.