Tutsak Sepideh Qolian: Pexşan Ezîzî insanlık onurunun sembolüdür

Pexşan Ezîzî için mektup kaleme alan tutsak aktivist Sepideh Qolian, dayanışma çağrısında bulunarak, “Eğer bugün sesimizi yükseltmezsek, yarın başka bir ölümün hikâyesi karşımıza çıkar” dedi.

Haber Merkezi- Evîn Cezaevi’nde tutsak bulunan aktivist Sepideh Qolian, İran Yüksek Mahkemesi tarafından idam cezası onanan Pexşan Ezîzî için mektup kaleme aldı. Dayanışma çağrısında bulunan Sepideh Qolian, “Bu ceza bizlerin vicdanında derin bir yara olacak” dedi.

Sepideh Qolian, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Yine savaşın gölgesi üzerimizde. Bu yüksek duvarların ve demir parmaklıkların ardında, her gün bir başka idamın adını duyuyoruz ve kendi geleceğimizi sorguluyoruz. Pexşan Ezîzî’nin idam cezasının onaylanması, bir zamanlar savaşın yetim çocuklarına kucak açmış bir kadının hayatının yok edilmesidir. Bundan sonra her an, bu ceza, bizlerin vicdanında ve belleğinde derin bir yara olarak kalacak.

Adaletin değil, intikam ve zulmün dayattığı bir ölüm

Pexşan, insanlık onurunun bir sembolüdür. Ancak şimdi ölümle burun buruna. Bu, adaletin değil, intikam ve zulmün dayattığı bir ölüm. Tıpkı İran İslam Cumhuriyeti’nin Beşar Esad’la iş birliği yaparak binlerce masum Suriyelinin ölümüne neden olması gibi, şimdi de bu zulüm halkasının hedefi bu toprakların çocuklarıdır.

Bu sadece bir kişinin hikâyesi değil, hepimizin hikâyesidir. Pexşan’ın hikâyesi, kanları sokaklara akan o çocukların annelerinin, yaşamı bir talebe dönüşen insanların hikâyesidir.

İran İslam Cumhuriyeti, bizi birbirimizden koparmak, hikâyelerimizi unutturmak ve bizi sessizliğe mahkûm etmek istiyor. Ancak biz biliyoruz ki umut, bu hikâyelerin bir zincir gibi birbirine bağlanmasındadır; umut, acı, dayanışma ve direnişle örülen güçlü bir zincirdedir.

Sessiz kalmayacağız

Sessiz kalamayız ve kalmayacağız. Eğer bugün sesimizi yükseltmezsek, yarın başka bir ölümün hikâyesi karşımıza çıkar. Bu zinciri daha da güçlü kılmak istiyoruz. Pexşan’ın hikâyesinin, sessizliğin ve hasretin bitmeyen hikâyesi olmasına izin vermeyelim. Onun sesi ve hikâyesi olalım.

Bırakalım ‘yaşamı’ savunarak ölümle savaşalım. Yaşamı zincirlerden koparalım, benim elimden tut ve bu zincirin yeni bir halkası ol.”