Tunuslu kadın aktivistlerden Filistin için dayanışma çağrısı
Tunuslu kadın hakları savunucuları, Gazze’deki soykırıma dikkat çekmek için ABD Büyükelçiliği önünde 88’inci haftadır eylemde. Açlık grevi, protesto ve dayanışma çağrılarıyla Filistin halkına destek veren kadınlar, “Zafer Filistin’in olacak” dedi.

NAZİHA BOUSSAİD
Tunus – Tunuslu kadın hakları savunucuları ve aktivistler, Ortak Çalışma Koordinasyonu’nun her hafta düzenlediği Filistin ile dayanışma eyleminde bir araya geldi. Aktivistler, “Zafer Filistin’in olacak” yazılı dövizler taşıyarak Gazze halkına destek verdi.
Koordinasyon tarafından 23 Ağustos günü, “Filistin’in Haklı Çığlığı” adıyla ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenen eylemde, Gazze’deki insani felakete dikkat çekildi.
Halk Akımı Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri Mubarka Aouini ajansımıza yaptığı açıklamada, “Bugün ABD Büyükelçiliği önündeyiz. Bu, 88’inci haftadır sürdürdüğümüz protesto eylemi. Gazze’de halkımıza karşı yürütülen soykırım savaşını reddetmek için buradayız. Açlık giderek yayılıyor, çok sayıda çocuk ve kadın yaşamını yitirdi. Bu manzara, Gazze halkının çektiği büyük acıyı gözler önüne seriyor” dedi.
Mubarka Aouini, Gazze’de yaşananları “Filistin halkına karşı yürütülen küresel bir savaş” olarak nitelendirdi. Hem doğrudan askeri destek hem finansman hem de sessizlik ve iş birliği yoluyla dünyanın bu suça ortak olduğunu söyledi. Ayrıca Gazze’deki kadınlara seslenerek şu ifadeleri kullandı: “Biz, senin gözlerinden utanıyoruz ey Filistinli anne, kardeş, kız evlat… Gururla karışık acını görmek bizi utandırıyor. Gazze’deki çocuklar silahla öldürülmezse açlıkla öldürülüyor. Bizim elimizden sadece bu sembolik duruşlar geliyor ama umuyoruz ki sesimiz dünya sessizliğini kırar.”
Mubarka Aouini ayrıca, Halk Akımı Partisi binasında başlattıkları açlık grevini duyurdu. Bunun, parti merkezinde düzenlenen üçüncü açlık grevi olduğunu belirterek, “Bu adım, Gazze halkının maruz kaldığı açlık ve vahşi saldırılara karşı bir itirazdır” dedi.
‘Mücadelemiz sürüyor’
Koordinasyon üyesi Randa Fhoulah ise, eylemin ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenmesinin sembolik önemine değinerek şöyle konuştu: “ABD, terörün resmi destekçisi ve Gazze’deki soykırımın en büyük sorumlusudur. Biz Tunus halkı olarak, Filistin davasının merkezî davamız olduğunu söyledik ve elimizden geleni yapacağız.”
Randa Fhoulah, bugüne dek çeşitli eylemler gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Sürekli büyükelçilik önünde toplanıyoruz, dokuz gün süren oturma eylemi yaptık, sembolik açlık grevleri düzenledik, direniş konvoyu organize ettik. Şimdi de Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmak için bir özgürlük filosu hazırlığı yapılıyor” dedi.
“Gazze’deki katliam, açlık ve farklı baskılar karşısında sessiz kalamayız” diyen Randa Fhoulah devamında şunları söyledi: “Halkımızla dayanışmak, sesimizi yükseltmek ve yardım göndermek görevimizdir. Çünkü İsrail projesi sadece Filistin’i değil, tüm Arap bölgesini hedef alıyor. Bugün Mısır ve Suriye de bu planların hedefinde.”
Her cumartesi eylemlerini sürdüreceklerini belirten Randa Fhoulah, “Gazze’de abluka, öldürme ve aç bırakma devam ettikçe, Filistin özgürleşmedikçe mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.
‘Arap dünyasının sessizliği durumu daha da ağırlaştırdı’
Eyleme katılan Filistinli aktivist Meryem Qudwa da dayanışma mesajı verdi. Meryem Qudwa şunları kaydetti: “Bu eylemlere yeni katıldım, ancak halkımızın direnişine destek olmak için buradayım. Bu protestolar iki yıldır kesintisiz sürüyor ve Gazze halkının mücadelesine güç katıyor” dedi.
Meryem Qudwa, Arap hükümetlerini eleştirerek, “Arapların Filistinlilere yönelik ihaneti durumu daha da ağırlaştırdı. Eğer bu ihanet olmasaydı, İsrail bir karış toprak işgal edemezdi. Bugün milyonlar açlıkla boğuşuyor, ama Arap liderler yalnızca koltuklarını düşünüyor” diye konuştu.
Son olarak Filistinli kadınlara seslenen Meryem Qudwa, “Sabredin ve direnin, zafer yakındır. Filistinli kadınlar, tüm baskılara rağmen başlarını dik tutmalı çünkü onlar direnişin ve onurun simgesidir” dedi.