Toplumsal baskılara karşı duran hemşireler hak mücadelesi veriyor
Mısır’da uzun çalışma saatleri ve zorlu koşullar altında çalışan hemşeriler, bir yandan hak mücadelesi verirken bir yandan da toplumsal baskılara direniyor.

ASMAA FATHİ
Kahire- Kadın emeğinin görünmezliği, Ortadoğu toplumlarında yapısal bir sorun olarak varlığını sürdürürken; hemşirelik gibi kadınların yoğunlukla yer aldığı meslekler, bu eşitsizliğin en belirgin yansıdığı çalışma alanı. Mısır’da da ataerkil toplumsal yapının etkisiyle, hemşirelik mesleği sadece çalışma koşulları açısından değil, aynı zamanda toplumsal algı ve kültürel normlar açısından da kadınlar için büyük bir mücadele alanına dönüşmüş durumda. Kadın hemşireler, bir yandan uzun ve yorucu mesai saatlerine, düşük ücretlere ve sendikal temsil eksikliğine karşı direnmeye çalışırken; diğer yandan toplumun onları küçümseyen, dışlayan ve zaman zaman ahlaki olarak sorgulayan bakışına karşı ayakta durmaya çalışıyor.
Ajansımıza konuşan hemşireler, yaptıkları işe aileleri ve çevreleri tarafından yeterince destek ve takdir görmediklerini ifade etti. Yine de erkeklerin bu mesleğe ilgi göstermesi ve bazı ailelerin kız çocuklarını hemşirelik eğitimine yönlendirmesi gibi olumlu gelişmeler yaşandığını belirttiler.
Uzun çalışma saatleri
Ameliyathane hemşiresi Seyyide Sayyid Muhammed, en büyük sorunlarının başında çalışma saatlerinin geldiğini ifade ederek, “Bu saatler hem psikolojik olarak huzursuzluk yaratıyor hem de hastanelerde hata yapma riskini artırıyor” dedi.
Devlet hastanelerinde hemşirelik için idari bir kararla hem gece hem de sabah vardiyasında çalışma zorunluluğu getirildiğini söyleyen Seyyide Sayyid Muhammed, bunun büyük bir kriz yarattığını belirtti. Seyyide Sayyid Muhammed, “Bu karara karşı bazı şehirlerde protestolar düzenlendi ve örneğin Port Said’de uygulama durduruldu; ancak birçok yerde halen devam ediyor” diye konuştu.
Seyyide Sayyid Muhammed, enfeksiyon tazminatının ise hâlâ çözülmemiş bir sorun olduğunu, alınabilmesi için karmaşık işlemler gerektiğini ve 1 dolardan az bir ödeme yapıldığını söyledi.
‘Gerçek anlamda temsil edilmiyoruz’
Toplumsal bakışın biraz değişmeye başladığını belirten Seyyide Sayyid Muhammed, erkeklerin mesleğe yönelmesinin ve ailelerin kızlarını bu alana teşvik etmesinin olumlu olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine de hemşirelik daha çok ‘kadın mesleği’ olarak görülüyor. Sendikal örgütlenmede yok denecek kadar zayıf. Genel kurullara katılamıyoruz ve gerçek anlamda bir temsile ulaşamıyoruz.”
‘Maaşların düşük olması nedeniyle hemşireler özel sektöre geçiyor’
Ameliyathane hemşiresi Zeyneb Muhammed de günde 12 saat ameliyathanede çalıştığını ve sadece 1 saatlik mola hakkı bulunduğunu belirterek, bu durumun kendilerini sürekli zor koşullarda bıraktığını ifade etti. Hemşireliğin toplumsal imajının değişmesi için medya desteğine de ihtiyaç olduğunu söyleyen Zeyneb Muhammed, bazı televizyon dizilerinin hemşireleri bilerek kötü gösterdiğini ve bunun, sağlık sistemine bu kadar katkı sağlayan bir meslek grubu için yakışıksız olduğunu vurguladı.
Zeyneb Muhammed, toplumsal olarak hemşirelikle ilgili olumsuz olayların tüm meslek grubuna mal edilmesinin adaletsiz olduğunu belirterek, mesleğin etik kuralları olduğunu ve istisnai olayların tüm sektöre mâl edilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Yeni bir kuşağın bu mesleği savunma sorumluluğunu üstlendiğini ve yanlış algıları yıkmak için çaba gösterdiğine dikkat çeken Zeyneb Muhammed, “Durumun düzelmesi için medya ve kültürel alanlardaki etkili figürlerin desteğine ihtiyaç var. Ayrıca, kamu sektöründeki maaşların düşük olması sebebiyle pek çok hemşire özel sektöre geçti, çünkü maaş farkı çok büyük” dedi.
Hemşireler birçok ihlale maruz bırakılıyor
İskenderiye’de yaşayan Kariman Mahmud, hemşireliğin toplumda çok önemli bir rolü olduğunu fakat politikaların dışında tutulduğunu belirtti. Bu yüzden görevlerinin ve sosyal rollerinin zarar gördüğünü söyleyen Kariman Mahmud, “Genelde bu alan ile ilgili konuşan kişilerin meslekle bir ilgisi yok” diye ifade etti.
Hemşire kadınların, sokakta ya da evde uğradıkları cinsiyet temelli şiddete ek olarak iş yerinde de taciz, ayrımcılık ve mobbinge maruz kaldığını vurgulayan Kariman Mahmud, yönetici ve iş arkadaşları tarafından yapılan baskılara değindi. Kariman Mahmud, sendikayla hemşireler arasında bir kopukluk olduğunu ve bu yüzden yapıcı bir diyaloğun sağlanamadığını ifade ederek, yaklaşık 15 yıldır sendika seçimlerinin yapılmadığını da sözlerine ekledi.
Sağlık sistemindeki herhangi bir aksaklıkta hemşirelerin hedef haline getirildiğini ve hatta fiziksel saldırıya uğradıklarını söyleyen Kariman Mahmud şöyle konuştu: “Bu durumda birçok hemşire mahkeme sürecinden kaçtığı için hakkını arayamıyor. Hem ailelerinden hem de çalıştıkları kurumlardan destek göremedikleri için çoğu zaman haklarından vazgeçmek zorunda kalıyorlar.”