Tişrîn’de yaralanan Adla Bekir: Tişrîn’de zaferi elde edeceğiz
Tişrîn Barajı’nde Türk devletinin saldırısında yaralanan Adla Bekir, Kobanê’de yaşamını yitiren savaşçı Zehra Penaber'in “Ölümden büyüğüz” sözünü hatırlatarak, Kobanê’de olduğu gibi Tişrîn’de de zaferi elde edeceklerini kaydetti.

NORŞİN ABDİ
Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar, 19 Temmuz 2012’de gerçekleştirdikleri devrimle yaşamın her alanında öncü rol oynuyor. Hem inşada hem de direnişte en ön saflarda olan kadınlar, yaşamları ile direniş öyküsü yazıyor. Bu kadınlardan biri de Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Kantonu’nun Kobanê şehrinden olan Adla Bekir. Kobanê’den Tişrîn’e uzanan bir direniş öyküsüne sahip olan Adla Bekir, nerede olursa olsun mücadeleyi esas aldığını vurguluyor.
‘Rojava Devrimi bana kendimi geliştirmem için bir kapı açtı’
Kobanê’nin Kanya Kurdan mahallesinde 1974 yılında dünyaya gelen ve Bijan aşiretinden olan Adla Bekir, “Gelenek ve göreneklerin etkisiyle okuyamadım, ancak Rojava Devrimi bana kendimi geliştirmem için bir kapı açtı. Evet gelenek ve görenekler nedeniyle okula gidemedim, ancak bu durum asla irademi zayıflatmadı, aksine hayattaki amacıma ulaşmak için daha fazla direnmemi sağladı. 23 yaşındayken genç bir kadın olarak özgürlük arayışımı sürdürdüm, ataerkil zihniyete ve kadınları bu zihniyete bağlı kalmaya zorlayan zihniyete savaş açtım” dedi.
‘Önder Öcalan’ın fikirlerinden çok etkilenmiştik’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ezilen halkların ve özellikle de Kürt halkının özgürlüğünü istediğini kaydeden Adla Bekir, “Önder Abdullah Öcalan'ın düşünce ve fikirleriyle tanıştıktan birkaç yıl sonra hareketle çalışmaya başladım. O dönemde yaptığımız çalışmalara cephe çalışması deniyordu ve Suriye'deki eski rejim tarafından tutuklanmamak için gizliden gizliye çalışmalar yapıyorduk. Çalışmalarımızla halka yönelik toplantılar düzenliyor ve onlara Önder Abdullah Öcalan'ın düşünce ve felsefesini, Kürt meselesini, Kürdistan Kurtuluş Hareketi'ni anlatıyorduk. Topraklarımıza olan bağlılığımızla çalıştık. Ne ölümden ne de tutuklanmaktan korkmadık. Çünkü bizler Önder Öcalan’ın fikirlerinden çok etkilenmiştik” şeklinde konuştu.
Yekitîya Star’dan Kongra Star’a
Kuzey ve Doğu Suriye’de 2005 yılında Yekitîya Star çalışmalarına katıldığını aktaran Adla Bekir, “Yekitîya Star, kadınların haklarına kavuşması, bilinçlenmesi ve toplumda kadınlara dair farkındalıklar yaratmak için çalışmalar yürütüyordu. 19 Temmuz devriminin başlamasından sonra kadın kurumları oluşturuldu. Yekitîya Star, ismini Kongra Star olarak değiştirdi. O dönem Mala Jin kuruldu. Devrimle birlikte siyasi alanda kendimi geliştirmek için eğitimlere katıldım. Katıldığım her eğitimde kadınların yaşadığı sorunları, kadınların tarihsel gerçekliğini, Önder Abdullah Öcalan’ın düşünce ve felsefesini daha derinlemesine öğrendim ve araştırdım" diye belirtti.
Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetim’in Demokratik Ulus Sistemi’ni hayata geçirmesiyle birlikte komünler, meclisler, kurum ve kuruluşların kurulduğunu kaydeden Adla Bekir, “Bizler komünler ve meclisler aracılığıyla halk örgütlenmeleri yaparak toplantılar düzenledik. Toplantılarda ‘Demokratik Ulus’ ve ‘Özerk Yönetim’ kavramlarının ne anlama geldiğini halka anlattık” sözlerine yer verdi.
‘Kendimi şanslı görüyorum’
Mücadelesini sürdürecek güç, irade ve kararlılığa sahip olan Adla Bekir, 15 Eylül 2014'te IŞİD'in Kobanê kentine yönelik saldırısını başlatmasıyla birlikte kentte kalmaya ve direnişi bırakmamaya karar verdi. Adla Bekir, “Kobanê’de kalanlar olarak havaların soğuk olması ve yiyecek sıkıntısı gibi zorluklar yaşadık. Kimi zaman sadece su içtik ama zafere ulaşmak için direndik. Bu anlamıyla ben kendimi şanslı kadınlardan biri olarak görüyorum, çünkü bu tarihi direnişe katıldım ve IŞİD'in karanlığını ortadan kaldırmak için var gücüyle mücadele eden YPJ ve YPG savaşçılarının kahramanlıklarına tanık oldum. En çok etkilendiğim isimler arasında fedai eylem gerçekleştiren savaşçı Arîn Mirkan var” diye kaydetti.
‘Biz Kürt halkı ölümden daha büyüğüz’
Türk devletinin Tişrîn Barajı’na yönelik saldırısında ayağından yaralanan ve direnişe devam eden Adla Bekir, Tişrîn’de Kobanê direnişinde yaşamını yitiren savaşçı Zehra Penaber'in “Ölümden büyüğüz” sözünü hatırlattı. Tişrîn direnişini Kobanê direnişine benzeten Adla Bekir, “Biz Kürt halkı ölümden daha büyüğüz. Yani ölüm artık bizi ve direnişimizi korkutmuyor. Bizim irademiz ölümden güçlüdür. Ayağımdan yaralı olmama rağmen mücadelemden vazgeçmedim ve baraja ulaşmak için 10 kilometre yol yürüdüm. Kobanê savaşanı nasıl gücümüzle kazandıysak, Tişrîn Barajı ve Qeraqozak Köprüsü direnişini de aynı güçle kazanacağız. Halkın iradesi ve gücü, Türk faşizmini yenecek ve buna inancımız tamdır” şeklinde konuştu.