Tişrîn Barajı direnişine katılan Kobanêli kadınlar: Sonuna kadar direneceğiz
Enerji kaynaklarını ve topraklarını korumak için Tişrîn Barajı’nda direniş nöbetine katılan Kobanêli kadınlar, Türk devletinin de IŞİD gibi yenileceğini belirterek, sonuna kadar direnişi sürdüreceklerinin sözünü verdi.

ÊLVÎN MIHEMED
Kobanê- Türk devleti ve çeteleri, 8 Aralık 2024'te Kuzey ve Doğu Suriye’de Tişrîn Barajı ve Qereqozak Köprüsü’ne yönelik saldırılar başlattı. Bu saldırılara karşı Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), barajı ve bölge halkını korumak amacıyla tarihi bir direniş gerçekleştiriyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkı da su ve enerji kaynaklarını korumak amacıyla 8 Ocak 2025'ten bu yana Tişrîn Barajı’nda başlattıkları direniş nöbetini dönüşümlü olarak devam ettiriyor. Kobanê’den direniş nöbetine katılan kadınlar, ajansımıza konuştu.
‘Sessizlik iş birliği anlamına geliyor’
Tişrîn Barajı'ndaki direnişi anlatan Almaz Hiso, yaklaşık iki aydır nöbette olduklarını belirterek "Türk devleti savaş uçakları ve silahlı insansız hava araçlarıyla barajdaki halka saldırıyor. Çok sayıda insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Halk, suyunu ve elektriğini korumak için baraj nöbetine katılıyor. Bu baraj bölge insanınındır. Türk hükümeti barajı savunmaya giden ve aralarında yaşlılar ve çocukların da bulunduğu sivillere saldırılar gerçekleştiriyor” dedi.
Almaz Hiso, Türk devleti ve çetelerinin bölge halkına yönelik saldırılarına karşı tüm dünyanın sessiz kaldığını belirtti. Bu sessizliğin iş birliği anlamına geldiğine dikkat çeken Almaz Hiso, "Dünya devletleri halka yönelik bu saldırıları görmüyorlar mı? Görüyorlar ama söz konusu Kürt halkı oldu mu kimse ses çıkarmıyor. Bu yüzden bizler halk olarak direniş nöbetine başladık ve barajımızdan, suyumuzdan, elektriğimizden vazgeçmeyeceğimizin sözünü verdik. Sonuna kadar savaşçılarımızın yanında olacağız, barajımıza, suyumuza, elektriğimize sahip çıkacağız. Barajı her zaman koruyacağız ve herkes sahip çıkmalı" şeklinde konuştu.
‘Ne olursa olsun toprağımızı ve suyumuzu korumalıyız’
Direniş nöbetine katılan kadınlardan Necmê Birahîm ise şu ifadelerde bulundu:
"Bugün çocuklarımız ve savaşçılarımız topraklarını korumak için tarihi bir direniş sergiliyorlar. Bölge halkı da toprağını ve suyunu korumak için barajda nöbet tutmaya başladı. Yaklaşık iki aydır baraja saldırılar var ve biz de suyumuzu, elektriğimizi ve barajımızı korumak için barajda direniş nöbetine başladık. Kobanê'den çıktığımızda yolda saldırıya uğradık. İşgalci Türk devleti insansız hava araçlarıyla halk konvoylarına saldırıyor. Sirîn şehrinden baraja doğru yola çıktığımız andan itibaren konvoyun çevresine yönelik saldırılar oldu. Ancak bu saldırıların amacının halkı korkutmak, Kürt halkını katletmek olduğunu biliyoruz. Ama ne olursa olsun toprağımızı ve suyumuzu korumalıyız. Topraklarımızı korumak için sonuna kadar direneceğiz. Nasıl ki IŞİD çeteleri ve bu çetelere destek veren Türk devleti Kobanê’de yenildiyse, yine yenilecek. Bizler barajımızı savunmaya ve bu toprakların çocukları olan savaşçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz.”
‘Savaşçılarımızın yanında olacağız’
Necmê Birahîm, sözlerinin sonunda barajı savunmaya devam edeceklerini kaydederek, “Savaşçılarımıza destek vermeye devam edeceğiz. Daha önce IŞİD’e destek veren Türk devleti nasıl yenilgiye uğradıysa aynısını yaşayacak. Toprağımızı ve ülkemizi asla terk etmeyeceğiz. Sonuna kadar savaşçılarımızın yanında olacağız, direneceğiz. Baraja yönelik saldırı tehlikesi ortadan kalkana kadar barajı korumaya devam edeceğiz. Toprak ve su bizimdir, onları koruyacağız" dedi.