Til Temîr- Cizre Kantonu’na bağlı Til Temir kentinde, PYD tarafından kadın kurumları ve Özerk Yönetim üyelerinin gelişimini desteklemek amacıyla yaklaşık bir ay sürecek ideolojik ve teorik içerikli bir eğitim devresi başlatıldı. Eğitim programı kapsamlı bir taslağa sahip olup, öncelikli olarak eğitimin anlam ve önemi; Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Uygarlık Manifestosu ile Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü adlı eserlerinin okunması ve tartışılması; Önderlik gerçekliği, kadın tarihi, Suriye tarihi, Kuzey ve Doğu Suriye tarihi, devrimci halk savaşı ve demokratik ulus gibi konuları içermektedir.

Arapça düzenlenen ve “Tişrîn Barajı Şehitleri” adını taşıyan bu eğitim devresi başladı. Til Temir Eşbaşkan Yardımcısı Madlên El-Ibêd ile Kent Meclisi Kadın Komitesi Üyesi Întîsar Ebdilezîz, devrenin amacı ve hedefleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

‘Eğitim her çalışmanın temelidir’

İşgalci Türk devletinin saldırıları ve güvenlik sorunları nedeniyle eğitim faaliyetlerinin sekteye uğradığını vurgulayan Madlên El-Ibêd şunları ifade etti:

"Eğitim, her çalışmanın temel yapı taşıdır; ekmek ve su kadar gereklidir. İnsanlar ne kadar bilgili olursa olsun, herkesin yenilenmeye ve gelişmeye ihtiyacı vardır. Sürekli öğrenmek ve bilgilenmek, bireylerin ve toplumların ilerlemesi açısından büyük önem taşır. Doğru bilgi, toplumsal, yönetsel ve örgütsel çalışmalarda fayda sağlar. Bu nedenle eğitim süreci herkes için bir fırsat yaratır. Bu süreçte örgütlenmek de ciddi fırsatlar doğurur. Çünkü bu tür eğitim fırsatları her zaman karşımıza çıkmıyor. Aile baskıları, bölgedeki saldırılar ve istikrarsızlıklar, eğitime katılımı zorlaştırıyor."

‘Amaç: Demokratik ve özgür bir topluma ulaşmak’

Eğitimin, düşünsel gelişim açısından hayati önemde olduğunu belirten Madlên El-Ibêd şöyle devam etti:

"Şu anda Demokratik Uygarlık Manifestosu’nun yanı sıra, Ortadoğu’da Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü adlı 4’üncü Kitap’ı okuyoruz. Kürt sorununu anlamak büyük önem taşıyor. Demokratik ulus sistemi çok kıymetlidir ve demokrasi konusu toplumlar ve uluslar için temel bir meseledir. Bizim için öncelikli hedef, demokratik ulus sisteminin gölgesinde herkesin eşit şekilde yaşadığı demokratik ve özgür bir toplum oluşturmaktır. Eğer bu sistem Suriye genelinde kabul edilmiş ve uygulanmış olsaydı, kadınlar bugün bu saldırılarla karşı karşıya kalmazdı."

‘Kadınlar tüm saldırılara karşı kendilerini eğitmelidir’

Kadınların öncülüğünde yürütülen bu eğitim devresine dikkat çeken Madlên El-Ibêd, kadınların ilgisinin yüksek olduğunu ve katılımın her geçen gün arttığını belirterek şunları söyledi:

"Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar 14 yıldır aralıksız bir mücadele içerisindeler. Artık üzerlerine düşen görev ve sorumlulukların bilincindeler. Kadınlar burada güç kazandılar, her alanda etkili bir duruş sergiliyorlar ve toplumlarına yönelik saldırılara karşı adeta bir kalkan görevi görüyorlar. Sadece Ortadoğu’da değil, dünyanın her yerinde kadınlar, hakları için mücadele etmeli. Çünkü birçok yerde kadınlar hâlâ temel haklarına ulaşabilmiş değil. Kadınlar, özgürlüklerini engelleyen toplumsal geleneklere karşı mücadele etmelidir. Bilinçli ve donanımlı kadınlar, topluma öncülük edebilir. Kadınlar, tüm saldırılara karşı kendilerini eğitmelidir.”

‘Daha fazla çözüm yolları arayacağız’

Kent Meclisi Kadın Komitesi Üyesi Întîsar Ebdilezîz ise ilk defa böyle bir ideolojik eğitime katıldığını belirtti ve şöyle konuştu:

"Bu benim ilk ideolojik eğitim devrem. Eğitimin en önemli başlıklarından biri, kadın ve erkek eşitliğini doğru bir şekilde anlamak ve kavramaktır. Aynı zamanda dostluk ilişkilerini güçlendirmeyi de öğreniyoruz. Ne kadar çok pratik içinde olursak olalım, düşünsel sorgulamalardan vazgeçmemeliyiz. Teori ve pratik birbirini tamamlamalıdır. Bu eğitim hem kişiliğimizi hem de toplumumuzu büyük ölçüde etkiliyor. Eğitim yoluyla hem kadın sorunlarına çözüm üreteceğiz hem de tarihimize sahip çıkacağız."

‘Önder Abdullah Öcalan’ı daha yakından tanıyacağız’

Eğitim süreci boyunca Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini daha iyi tanıyacaklarını belirten Întîsar Ebdilezîz sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Önder Apo ‘Eğitim, eğitim, eğitim’ diyor. Bu nedenle biz de eğitim yoluyla hem kendimizi hem de Önder Abdullah Öcalan’ı daha yakından tanımayı hedefliyoruz. Bu süreç ciddi bir çalışma gerektiriyor ve aynı zamanda aile ve toplum açısından daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor.”