Süveydalı kadınlar: Din ve inançlara yönelik saldırıları reddediyoruz
Süveyda kentindeki kadınlar, Suriyelilerin 14 yıldır yaşadığı kriz kadar tehlikeli olan mezhep savaşının devam ettiği bir ortamda, geçici hükümeti krizleri kontrol altına almadaki yetersizliği nedeniyle eleştirdi.

ROCHELLE JUNİOR
Süveyda – Esad rejiminin çökmesiyle birlikte Suriye’nin geçici yönetimine gelen cihatçı grup Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ), kısa sürede kendi radikal ideolojisini toplumun tüm kesimlerine dayatmaya başladı. Bu süreçte özellikle farklı din ve inançlara mensup topluluklara yönelik baskı ve saldırılar sistematik biçimde arttı. Dürzilerden Hristiyanlara, Êzidîlerden Alevilere kadar pek çok dini ve etnik grup HTŞ'nin uygulamalarıyla hedef haline geldi.
Suriye’nin kıyı kentlerinde Alevi halka yönelik katliamlarla başlayan bu saldırı dalgası, zamanla Şam yakınlarındaki Sahnaya ve Caramana’ya sıçradı. Son olarak ise Süveyda, mezhep çatışmalarının ve toplumsal ötekileştirmenin yeni adresi hâline geldi. Süveyda kentindeki kadınlar, yaşanan bu gelişmelere karşı sessiz kalmadı. Ajansımıza konuşan kadınlar, farklı din ve inançlara yönelik saldırıları kınayarak, HTŞ’nin baskıcı uygulamalarına tepki gösterdi.
‘Farklı din ve inançlara yönelik saldırılar sürüyor’
İnsan hakları aktivisti İnsaf Abdel Baqi, Suriye'nin güneyinde yaşanan olaylara dikkat çekerek, “HTŞ, vatandaşları korumakta tamamen ‘sessiz ve ihmalkâr’ davrandı. Krizleri ne kontrol altına alabiliyorlar ne de faillerle yüzleşebiliyorlar. Bu kaosun bir tesadüf olduğuna inanmıyoruz. Bu hükümet sadece bir mezhebi değil, bütün Suriye halkını temsil etmek zorunda. Ama biz bunun sahada hiçbir karşılığını görmüyoruz. Suriye’nin kıyı kentlerinden Sahnaya ve Süveyda’ya kadar farklı din ve inançlara yönelik saldırılar sürüyor” ifadelerinde bulundu.
‘Bu oyunu reddediyoruz’
Süveyda’daki barışçıl hareketin aktivistlerinden İlham El-Nebvani, HTŞ’nin uygulamalarını sert sözlerle eleştirerek, HTŞ’nin önceki rejimden hiçbir farkı olmadığını, hatta daha barbar yöntemlerle eski rejimi bile geride bıraktığını vurguladı. İlham El-Nebvani, “Eskiden Esad rejiminin devrilmesini talep eder, özgürlük ve onur sloganlarıyla sokaklara çıkardık. Ama bugün yaşadıklarımız her zamankinden çok daha kötü. Colani liderliğindeki bu yeni hükümet bize acı bir gerçekliği dayattı” dedi.
Kıyı kentlerinde, Sahnaya, Caramana ve Süveyda’da yaşanan katliamların asla unutulmayacağını söyleyen İlham El-Nebvani, “Süveyda hiçbir zaman vatanını terk etmedi, devletten ayrılmayı düşünmedi. Ama bugün ihanete uğramış hissediyoruz. Yaşanan her şey, ülkeyi parçalamak isteyen gizli ellerin sahneye koyduğu kirli bir oyunun parçası. Bu oyunu reddediyoruz. Mezhepçiliği, saldırıları ve hiçbir çıkarımızın olmadığı bir savaşta araç haline getirilmeyi reddediyoruz” şeklinde konuştu.
‘Tüm vatandaşlar için eşit haklar güvence altına alınmalı’
Tüm Suriyelilere çağrıda bulunan İlham El-Nebvani, sözlerine şöyle devam etti: "Hepimiz birleşmeli, sesimizi birleştirmeli ve tek bir vatan fikrine geri dönmeliyiz. Yaşananları görmezden gelirsek, sonuçları çok ağır ve felaket dolu olacaktır. Biz özgürlüğün, adaletin ve hukukun üstünlüğünün hüküm sürdüğü bir devlet istiyoruz. Katliamları da, ülkenin kaderine yönelik dış ve iç müdahaleleri de reddediyoruz. Eğer Colani gerçekten modern bir devlet kurmayı düşünüyorsa, ilk adım olarak din ile devlet işlerini ayırmalı, tüm vatandaşlar için eşit hakları güvence altına almalı ve bu ülkeyi yıkmak için gelen tüm yapıları ortadan kaldırmalıdır."
Süveyda’daki insani krize de dikkat çeken İlham El-Nebvani, “İnsanlar açlık içinde yaşıyor. Kurumlar kaynak bulamıyor, çalışanlar maaşlarını alamıyor. Ülke zaten çok zor bir durumdaydı, şimdi daha da derin bir çöküşle karşı karşıyayız. Ama biz tüm bunlara sessiz kalmayacağız” diyerek sözlerini noktaladı.