RONÎDA HACÎ

Hesekê - Suriye, hassas ve kritik bir döneme giriyor ve merkezi sistem, Suriye toplumu için büyük bir tehlike oluşturuyor. 13 yıldır Suriye toplumunun tüm bileşenleri bu düzene karşı mücadele ediyor, kendilerini ortaya koyuyor ve merkezileşmeyi, çoğulcu ve demokratik bir Suriye inşa etmenin yolu olarak görüyorlar. Konuyla ilgili olarak Demokratik Suriye Meclisi Başkanlık Konseyi üyesi Şêra Osê, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Halkın umudu geçici yönetim nedeniyle gerçekleşmedi’

Sözlerinin başında Suriye’nin yeni bir tarihsel evreye girdiğini belirten Şêra Osê, halkın 13 yıldan uzun süredir kriz, katliam ve yıkımların etkisi altında yaşadığını ifade ederek, “Suriye halkı on yılı aşkın süredir otoriter yönetim ve savaş ortamında hayatını sürdürüyor. Bugün hepimiz biliyoruz ki, Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye, yeni bir evreye girdi. Baas rejimi olmadan geçen sekiz ayda, tüm halk, ülkenin geleceğini kendi elleriyle, görüşleriyle ve sesleriyle şekillendirmeyi umuyordu. Ancak ne yazık ki bu umut, geçici yönetimin gelişiyle gerçekleşmedi” ifadelerinde bulundu.

‘Binlerce Suriyelinin akıbeti bilinmiyor’

Şêra Osê, Suriye’deki merkezi yönetim ve aşırılıkçılığın halkı büyük kayıplara sürüklediğini vurgulayarak, “Savaşa ve yıkıma yol açan merkezileşme ve aşırılıkçılık nedeniyle Suriye halkı sahip olduğu her şeyi kaybetti. Suriye topraklarının ve şehirlerinin yüzde 80’inden fazlası yok edildi. Gözaltı merkezlerinde ve diğer yerlerde binlerce Suriyelinin akıbeti bilinmiyor. Bu sistem nedeniyle halk bugün her türlü şiddetle karşı karşıya” diye belirtti.

‘Suriye’de kadınları rolü dikkate alınmadı’

Suriye’de kriz çözümünün ancak merkezileşmeme ve tüm Suriyelilerin eşit yaşam hakkının sağlanmasıyla mümkün olacağını kaydeden Şêra Osê, “Geçici yönetim, ulusal diyalog, anayasanın ilanı ve Halk Meclisi seçimleri gibi birçok adım attı, ancak Suriyelilerin görüşlerini ve farklı bileşenler ile kadınların rolünü dikkate almadı. Bugün Suriye’de atılacak adımlar oybirliğiyle olmalı ve ülkenin geleceği birlikte şekillendirilmeli. Geçici yönetim, Suriye halkıyla güven inşa etmelidir” şeklinde konuştu.

Geçici hükümetin Halk Meclisi seçimlerinde kadın temsilini eleştiren Şêra Osê, “Bugün Suriyeli kadınlar karar alma merkezlerinden uzak ve siyasi bir sesleri yok. Suriyeli kadınlar büyük ölçüde göz ardı edildi ve Halk Meclisi seçimlerinde kadınların yüzde 40'lık bir katılım oranı gördük. Ne yazık ki bu, Baas rejimine karşı mücadele eden ve direnişe katılan Suriyeli kadınların hedeflerini yansıtmayan korkunç bir temsil" diye aktardı.

Şêra Osê, demokratik bir Suriye'nin geleceğinin her alanda kadınların liderliği ve rolüyle güvence altına alındığını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Kadınlar, Suriye'nin geleceğinin inşasında temel bir rol oynamalı; sadece kadınları haklarından veya rollerinden mahrum bırakan bir madde içeren basit bir anayasa değil. Herhangi bir adım atılmadan önce, Suriye halkının taleplerini tüm çeşitliliğiyle dile getiren geniş bir ulusal kongre düzenlemeliyiz. Gerçek şu ki, Suriye halkı çok acı çekti ve mücadele etti, ancak yine de geçici yönetimin Baas rejiminden farklı olmadığını, merkeziyetçiliği ve tekdüzeliği vurgulayan politikalarını sürdürdüğünü görüyoruz."

‘10 Mart anlaşması hayata geçirilmeli’

10 Mart anlaşmasının sadece Kuzey ve Doğu Suriye’nin değil, tüm Suriye bölgelerinin kurtuluşu olduğunu ve bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Şêra Osê, “Suriyeli kadınlar güçlü bir şekilde geçici yönetimde rolünü oynayarak Suriye'ye karşı sorumluluklarını yerine getirmelidir. Suriye'nin sesini dinlemek her şeyden daha önemlidir. Suriye bir ekonomik ve güvenlik krizinin ortasında. Hem Suriye içinde hem de işgal altındaki topraklarda katliamlar ve insan kaçırmalar hız kesmeden devam ediyor. Tüm Suriyeliler bir araya gelmeli ve taleplerini dile getirmek ve Suriye'nin geleceğini şekillendirebilmek için geniş bir ulusal kongre düzenlemelidir" şeklinde konuştu.

Sözlerinin sonunda Adem-i merkeziyetçilik, idari verimliliği artırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için stratejik bir seçenek olduğunun altını çizen Şêra Osê, “Ancak başarısı iyi bir hazırlığa ve sağlam bir yasal ve kurumsal çerçeve içinde sorumluluk üstlenebilecek yerel kapasitelerin oluşturulmasına bağlıdır. Suriye halkı yıllarca çok acı çekti ve mücadele etti, sonuçta Suriye kimliğimiz aynı ve bizi birleştiriyor" dedi.