Suriye’de kaçırılan Alevi kadınlar fuhuşa zorlanıyor

Suriye’nin kıyı kentlerinde Alevilere dönük katletme ve kaçırılmalara dair bilgiler gelmeye devam ediyor. Alevi insan hakları aktivistlerine göre; en az 60 Alevi kadın kaçırıldı ve bu kadınlar zorla evlendirme ve tecavüze maruz bırakılıyor.

Haber Merkezi- İngiltere'de haftalık yayın yapan The Spectator'ın haberine göre; Suriye'deki Alevi toplulukları, kadınların ve kız çocuklarının “kaçırılarak fuhuşa sürüklenmesi (sabaya)" korkusuyla yaşıyor. Esad rejiminin yıkılmasıyla birlikte geçici Suriye yönetimine bağlı çete gruplarının soykırım saldırıları sırasında tecavüz ve zorla evlendirme amaçlı kaçırma vakaları bildirilmişti.

Alevi insan hakları aktivistleri, bazı kadınların hâlâ esir tutulduğunu ve kaçırılmaların devam ettiğini belirtiyor. Suriye geçici yönetiminin yetkililerini bu durumu durdurmakta “isteksiz veya aciz olduğunu” vurguluyorlar.

Aktivistlere göre, 50 ila 60 kadın ve kız çocuğu kaçırıldı. Mart ayında Alevilere dönük katliamda en az bin 600 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Sünni gruplar, Alevi erkek ve erkek çocuklarını sokaklarda infaz etti. Yine aileler ve kaçırılan adınlar da yaşadıklarını anlatıyor.

Tecavüz, zorla evlilik ve kaçış

23 yaşındaki Samira (gerçek adı değil), kaçırılıp toplu tecavüze uğradıktan ve zorla evlendirildikten sonra kaçmayı başardı. WhatsApp üzerinden bir çevirmen aracılığıyla konuşan Samira, şubat ayında Humus'ta sokakta dolaşırken bir aracın durduğunu ve üzeri çamurla kamufle edilmiş beyaz bir minibüsten maskeli altı erkeğin indiğini anlatıyor. Kaçmaya çalıştığını ancak yakalanıp, araca bindirildiğini o sırada yüzüne tekme yediğini belirterek, "Ondan sonra hareket edemedim" diyor.

Gözleri bağlı bir şekilde bir saat boyunca götürülen kadın, durduklarında, yarı inşaat halinde bir evde kendisini bekleyen işkenceyle karşılaştığını kaydediyor. Kadın yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Maskeli milislerden bazıları cihatçı kıyafetleri giyiyordu; bazılarının alınlarında La ilahe illallah yazılı siyah bantlar vardı. Telefonumla ailemi arayarak 500 milyon Suriye lirası (yaklaşık 30.000 £) fidye istediler. ‘Ödemezseniz, size elini göndeririz’ dediler.”

O gece, bir adam onu "eve götüreceğini" söyledi ancak başka bir odaya götürüp tecavüz etti. Ertesi gün dört adam daha aynısını yaptı. Günlerce süren tecavüzlerin ardından, yaşlı bir kadınla birlikte infaz edilmek üzere bekletildi. Kadın, göğsünden vurularak öldürüldü. Samira ise öldü gibi yapılıp fotoğraflandı. Daha sonra kendisini satın alan yaşlı bir "emir" tarafından götürüldü.

Emir, Samira'ya "Artık bana aitsin, eşim gibi olacaksın" dedi. İdlib'de bir evde tutulan Samira, ailesini aramayı başardı. Ailesi, dijital medyada paylaşılan sahte ölüm fotoğrafları nedeniyle onun için cenaze düzenlemişti. Sonrasında Lübnan'a götürüldü, ancak emirin yokluğunda kaçmayı başardı. Şimdi saklanıyor ve "Özgürlüğümden mutluyum ama korkudan felç oldum” diye belirtiyor.

’56 vaka tespit edildi’

Suriye dışında faaliyet gösteren aktivist Inana Barakat, dijital medyadaki yardım çağrıları üzerine ailelerle iletişime geçiyor. Tespit edilen 56 kaçırma vakasının 25'inde kadınların (çoğu tecavüze uğramış halde) ailelerine döndüğünü, geri kalanların akıbetinin bilinmediğini söylüyor. Kaçırılan kadınların en genci 15, en yaşlısı 55 yaşında. Aileler, kızlarını okula göndermekten korkuyor.

Diğer vakalar arasında, 11 aylık oğluyla taksi beklerken kaybolan 23 yaşındaki bir kadın ve hastane randevusundan dönmeyen 29 yaşındaki bir kadın var. Ailesine ulaşan sesli mesajda, "Yurtdışındayım ve evlendim. Beni sormayın" dediği belirtiliyor.

İnsan hakları aktivistleri, polisin Alevi kadınların kayıp vakalarını araştırmakta “isteksiz” olduğunu veya suçu aileye yıkmaya çalıştığını söylüyor. Bazı genç kadınların kaçtıklarını iddia eden videolar yayınlaması, yetkililer tarafından "suç olmadığına" kanıt gösteriliyor; aktivistlerse bu videoların zorla çektirildiğini kaydediyor.