ZOUHOUR MECHERGUI

TUNUS- Sudan’da 15 Nisan 2023’ten bu yana devam eden çatışmalar ve yaşanan insani kriz, özellikle kadınlar için adeta bir soykırım halini aldı. Sudanlı kadın hakları aktivisti ve cinsiyet araştırmacısı Umeyma Şin, dünya kamuoyuna seslenerek, “Sudan halkının yaşadığı bu soykırım durdurulmalı” dedi ve sınırları aşan etkin bir dayanışma çağrısında bulundu.

Umeyma Şin, Sudan’ın artık uluslararası, bölgesel ve Afrika çapında etkili bir desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguladı. “Gazze’ye giden dayanışma konvoylarına benzer şekilde, Sudan için de küresel çapta bir dayanışma şart” diyen Umeyma Şin, “Sessizliği ve korkuyu kırarak, mağdurların sesini dünyaya duyurmalıyız” ifadelerini kullandı.

Uluslararası topluma eleştiri

Sudan’da Nisan 2023’te patlak veren çatışmaların ülkenin kurumlarını yıktığını ve halkın kitlesel şekilde yerinden edilmesine yol açtığını belirten Umeyma Şin, uluslararası toplumun “Seçici” yaklaşımını eleştirdi. “Sudan’daki silahlı grupların şiddeti, mağdurların kanını taşıyan düşmandan farklı değil. Ama dünya bu zulme sessiz kalıyor” dedi.

Kadınların durumunu “Felaket” olarak tanımlayan Umeyma Şin, “Kadınlar açlıkla, yerinden edilmekle ve çatışma taraflarının sistematik cinsel şiddetiyle boğuşuyor. Bu korkunç ihlaller dünya tarafından görmezden geliniyor. Kadınlar, açlık ve sürgüne rağmen hayatta kalmaya çalışıyor” diye konuştu.

Kadın dayanışması vurgusu

Bu ağır insan hakları ihlallerinin durdurulması için uluslararası kadın ve insan hakları dayanışmasının şart olduğunu belirten Umeyma Şin, suçluların adil yargılanmasının önemine dikkat çekerek, “Kadınların haklarının farkına varması ve yaşadıkları şiddete karşı sessiz kalmamaları gerekiyor” diye ekledi.

Dayanışma kampanyalarının barış süreçlerinde kritik rol oynayabileceğini söyleyen Umeyma Şin, “Bu tür kampanyalar, hükümetler üzerinde baskı kurarak çatışmaların durdurulmasına katkı sağlıyor. Ayrıca, çatışmalardan zarar gören kadınlara destek oluyor ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararının uygulanmasını güçlendiriyor” dedi.

Kadınlar cinsel şiddetle mücadele ediyor

Umeyma Şin, kadınların kolera salgını ve devam eden kaos ortamında kaçamadıkları cinsel şiddetle mücadele ettiğini, barınma olanaklarının yetersizliğinin kadınların onurunu zedelediğini vurgulayarak, “Dünyanın seyirci kalması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Komşu ülkelerdeki Sudanlı mülteci kadınların da işsizlik, kaynak kıtlığı ve yüksek yaşam maliyeti gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Umeyma Şin, “Ev sahibi ülkeler bazı temel ihtiyaçları karşılamaya çalışsa da mülteciler hala insan onuruna yakışmayan koşullarda yaşıyor” dedi.

Mülteci kadınların güvenlik, barınma, eğitim ve sağlık haklarından mahrum kalmasının büyük bir insan hakları ihlali olduğunu söyleyen Umeyma Şin, “BM’nin sadece yardım sağlaması yeterli değil. Mülteci kadınların onurlarını ve haklarını geri kazanmaları için acil müdahale gerekiyor” çağrısında bulundu.

‘Kadınlar karar süreçlerine aktif dahil edilmeli’

Kadınların siyasi süreçlerden dışlanmasına da değinen Umeyma Şin, bunun erkek egemen siyasi ve toplumsal yapılarla bağlantılı olduğunu belirterek, “Partiler ve sivil toplum kuruluşları, kadınların karar alma mekanizmalarından uzak kalmasına neden oluyor. Kadınların hem sosyal hem de aile içi sorumlulukları onların siyasi süreçlere tam katılımını zorlaştırıyor” diyerek, kadın derneklerinin kadınların çoklu rollerini destekleyecek mekanizmalar geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Gerçek barış, kadınların adil ve kapsayıcı katılımı olmadan mümkün değil” dedi.

‘Kadınlar ekonomik ve siyasi olarak güçlendirilmeli’

Kadınların siyasi ve ekonomik alanlarda güçlendirilmesinin önemine de dikkat çeken Umeyma Şin, “Kadın örgütlerinin desteklenmesi ve liderlik pozisyonlarına erişimlerinin artırılması şart. Kadınlar arasında dayanışmayı güçlendirmek ve korku ile sessizliği kıracak ağlar kurmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Ekonomik olarak da kadınların çatışmalardan en çok etkilenen kesim olduğunu belirten Umeyma Şin, “Pek çok kadın gelir kaynaklarını kaybetti. Günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerçek ekonomik alternatifler oluşturulmalı. Kapsamlı mesleki eğitim programları kadınların yeni iş alanlarına açılmasını ve ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirmeli” diye konuştu.

Sudanlı kadınların hayatta kalma mücadelesinde desteklenmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Umeyma Şin, “Çatışmaların ve ihlallerin artığı bu dönemde dayanışma hayati önem taşıyor” diyerek konuşmasını noktaladı.