Siyasetçiler: Abdullah Öcalan’ın çağrısı kadın özgürlüğünü destekliyor
NADA 1’inci Kongresi’ne katılan kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen sürecin sahiplenilmesini isteyerek, sürecin demokratik ve adil bir toplum inşasının merkezine kadın özgürlüğünü koyduğunu vurguladı.

RAJA HAMİD RAŞİD
Süleymaniye- Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde 15- 17 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA) 1’inci Kongresi’ne katılan kadınlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan kadın sorunlarına çözüm noktasında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kongrede Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği yeni sürece dair de konuşan kadınlar, barış girişimini memnuniyetle karşılarken konu oturumlarda da tartışıldı.
Kadınlar, Abdullah Öcalan’ın perspektifinin sadece çatışmaları sonlandırmakla sınırlı olmadığını ifade ederek, aynı zamanda Ortadoğu ve hatta dünyada kadın öncülüğünü yeniden tesis eden, erkek egemenliğini yıkan dönüştürücü bir projeyi temsil ettiğini vurguladılar. Abdullah Öcalan’ın kadınlara desteğine işaret eden katılımcılar, bu durumun kadınların sahadaki mücadeleden karar alma pozisyonlarına kadar değişim sürecinde öncü rol üstlenmelerini sağladığını anlattılar.
‘Abdullah Öcalan’ın çağrısı temel bir adım’
Ajansımıza konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Meclis Üyesi Berivan Muhammed, Abdullah Öcalan'ın başlattığı sürece desteklerini dile getirerek, bu projenin insanlık ve insani kalkınmanın inşası yolunda temel bir adım olduğunu, 21’inci yüzyılda yaşanan soykırımlarla mücadeleye katkı sağladığını kaydetti. Sürecin yalnızca toplumun belirli bir kısmıyla sınırlı tutulmadığını vurgulayan Berivan Muhammed, “Tüm taraflara, bu projenin özellikle Ortadoğu'da iç barışı sağlamanın yanı sıra, bu coğrafi bölgenin dışındaki diğer ülkelere de fayda sağladığını kabul etmeleri çağrısında bulunuyoruz” dedi. Süreci desteklemenin kadınların desteklenmesi ve güçlenmesi anlamını taşıdığını ifade eden Berivan Muhammed, Abdullah Öcalan'ın başlattığı sürecin, kadınların özgürlüğü ve toplumların güvenliğiyle yakından ilişkili olduğunu vurguladı.
‘Abdullah Öcalan Ezidî kadınlara hayat verdi’
Ezidi Dernekleri Birliği Ofisi Müdürü Suad Hasso ise Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu tablonun Ortadoğu'da barışı yaymayı amaçladığını belirterek, 2013 yılından bu yana barış çağrısı yapıldığını ancak her seferinde engellerle karşılaşıldığını hatırlattı. Suad Hasso, “Önder Öcalan, İmralı Cezaevi'nde 26 yıldır tutuklu olmasına rağmen barış seçeneğine bağlılığını sürdürüyor. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı. Zira onun projesi genel olarak kadınlara, özel olarak da Ezidî kadınlara yeni bir hayat vermiştir" dedi. Abdullah Öcalan’ın IŞİD'e karşı direnen Ezidî kadınlara özel mesaj gönderdiğini ve onları selamladığını söyleyen Suad Hasso, sürecin herkese ve her kesime onurlu bir yaşam, barış ve kendi iradeleri ile bir yaşam çağrısı yaptığını ifade etti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın en karanlık zamanlarında yanlarında olduğunu vurgulayan Suad Hasso, Ortadoğu'da barışın sağlanması, insanların köylerine, evlerine dönüp yeniden inşa edebilmelerini istediklerini söyledi ve “Biz Ezidî kadınlar olarak bu girişimi çok takdir ediyoruz, zira soykırıma maruz kaldık ve Önder Öcalan bu olayları halkımıza karşı soykırım olarak niteledi” dedi.
‘Süreç kadınların kurtuluşu’
PYD Kadın Meclisi Temsilcisi Şirin Hamid Şeyh Hammadi ise, Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu barış projesinin, özellikle kadınların kurtuluşu başta olmak üzere gerçek barışla toplumsal kurtuluş arasındaki bağ açısından Ortadoğu için cesur ve özgün bir girişim olduğunu söyledi. Sürecin en önemli hedeflerinden birinin kadın özgürlüğü olduğunu da vurgulayan Şirin Hamid Şeyh Hammadi, Abdullah Öcalan’ın, toplumlarda şiddetin ve savaşların en derin köklerinden birinin patriyarka olduğunu belirttiğini dolayısıyla gerçek bir barış projesinin kadınların ezilmekten ve sömürülmekten kurtarılması anlamını taşıdığını ifade etti. Abdullah Öcalan’ın felsefesinde kadınların rolünün sadece bir teori olmadığını söyleyen Şirin Hamid Şeyh Hammadi, güçlü ve gerçek bir kadın hareketine ilham verdiğinin altını çizdi. Şirin Hamid Şeyh Hammadi, son olarak sürecin sadece siyasi bir plan olarak değil, otoriter ve ataerkil yapıları ortadan kaldırarak kadınların barış sürecine öncülük ettiği, özgürlük ve eşitlik temelinde adil bir toplum inşa etmeyi hedefleyen kapsamlı bir devrimci vizyon olarak okunmasını istedi.