Salas Babajani’de yaşayan kadınlar sağlık hizmetlerinden yoksun
Kirmanşah’ın ilçesi olan Salas Babajani’de kadınlar en temel sağlık hizmetlerinden yoksun kalıyor. Kadınlar doğumlarını konteynerde yapmak zorunda kalırken, testler için ise saatlerce süren yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar.

SOMA KERAMÎ
Salas Babajani –Ülkenin bazı şehirlerinde hastaneler gelişmiş sağlık hizmetleriyle donatılırken, Kirmanşah şehrine bağlı Salas Babajani gibi sınır ilçelerinde kadınlar hâlâ doğumlarını metal konteynerlerde yapıyor. Uzman doktorun bulunmadığı, sağlık altyapısının yetersiz olduğu bu bölgede kadınlar, hamilelik süreçlerini korkuyla geçiriyor. Basit bir muayene için uzun ve tehlikeli yolları kat etmek zorunda kalan kadınlar için bu yollar, çoğu zaman bir ölüm kalım mücadelesi.
Kürt bölgelerinde sağlıkta yoksunluk
Sağlıkta ilerlemeler sağlansa da Salas Babajani, Ravanser ve Ciwanro gibi Kürdistan bölgeleri hâlâ uygun sağlık hizmetlerinden yoksun.
Altyapı eksiklikleri, doktor yetersizliği ve tedavi merkezlerine uzaklık, özellikle kriz anlarında halkın sağlığını büyük risk altına sokuyor.
Yaklaşık 40 bin nüfuslu Salas Babajani ilçesinde yalnızca bir konteyner tipi sahra hastanesi bulunuyor ki bu da ihtiyacı karşılamaktan çok uzak. 2017’deki deprem, mevcut altyapıyı daha da tahrip etti ve yeniden inşa süreci yavaş ve yetersiz ilerliyor. Bu bölge için tam donanımlı bir sağlık merkezi ve kadınlara özel uzman hizmeti, acil bir ihtiyaç.
Ulaşım sorunu çok ciddi
Salas Babajani’daki hamile kadınlar, temel testler ve ultrason için Ciwanro ya da Kirmanşah’a gitmek zorunda kalıyor. Dağlık ve virajlı yollar, uyarı işaretlerinden ve güvenli şeritlerden yoksun. Özellikle kış aylarında son derece tehlikeli hale geliyor.
Uygun ulaşım araçlarının olmaması ve yüksek masraflar, birçok kadını hamilelik takibinden vazgeçmeye zorluyor. Bu da anne ve bebek sağlığını doğrudan tehdit ediyor.
‘Burada tek bir uzman doktor yok’
Zehra Behramî (22), bölgedeki yoksulluk içinde yaşadığı hamilelik deneyimini şu sözlerle anlatıyor:
“Bu ilçede ciddi bir nüfus olmasına rağmen bir hastane yok. Doğum sadece metal bir odada yapılıyor. Bu yer, daha ilk hamilelik günlerimde bile bana boğucu bir endişe verdi. Basit testler ve ultrason için bile Ciwanro ya da Kirmanşah’a gitmek zorunda kalıyoruz. Ancak bu yolculuk çok pahalı ve herkesin maddi gücü buna yetmiyor. Burada tek bir uzman bile yok. Doğum, kadınlar için kalıcı bir korkuya dönüştü.”
Kadınların çok azı, o da acil durumlarda, konteyner odalarda doğum yapabiliyor. Çoğu ise korku ve yüksek maliyetlere rağmen 140 kilometrelik Kirmanşah yolunu kat ediyor.
‘Buradaki insanların sesi duyulmuyor’
Şîrîn Muhammedî, Salas Babajani’de yaşayan bir kadın, 3 yaşındaki kızını yüksek ateş nedeniyle kaybedişini şöyle aktarıyor: “Çocuğun durumu kötüleşince, yerel doktorlar yetersiz kaldı. İmkanlar nedeniyle onu acilen Kirmanşah’a gönderdiler. Yolda, çocuğun vücudu kabarcıklarla kaplandı ve kucağımda acılar içinde kıvranıyordu. Ancak hastaneye vardığımızda artık çok geçti. Kızım altı gün komada kaldı ardından hayatını kaybetti.”
Şîrîn devamında şunları söylüyor:
“Kızımı metal bir odada doğurdum, aynı yoksunluk onun canını aldı. Kimin yakasına yapışayım? Donanımsız doktorların mı, duyarsız yetkililerin mi? Salas Babajani unutulmuş bir yer; buradaki insanların sesi duyulmuyor.”