MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı kırsal Çûlî Mahallesi’nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül’de mahalleye yaklaşık 1 buçuk kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde cenazesi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran Davası’nın 28 Aralık’ta görülen duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklardan Yüksel, Enes ve Salim Güran’a ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yapılan iki duruşma sonrası karar verilirken, iki duruşma toplamda 6 gün sürdü. Duruşmada, 37 tanık, 4 sanık ve avukatlar söz aldı.

Her ne kadar 4 sanığa ceza verilse de Narin Güran Davası’nda hala birçok soru cevapsız bırakıldı. Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve davanın avukatları sanık Nevzat Bahtiyar’ın cezasına itiraz edeceklerini duyurdu.

Narin Güran’ın kaybedildiği günden bugüne sürecin takipçisi olan Amed Barosu avukatlarından Canan Atabay, soruşturma ve dava sürecinin dünü ve bugününü ajansımıza değerlendirdi.

‘Narin, Nevzat’a verilirken can çekişiyor olabilirdi’

3 sanık açısından verilen kararların yerinde olduğunu belirten Canan Atabay, Nevzat Bahtiyar için verilen cezanın ise yeterli olmadığını söyledi. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “Müşterek faillik suretiyle suça iştirak” maddesini hatırlatan Canan Atabay, “Burada cinayetin Nevzat tarafından işlenip işlenmediği önem arz etmez. Nevzat’ın Narin’in öldürüldükten sonra teslim aldığı iddiası söz konusu. Fakat biz bilimsel olarak Narin’in tam olarak saat kaçta öldürüldüğünü bilmiyoruz.  Daha doğrusu Narin Nevzat’a teslim edildiğinde ölü müydü yoksa yaşıyor muydu bilmiyoruz. Narin Nevzat’a henüz can çekişiyorken de teslim edilmiş olabilir” dedi.

‘Nevzat da diğer 3 sanık kadar suçlu’

Nevzat’ın “müşterek faillikten” kurtulması için Narin’i teslim aldığında bir sağlık kuruluşunu araması ya da kolluğu haberdar etmiş olması gerektiğine dikkat çeken Canan Atabay, “Yine kendi savunmasına göre teslim edilen Narin’i alıp, doğrudan suya temas eden bir alana gömmüş ve üzerini taşla kapatmış. Dolayısıyla burada Nevzat da en az cinayeti gerçekleştirenler kadar suçlu. Onun açısından da ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’nın verilmesi gerekiyor” diye belirtti.

Soruşturma aşaması: Sanıklar kolluğa yol gösterdi! 

Soruşturmanın ihmallerle başladığını ve bu ihmaller nedeniyle birçok delilin yok edildiğinin altını çizen Canan Atabay, adli kolluk biriminin bu süreçte adli suçlarda uzman bir ekiple çalışma yürütmediğini ve delilerin nasıl ve nereden toplanacağı bilgisinin bulunmadığına değindi. Bu yetersizliğin de dosyada bugüne gelen sürüncemeleri ve soru işaretlerini artırdığına ver yeren Canan Atabay, ihmaller zincirine dair şunları söyledi: “Jandarma ekibini tanımıyoruz ama görüntülerden gördüğümüz kadarıyla ekip çok genç kişilerden oluşuyor. Ekibin bu işi soruşturabilecek yeterlilikte olmadığını görüyoruz. En başta yapılan hatalardan biri, uzmanı olmayan kişilerce bu soruşturmanın yürütülüyor olmasıdır. Kolluk, kayıp ihbarı da olsa ‘öldürülme’ ihtimalini göz önünde bulundurup, bu çerçevede delilleri toplamalıydı. Fakat biz bunun olmadığını görüyoruz. Dosyada yargılanan kişilerin dahi, soruşturma aşamasında kolluğa yol gösteren, yön veren kişiler olduğunu görüyoruz. Burada delillerin kolaylıkla karartılabileceği, kişilerin soruşturma yürütülürken soruşturmaya dâhil edildiklerini görüyoruz. Dolayısıyla burada ciddi bir eksiklik var ve eksikliğin beraberinde getirmiş olduğu karartılan delillerimiz var. Bu yönüyle soruşturma elbette ki yetersizdi.”

‘Failin kim olduğunun bilinmemesi ceza verilemeyeceği anlamına gelmiyor’

Canan Atabay, kamuoyunda Narin’in neden ve kim tarafından katledildiğinin bilinmeden ceza verilemeyeceği yönünde bir algı yaratılmak istendiğini vurgulayarak şöyle dedi: “Narin’in öldürülmüş olması tek başına Türk Ceza Kanunu’nda ‘insan öldürmenin’ ceza verilmesinin önünü açıyor zaten. Evet, biz neden öldürüldüğünü bilseydik zaten faile ulaşırdık. Fakat birileri çıkıp itiraf etmediği sürece biz bunu bilmeyeceğiz. Maalesef bu dosyanın böyle bir özelliği de var.”

‘Nevzat Bahtiyar kararına itiraz edilecek’

Canan Atabay, dosyanın sahiplenilmeye devam edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Narin dosyası diğer birçok dosyadan ayrılan bir dosya. Narin’in failleri kendi yakın çevresi, bu nedenle Narin kimsesiz. Narin’in ‘kimsesi’ bu süreçte toplum oldu. Narin’in kimsesi Diyarbakır Barosu oldu. Bu noktada Nevzat Bahtiyar’ın da diğer sanıklar gibi aynı cezayı alması noktasında karara itirazlarımız oldu. Dolayısıyla bu süreçte toplumun aynı duyarlılık ve aynı titizlikle dosyaya sahip çıkmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Duyarlılık çağrısı

Tüm kesimlere duyarlılık çağrısı yapan Canan Atabay, son olarak şunları söyledi: “Narin Güran cinayeti, kadın cinayetlerinin başka bir versiyonudur. Bu dosyaya sahip çıkarak, kadın ve çocuk cinayetlerine ve kayıp dosyalarına karşı bir duruş sergilemek demek. Bu noktada duyarlılık, ilerleyen aşamalarda zayıflamamalı ve aynı şekilde devam etmelidir.”