Mısırlı kadınlar: Gerçek değişim için somut adımlar atılmalı

Toplumda gerçek bir değişimin olması için somut adımların atılması gerektiğini belirten Mısırlı kadınlar, “Çözüm, kadınlara yönelik adil yasalarla başlar ve devletin tüm kurumları bu konuda çalışmalıdır” dedi.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısır'da kadınlar, uzun yıllardır süregelen erkek egemen toplumsal yapının ve bu yapının dayattığı geleneksel rollerin baskısı altında yaşıyor. Aile içindeki besleyici rolünden, toplumdaki diğer rollerine kadar her alanda kendilerine biçilen sınırlar, kadınları hem fiziksel hem de duygusal açıdan zorlayarak, özgürleşme yollarını engelliyor. Bu baskılara karşı seslerini yükselten kadın aktivistler, kadın haklarını savunmak ve toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele ediyor.

Kadınların geleneksel rollerin ötesine geçmesini isteyen aktivistler, daha adil ve güvenli bir toplum yaratma amacıyla hem geleneksel hem de modern yapıları sorguluyor.

‘Erken yaşta evliliğe zorlanıyorlar’

Kayan Mısır Kalkınma ve Eğitim Vakfı Müdürü Sahar Şaban, kadınların uzun yıllardır ekonomik, siyasi ve sosyal birçok zorlukla karşı karşıya kaldığını ve bunların ciddi bir yük oluşturduğunu belirtti. Kadınlarla yaptığı çalışmalar sırasında, onların karşılaştığı baskılara tanık olduğunu ifade eden Sahar Şaban, kadınların şiddet olgusundan dolayı büyük sıkıntılar yaşadığını ve bunun, onların kendi kaderlerini tayin etmelerini engelleyen ciddi bir baskıya dönüştüğünü vurguladı. Sahar Şaban, “Kadınlar, eğitim ve çalışma haklarından mahrum bırakılıyor, erken yaşta evliliğe zorlanıyor. Bu baskılar aile bireyleri tarafından kadınlara dayatılıyor. Artık tüm bu uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi gerekiyor. Gerçek değişim için somut adımlar atılmalı" şeklinde konuştu.

Toplumsal kültürün etkileri

Sahar Şaban, açık ihlallerin ve ayrımcılığın varlığına dikkat çekerek, kadınların iş hayatındaki durumunun da erkeklerin gerisinde kaldığını vurguladı. Kadınların, ücret, fırsatlar ve diğer alanlarda erkeklere göre daha düşük bir statüye sahip olduğunu dile getiren Sahar Şaban, aile düzeyinde de kadınların daha düşük bir konumda yer aldığını, üstlendikleri rollerin gerçek anlamda takdir edilmediğini ve birden fazla sorumluluğu bir arada taşımak zorunda kaldıklarını söyledi. Toplumsal kültürün hâlâ kadınları belirli kalıplara yerleştirdiğini kaydeden Sahar Şaban, değişimin önemine dikkat çekti.

‘Çözüm adil yasalar ile başlar’

Sahar Şaban, sivil toplum örgütlerinin kadın hakları için mücadele ettiğini ancak bazı kurumların ihmalinin söz konusu olduğunu söyledi. Sahar Şaban, “Kadınları ve diğerlerini koruyan, onlara adalet ve eşitlik sağlayan yasaların çıkarılması için farkındalık yaratmak ve savunuculuk yapmak amacıyla birçok seminer ve eğitim oturumu düzenlendi. Ancak tüm bunlar, henüz istenen etkiyi yaratmadı. Çözüm, kadınlara yönelik adil yasalarla başlar ve devletin tüm kurumları bu konuda çalışmalıdır. Medyanın da farkındalığı artırmada ve kadınların karşılaştığı sorunlara ilişkin algıyı değiştirmede önemli ve etkili bir rolü var” dedi.

‘Kalıplaşmış kültürün dönüşmesi gerekir’

Kadınlara Hukuki Destek İçin Kum Girişimi Üyesi Avukat Sarah Jamal ise, kadınların karşılaştığı en önemli zorluklardan birinin, karar alma pozisyonlarında yer alamayacakları yönündeki yaygın klişe olduğunu belirtti. Toplumda kadının, çocuk bakımı ve büyütme sorumluluğunun onun temel rolü olarak görüldüğünü söyleyen Sarah Jamal, bunun dışına çıkan kadınların ise damgaladığını ifade etti. Sarah Jamal, “Toplumda kullanılan söylemlerin değiştirilmesi gerekiyor. Kadınların başarısının ele alınması ve kalıplaşmış kültürün dönüştürülmesi, yaşamı zenginleştirir ve cinsiyetler arası çatışmalara dönüşmesini engeller” diye kaydetti.

‘Sivil toplum örgütlerine önemli roller düşüyor’

Toplumsal kültür sorununun çözümünde en önemli adımlardan birinin, sivil toplum örgütlerinin farkındalık yaratma çalışmaları olduğunu dile getiren Sarah Jamal, kadınları koruyan ve kamusal alanda güvenli bir şekilde varlıklarını sürdürebilmelerini destekleyen yasaların önemini vurguladı.