Mexmûrlu kadınlar: Saldırılara karşı devrimci halk savaşıyla örgütlenmeliyiz
Mexmûr Kampı’nda kalan kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride dikkat çekerek, “Kürt halkını Önderliğine ve gerillalarına sahip çıkmaya, her türlü saldırıya karşı devrimci halk savaşıyla örgütlenmeye çağırıyorum” dedi.
NÛPELDA DENÎZ
Mexmûr- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 25 yılı aşkın bir süredir İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'nde ağır tecrit altında tutuluyor. Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarının yaptığı görüşme başvurusu yanıtsız bırakılırken, son olarak DEM Parti Riha Milletvekili ve yeğeni Ömer Öcalan 43 ay sonra 23 Ekim'de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la görüştü.
‘Disiplin’ cezaları devam ediyor
Abdullah Öcalan’la görüşmenin sağlanması talebiyle Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulunan Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müvekkilleri hakkında 8 Kasım’da yeni bir 6 aylık avukat görüş yasağı kararı verildiğini öğrendi. Yasağın gerekçesi hakkında avukatlara herhangi bir bilgi verilmedi.
Avukatların Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için yaptıkları görüşme başvurularının çoğuna yanıt verilmiyor. Bursa İnfaz Hakimliği tarafından verilen yanıtlarda ise "disiplin cezaları" gerekçe gösterilerek avukat görüşleri 6 aylık periyotlarla yasaklanıyor.
2016 Temmuz ayında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) boyunca verilen avukat görüş yasağı, Şubat 2018 tarihine kadar sürdürüldü. Bu tarihten sonra avukatların görüşme talepleri, 6 aylık sürelerle yasaklanmaya başladı. Abdullah Öcalan ve İmralı’daki diğer tutsaklara dönük son 6 aylık avukat görüş yasağı kararı ise, 3 Mayıs 2024 tarihinde Bursa İnfaz Hakimliği tarafından verildi. Son yasak kararıyla birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a 8 yılda en az 14 kez 6 aylık avukat görüş yasağı verilmiş oldu.
Şehîd Rüstem Cûdî Mexmûr Kampı’nda kalan kadınlar, Kürt Halk Önderi'ne yönelik ağır tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.
‘Amacımız Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak’
Evîn Colemêrg, Abdullah Öcalan’a tecrit uygulanarak onun düşüncülerinin unutturulmak istenildiğini belirterek, "Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nde yaklaşık 26 yıldır ağır tecrit altında tutuluyor. Disiplin cezaları ile görüşmeler engelleniyor. Oysa Önder Apo şahsında hepimize tecrit uygulanıyor. Özellikle Kürt kadınları olarak Önder Apo'nun üzerimize uyguladığı tecridi görmeliyiz. Önder Apo için ne yapsak az kalır. Tek amacımız onun fiziki özgürlüğünü sağlamak. Artık fiziki özgürlüğüne kavuşma zamanı geldi. Kürtler, her türlü saldırılara karşı direnişini arttırmalı ve mücadeleyi büyütmeli” dedi.
‘Önder Apo’ya borcumuz var’
Evîn Colemêrg, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasında kadınların görev ve sorumluluğu bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Önder Apo'nun kadınlara verdiği haklar ve onlar için mücadelesini dünyanın hiçbir yerinde başka kimse vermemiştir. Biz Kürt kadınları, Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü sağlamayı en büyük görev ve sorumluluğumuz olarak görmeliyiz. Önder Apo'ya borcumuz var. Bugün varlığımızdan söz edebiliyorsak, Önder Apo'nun mücadelesi sayesindedir. Dolayısıyla onun için ne kadar mücadele edersek o kadar az olur."
Tecride karşı mücadelenin artırılması çağrısında bulunan Evîn Colemêrg, şunları söyledi: "Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü için Kürdistan genelinde eylemler yapılıyor. Ama mücadelemizi arttırarak görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Özellikle tecride ve topyekûn saldırılara karşı mücadele etmeli, Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü talep etmeliyiz."
‘Ortadoğu krizine çözüm Önder Apo’
Cîhan Kaplan da, Ortadoğu'da yaşanan siyasi krizlerin çözümünün Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirleri ve felsefesinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Önemli bir yıldan geçiyoruz. Her zaman olduğu gibi bu yıl da Kürt halkı için en önemli konu Önder Apo’nun durumudur. Kürtler 40 yılı aşkın süredir büyük bir direniş ve mücadele yürütüyor. Ortadoğu'da krizler yaşanıyor. Ortadoğu'daki tüm sorunların çözümü Önder Apo'dur. Dolayısıyla Önder Apo üzerindeki tecrit uluslararası güçler tarafından her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Tecrit uygulayarak hem Kürtlerin hem Önder Apo’nun sesini kısmak istiyorlar. Önder Apo şahsında tüm halka tecrit uyguluyorlar."
‘Saldırılara karşı devrimci halk savaşını ilerletmeliyiz’
Cîhan Kaplan, saldırılara karşı topyekun direniş gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Evet Kürt halkı bu saldırılara direniyor ama mücadeleyi ve direnişimizi artırmamız gerekiyor. Düşmanın topyekûn saldırılarına karşı topyekün bir direniş vermek gerekiyor. Kürt halkını Önderliğine ve gerillalarına sahip çıkmaya, her türlü saldırıya karşı devrimci halk savaşıyla örgütlenmeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.