Lübnan’da yerinden edilen insanlar yaşamak için direniyor
İsrail bombardımanından kaçan Lübnanlılar güvenli yerlere göç etmeye çalışıyor. Sığınma merkezlerinin ihtiyaçları tüm yokluğa rağmen karşılanmaya çalışılıyor.
SUZAN EBU SAİD
Beyrut- İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Lübnan’a yönelik saldırılarına devam ediyor. Lübnan havadan sürekli hedef alınırken, saldırılar nedeniyle yerinden edilenler için bin 138 sığınma merkezinin açıldığı, 969 merkezin maksimum kapasiteye ulaştığı, sığınma merkezlerine şu ana kadar 191 bin 537 kişinin yerleştirildiği belirtiliyor. Bombardıman nedeniyle ülkede göç dalgası sürerken, sayı 1 milyon olarak ifade ediliyor. 23 Eylül-5 Kasım tarihleri arasında Lübnan'dan Suriye'ye 553 bin 624 kişinin geçiş yaptığı açıklandı. Üstelik İsrail her an belirlediği yerlerin derhal boşaltılmasını istiyor.
Lübnan’da yerlerinden edilenlerin çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Yerinden edilmiş insanlar arasında 70 yaş üstü kişiler ve 15 yaş altı çocuklar en çok dışlanmış, bakıma ve takibe en çok ihtiyaç duyanlar bulunuyor.
85 yaşında yollara düştü
Göç yollarında olan biri de 85 yaşındaki Zahia Hassan Süleyman. Tire kentine gelen Zahia Hassan Süleyman yaşadıklarını, “Buraya 1 ay 10 gün önce geldim. Beş oğlum ve iki kızım var ama ben tekim. Evimde yalnız yaşıyordum. Komşumla buraya geldim. Üç gün boyunca yolda kaldık. En son dizlerim ağrıdığı için Sawfar Lisesi'ne vardık. Okuldaki herkes bana yardım ediyor ve ilgileniyor” sözleriyle anlatıyor.
Al-Jeddawi kasabasından Saada Ali Al-Kamouni ise, "70 yaşındayım. 4 kız ve 5 erkek çocuğum var. Arabayla yolculuk uzun sürdü. Yolculuktan dolayı hasta olduk ve yorulduk” diyor. Göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Saada Ali Al-Kamouni bulundukları yerde sadece beklediklerini ifade ediyor.
Evleri yıkıldı
Beyrut'un saldırı altındaki güney banliyösü Haret Hreik Bölgesi’nden 15 yaşındaki Sama Abdullah da "Savaş nedeniyle buraya geldik, 4. sınıftayım. Okulu seviyorum ve evime dönmek istiyorum. İsrail güçlerinin yakınımızdaki bir binayı hedef alması nedeniyle evimizin bir kısmı yıkıldı” diyor. Uçakların çıkardığı seslerden çok korktuğunu anlatan Saada Ali Al-Kamouni, “Yakınlarımızı vuracaklarını hissettim. Kalbim acıyor ve içimde korku dolu bir his var. Eğer evimize döneceksek, çok fazla onarıma ihtiyacı var” diye ifade ediyor.
Bir salona sığındılar
80 yaşındaki Saada Mishik de iki aydır haber alamadığı oğlunu düşünüyor. Saada Mishik, “Ben Baalbek semtindeki bir dut çiftliğindenim, oradan geldik. El-Kafaat'tan sonra bölgeyi hedef alan İsrail saldırılarından kaçtık. Şimdi bir salonda yaşıyoruz” derken hasta olduğunu ifade ediyor.
İnaya Fayyad ise yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: “İlk günden bu yana çok sayıda yerinden edilmiş kişiyi iki katlı bir salona aldık ve yerinden edilenler art arda geldi. Sayı şu anda 120 kişiye ulaştı. Bazıları başka barınma merkezlerine gitti ya da ülke dışına çıktı. Komite, yerinden edilenlerin durumlarını, sağlık ve yaşam koşullarını, malzemelerini günlük olarak takip ediyor. Bazı dernekler onların güvenliğini sağlamamıza yardımcı oluyor. Kızılhaç ve Afet Yönetim Kurumu'ndan bir ekip bizi ziyaret etti. Lübnan Kadın Forumu'na (Demokrat Parti) bağlı sağlık merkezi de bizi ziyaret ediyor. Hastaları muayene eden ve ilaç sağlayan doktorlarımız her zaman var.”
‘Yerinden edilenlere yardım ediyoruz’
Lübnan Kadın Forumu Sekreteri Sawsan Fayyad da göç edenler arasında. Sawsan Fayyad “İlk günden itibaren yerinden edilmiş kişilere yardım ediyorduk. Yerel derneklerle iş birliği yaparak yerinden edilmişlerin barınma merkezlerindeki ihtiyaçlarını görüyorduk” derken kadınların ülkenin karşı karşıya olduğu çeşitli krizlerde gerek lojistik çalışma gerekse psikolojik destek yoluyla etkin rol oynadığına dikkat çekiyor.
İnsanlar morallerini yüksek tutuyor
Sawfar Ortaokulu Barınma Merkezi Başkanı Abeer Al-Ahmadiyya ise "Evim okula yakın olduğu için yerinden edilmiş insanlara elimden gelen her türlü yardımı sağlıyorum. İnsanlar da morallerini yüksek tutmak için elinden geleni yapıyor” diyor.
Abeer Al-Ahmadiyya konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: "Burada bir grup genç ve kasaba halkından gönüllüler çalışıyor. Bu çalışmada yerinden edilmiş insanlar da yer alıyor. İlaç konusunda dernek ve bireysel girişimlerden yararlandık. Kıyafetin yanı sıra gıda da düzenli olarak temin ediliyor. Tüm ihtiyaçlar karşılandı ve herkes yerinden edilmiş kişilere hizmet vermeye katkıda bulundu.”