NESÎM AHMEDÎ

Kirmanşah- İran ile İsrail arasındaki savaş, rejimin zayıf güvenlik önlemlerini ortaya koydu. Rejim esas olarak halkı kontrol altında tutmaya, muhalifleri sindirmeye ve baskı yapmaya odaklanmış durumda. Savaş bahanesiyle alınan önlemler – araç kontrolleri ve dron aramaları gibi – sonuç vermek bir yana, halkın huzurunu bozup gerginliği artırdı. Yetkililer, “İsrail casuslarına karşı mücadele” adı altında halk üzerinde baskıyı artırıyor, daha sert ve kontrolcü yasaklarla ortamı baskı altına alıyor.

Dinleme ve dijital gözetim yaygınlaşıyor

Savaş öncesi bile kameralar, banka uygulamaları ve dijital medya üzerinden halk takip ediliyordu. Ancak şimdi bu denetimler daha da arttı; telefonlar ve günlük konuşmalar bile rahatça dinleniyor. Şehir içi ve şehirlerarası yollarda sayısız kontrol noktası kuruldu. Araçlar, telefonlar ve kişisel eşyalar detaylı şekilde aranıyor. Askeri üslerin yoğun olduğu Kirmanşah’ta güvenlik adına yapılan baskı daha sert ve yaygın. Son bir haftada sokaklar ve ara yollar kameralarla donatıldı, şehir girişlerinde sıkı denetimler yapılıyor.

Zorla askere alınan gençler kalkan mı yapılmak isteniyor?

Kontrol noktalarında çoğunlukla genç öğrenciler görevlendirilmiş durumda. Bu gençler ya zorla ya da askerlik sürelerinin kısalması karşılığında son dönem askere alındı. Askerler ise sadece denetliyor. Bu durum, saldırı halinde askerlerin riske girmemesi için gençlerin ön safta kalkan olarak kullanılması şeklinde yorumlanıyor halk tarafından.

Gözaltılar artıyor, sayılar belirsiz

Gözaltı haberleri artıyor ama resmi sayılar net değil. Rejim yanlısı kaynaklar, 700’e yakın kişinin İran’ın çeşitli bölgelerinde, “güvenlik karşıtı” suçlamalarla gözaltına alındığını bildiriyor. Kirmanşah, en fazla gözaltının olduğu bölge.

Sivil halkın telefon görüşmeleri, hatta yurtdışındaki akrabalarla yapılan konuşmalar bile dinleniyor. Siber polis yetkilileri bunu açıkça ifade ediyor. Kirmanşah’daki kamu çalışanları, dış kaynaklı uygulamaları telefonlarından kaldırmak zorunda bırakıldı. Yerli mesajlaşma uygulamalar dışında hiçbir uygulamayı bulundurmalarına izin verilmiyor. Ayrıca yurtdışındaki akrabalarıyla iletişim kurmaları da yasak.

Uzun yıllardır süren baskıların ardından, rejim dış tehdit bahanesiyle yeni bir sansür ve sindirme dönemi başlattı. Rejimin giderek zayıflaması nedeniyle baskılar ve şiddet artıyor. Ancak bu artan baskılar, rejimin sonunu engelleyemeyecek gibi görünüyor. Rejimin sonu halkın kararlı mücadelesi ile gelecek gibi.