Kadınlar Amed’den seslendi: Barışın da öncüsü olacağız
Amed’de Dünya Kadınlar Günü için bir araya gelen kadınlar, barış taleplerini haykırarak, şiddete ‘dur’ dedi. Kadınlar asrın çağrısının coşkusunu vurgulayarak, barış için öncü mücadeleyi yürüteceklerini aktardı.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Amed’de Dicle Amed Kadın Platformu’nun (DAKAP) öncülüğünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile İstasyon Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kadın barış taleplerini dillendirdi. Renkli görüntülerin yaşandığı mitinge kadınlar, Kürt ulusal kıyafetleri ile katıldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mesajının okunduğu mitingde, coşku da biran olsun dinmedi.
Mikrofon uzattığımız miting alanındaki kadınlar, barış taleplerini yenilerken, iktidara adım atması yönünde çağrı yaptı.
Sabahın erken saatlerinde kimi çocuğunun elinden tutarak, kimi annesiyle kimi ise arkadaşı ile miting alanı girişine gelen kadınlar burada dakikalarca alana giriş saatini bekledi. Stranlar ve sloganlar eşliğinde birbirinden renkli elbiseleri ile kadınlar alana kadar büyük bir kortej eşliğinde yürüyüş yaptı. Tevgêra Jinên Azad’ın (TJA) hazırladığı ve üzerinde “Jin Jiyan Azadi” yazılı dev pankart kadınlardaki coşkuyu artırdı. “Hep kavgaydı yaşamım”, “Agire Jinan Agire Azadiyeye”, “Örgütlenen güzelleşir, güzelleşen sevilir”, “Disa Jin Disa Jiyan”, “Bê dirok jiyan nabe” ve “İtaatkâr kadın isteyen ağlayarak günlüğüne yazabilir” yazılı pankartların yer aldığı alanda birbirinden renkli kareler ortaya çıktı. Genç kadınların yoğunlukta olduğu mitingde kadınların yürüttüğü tarihi mücadele sık sık dile geldi.
‘Barışın sesini yükseltmek için buradayız’
Bu yıl kutlanan 8 Mart’ın tarihi önemine değinen Birgül Esen, “Bu 8 Mart’ın tarihi bir 8 Mart olduğunu biliyoruz. Özellikle gençler arasında jineoloji felsefesi ile artan ciddi bir feminist ve kadın bilincinin olduğunu görüyoruz. Bugün alanda gençleri görmek bizi çok mutlu etti. Bu sürecin de kadınlar için olumlu sonuçlanmasını umut ediyorum. Bugün söylenen sözleri yükseltmek için buradayız. Barış çağrısının arkasında duracağız. Biliyoruz ki savaş en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. Yine kadınların her alanda yaşamını engelliyor. Elbette ki barıştan tarafız ve öyle olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Barışı sahipleneceğiz’
Barış çağrısını her alanda sahipleneceklerini anlatan Peya Kutlu ise şu ifadelere yer verdi: “Bugün biz barış çağrısına ses olmak ve sahiplenmek adına alanlardayız. Kadın özgürlükçü paradigma ile kadınların sözü, talepleri ile alanlarda olmaya da devam edeceğiz. Kadınların hepsi barış istediğini bugün bir kez daha gösterdi. Bu alanlarda olmanın coşkusu ve mutluluğu ile barışı haykırıyoruz. Konuşulan barış ve bu coşku yıllardır yürütülen mücadelenin sonucudur. Sayın Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu kadın özgürlükçü paradigma, bir felsefe ile alanlara gelip taleplerimizi haykırıyoruz. Sadece bizler değil, Ortadoğu’da ki bütün Kürt kadınları seslerini yükseltiyor. Biz yıllardır kimlik ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Kürt kadınları bu mücadeleyi bugün evrensel bir noktaya getirdi. Bugün barış çağrısı 7’den 70’e herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Bizim ideolojimiz temeli olan bir ideolojidir. Gönderilen mesajı selamlıyor ve sahipleniyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana ve ülkeye barış gelene kadar bu mücadelenin savunucusu olup alanları terk etmeyeceğiz.”
‘Bu zulüm artık sona ermeli’
Yaşanan zulümlerin sona ermesi ve bütün halkların barış talebi ile bir arada olması gerektiğini vurgulayan Fatma Sümer, “Biz sadece barış istiyoruz. Bu anneler bu insanlar çok acı çekti. Bugün de barışı yıllardır olduğu gibi yeniden haykırmak için alana geldik. Cezaevlerinde işkence var, dışarıda işkence var. Bu ülkede Kürtler her alanda işkenceye maruz kalıyor. Artık bu zulme yeter diyoruz. Bunu durduracak olan şey de barış. Bu barışı herkesin yüksek sesle söylemesi lazım. Biz Kürt anneleri, Kürt halkı bunu her daim dile getiriyoruz ama Türk halkının da bu noktada adım atması barışı dile getirmesi gerekiyor. Bu sürecin samimiyet ve dürüstlük içinde yürütülmesi gerekiyor. Türk halkı da barışı haykırmalı. Bu kanı durdurmak hepimizin elinde, sadece barış istiyorum. Barış, barış, barış” sözlerini kullandı.
‘Kadınlar barışın öncüleridir’
Barış ve özgür yaşam talebini vurgulayan Türkan Sarı, “Biz bugün ülkede hakkımız olanı istiyoruz. Hakkımız olan da barış ve özgür yaşamdır. Hepimiz barış ve yaşam sloganı ile bu alana girdik. Bu kanın durması ve bu savaşın bitmesi gerekiyor. Bunun için de hep beraber mücadele etmeliyiz. Biz bu barışı yıllardır talep ediyoruz. Bugün barış konuşuluyor, öncelikle haklarımız verilmeli. Bütün dünyadaki halkların olduğu gibi bizlerin de hakkı var. Biz de hakkımız için buradayız. Barış demeye devam edeceğiz” sözlerini aktardı.
Ceylan adlı bir kadın ise 8 Mart’a dair şu mesajı verdi: “Maalesef ki ülkede her gün kadınlar katlediliyor. Artarak devam eden bir cins kırımı yaşanıyor. Biz artık kadınların katledilmesini istemiyoruz. Barışa en çok ihtiyaç duyan kesim kadınlar, çocuklar ve hayvanlar. Bu yüzden bu barışın mutlaka hayata geçmesi gerekiyor. Savaşı çıkaranlar bugün erkekler, kadınlar savaş istemiyor. Biz kadınlar bu yüzden barış mücadelemizi hem kendimiz için hem de diğer canlılar için büyütmeye devam edeceğiz.”
‘Tek taraflı barış olmaz’
Çağrı için sadece Kürt halkının değil, Türk halkının da adım atması gerektiğini belirten Remziye Çalan, “Bütün kadınlara selam vererek konuşmama başlamak istiyorum. Bugün hepimiz için önemli ve tarihi bir gün. Yaşamın bütün zorluğunu ve eziyetini kadınlar yaşıyor. Kadın yoksa yaşam da yoktur. Bugün evde, sosyal yaşamda bütün emeği veren kadınlar oluyor. Her şeyde olduğu gibi bugün barış noktasında da en büyük emeği biz veriyoruz. Ben sadece Kürt halkına değil, Türk annelerine de sesleniyorum. Tek taraflı barış olmaz. Herkesin canı yandı, bu savaşta herkes bedel ödedi. Bu savaş kimseye bir şey kazandırmadı. Onlarda barış için bizlerle alanlara çıkıp, taleplerini haykırmalı. Bugün söyledikleri barış bana çok samimi gelmiyor. Bizim gözlerimize uyku girmiyor. O gün meydanda çağrı okunduğunda biz sevinçten ne yapacağımızı şaşırdık. Bu sürecin samimi ve dürüst olması gerekiyor. Bu barış için de elimizden ne geliyorsa yeniden yapacağız. Biz yıllardır her şeyi yaptık, yine olsa yıllar boyu yine yaparız, bu çağrının peşinden gideceğiz” açıklamasında bulundu.