Kadına yönelik şiddete karşı kadınlar “örgütlülük’ diyor

Kadına yönelik her türlü şiddet biçimleri artıyor. İktidarın kadın politikalarının şiddetin nedenlerinden biri olduğunu söyleyen kadınlar, şiddete karşı örgütlülüğün önemine vurgu yapıyor.

Wan - Kadına yönelik şiddet, kadın katliamları ve şüpheli kadın ölümleri gün geçtikçe artarken, cezasızlık politikaları ve yönetimin kadın düşmanı söylemleri, erkek şiddetini normalleştiriyor. Erkek şiddetinin artmasının nedeninin iktidarın politikaları olduğunu söyleyen kadınlar, şiddete ve iktidarın politikalarına karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğini belirtti. Wan’da yaşayan kadınlar şiddetin artış nedenlerine dikkat çekti ve tüm canlıların yaşamının, kadının yaşamı üzerine kurulu olduğunu ifade ederek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz” değerlendirmesine vurgu yaptı.

‘İktidar kadınlar üzerinde savaş yürütüyor’

Kadın katliamlarındaki artışın nedeninin iktidarın politikaları olduğunu ifade eden Hamiyet Pak, hükümetin kadın haklarını tanımadığını ve kadınların yaşam biçimine müdahalede bulunduğu belirtti. Erkeklerin iktidarın kadına yaklaşımından cesaret aldığını vurgulayan Hamiyet Pak, “Her gün binlerce kadın erkek şiddetine maruz kalıyor. Neden kadın ve erkek eşit değil? Erkek her şeyi yapabiliyor, erkeğe haktır ama kadın bir şey yaptığı zaman ‘kadın yapamaz’ deniyor. Bütün zorlukları kadın çekiyor. Kadın çocuk bakıyor, akşama kadar erkek evde bir iş yapıyorsa kadın bin iş yapıyor. İktidar sürekli kadınlar üzerinde savaş yürütüyor, sürekli kadınları hedef gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yine Diyanet İşleri Başkanlığı çıkıp dedi ki ‘kadın böyle giyinmeli, kadın şöyle giyinmeli.’ Kadın nasıl giyinirse giyinir. Böyle bir şey nasıl söylenir? Böylece kadınları hedef gösteriyorlar. Onlar böyle söylediği zaman erkek de çıkıp der ki ‘senin böyle giyinmen doğru değil, ben seni öldüreceğim.’ Öldürüyorlar zaten. Biz kadınlar sürekli şiddet altındayız. Sözlü şiddet var, ekonomik şiddet var, her türlü şiddet var” dedi.

‘İntihara sürüklenmeler erkek şiddetinden bağımsız değil’

Son zamanlarda artan şüpheli ölüm ve intihara sürüklenmelere dikkat çeken Hamiyet Pak, bunun yanı sıra birçok kadının katledildiğini, dosyaların “intihar” denilerek kapatıldığını dile getirdi. İntihara sürüklenmelerin erkek şiddetinden bağımsız olmadığını kaydeden Hamiyet Pak, “Bu iktidar var oldukça kadınlar hep zulüm altında yaşayacak. Acaba kadın haklarını savunacak biri gelecek mi? Kadınlar bu şiddete karşı direnmeli. Evde, sokakta, siyaset alanında bizler direnmeliyiz. Kadının ekonomik olarak da özgürlüğünün olması lazım. Kadının ekonomik özgürlüğü olmadığı zaman erkeğe mahkûm oluyor. Kadınlar her yerde ekonomik özgürlükleri için çabalamalı” şeklinde konuştu.

‘Şiddet sadece fiziksel değil’

Her güne bir kadın katliamı haberiyle uyandıklarını söyleyen Eda Nanto, kadınlar olarak erkek şiddetini kabul etmediklerini bu şiddetin yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı olmadığını belirtti. Kadınların duygusal, psikolojik, ekonomik şiddete de maruz bırakıldığını ifade eden Eda Nanto, “Kadınlar her yerde, sosyal alanda, ekonomik olarak, dışarıda, evde, her alanda şiddete maruz kalıyor. Kimse bunu göz önünde bulundurmuyor ama 2025’in ilk altı ayında bile 136 kadın katledildi, 145 şüpheli kadın ölümü var. Öldüren de bu ülkedeki kadın politikalarından kaynaklı ‘tahrik indirimi’ alacağını biliyor. Ne olursa olsun, kadınların yasalarla korunması gerekiyor. Öyle ağır cezalar verilmeli ki kadına yönelik fiziksel şiddeti bırakın, psikolojik şiddet uygulanırken bile o cezalar akıllara gelmeli. Kadınlar artık sokaklara çıkmaktan korkuyorlar ama hiçbir kadın arkadaşımız da unutmasın ki yalnız değiller. Biz birlikte güçlüyüz” diye belirtti.

‘Kadınlar örgütlenmeli’

Artan şiddete karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Eda Nanto, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Kadınlar olarak hiçbir zaman yalnız değiliz. Yaşadığımız toplumda kadınlar kendilerini güçsüz hissediyorlar ancak kendi güçlerinin farkına varmalılar. Daha güvenli bir ortam istiyoruz, dışarı rahatça çıkmak istiyoruz, çalıştığımız ortamlarda daha güvenli bir şekilde yaşamak istiyoruz. Sosyal hayatımızın etkilenmesini istemiyoruz artık. Kadınların örgütlenmesi gerekiyor, güçlenmesi gerekiyor. Biz ne kadar güçlüysek yarınki nesiller de o kadar güçlü olacaklar”

‘Kadın özgür olmazsa toplum da özgür olmaz’

Edibe Babur, son yirmi yıldır kadın katliamlarının ve erkek şiddetinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek AKP’nin politikaları sonucu kadınların eve hapsedildiğini ve iktidarın kadınlara bu politikalarla ‘Eve hapsolmazsan dışarıda katledilirsin’ mesajı verdiğini belirtti. Kadına yönelik şiddetinin bu nedenle her geçen gün arttığını kaydeden Edibe Babur, “Her kadın bizim için anlamlı bir yaşamı ifade ediyor. Bu sebeple kadınlara çağrıda bulunmak istiyorum. Kadınlar katliamcı ve hak tanımayan devletin oyunlarına gelmesin. Her kadının kendi hakkını iyi bilmesi ve kendini iyi ifade edebilmesi gerekiyor ki yaşamını sürdürebilsin. Kadın, yaşamdır. Eğer kadın olmazsa kimse hiçbir alanda yaşam bulamaz. Tüm canlıların yaşamı, kadının yaşamı üzerine kuruludur. Bu nedenle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan kadın özgür olmazsa toplum da yaşam da özgür olmaz diyor” diye konuştu.

‘AKP, kadınlar üzerindeki kirli politikalardan vazgeçmeli’

AKP iktidarının kadınlar üzerinde yürütülen kirli politikalardan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Edibe Babur, kadınların da bu politikalar karşısında durması gerektiğini, kendilerini tanımaları ve kadın hareketi içerisinde yer almaları gerektiğini dile getirdi. Edibe Babur, “Kadınlar kendilerini biliyor, tanıyor ancak bu hak onlara tanınmıyor. Bu nedenle kadınlara seslenmek istiyorum. Eğer kendilerini güçsüz hissederlerse kadın arkadaşlarının yanına gitsinler, kadın hareketinin yanında dursunlar, onlara ulaşsınlar. Kadın katliamları politiktir, kadın katliamları bu işgalci sistemle bağlantılıdır. Kadınlar kendilerini, haklarını bildikleri sürece her şeyi başarabiliriz” dedi.