Irak Kadın ve Gelecek Örgütü Başkanı: Destek eksikliği çalışmaların etkisini sınırlıyor

Kadın örgütlerinin eşitlik, ekonomik güçlenme ve karar alma süreçlerinde kritik rolüne vurgu yapan Irak Kadın ve Gelecek Örgütü Başkanı Nada Al-Jubouri, destek eksikliği ve sürdürülebilirlik sorunlarının çalışmaların etkisini sınırladığını belirtti.

RAJA HAMİD RASHİD

Irak- Siyasi, ekonomik ve sosyal zorlukların gölgesinde, Irak’taki kadın örgütleri, kadınları desteklemek ve toplumdaki rollerini güçlendirmek için kritik bir görev üstleniyor. Son yıllarda, faaliyet alanları insani yardımdan yasal, ekonomik ve medya güçlendirmeye doğru evrilerek niteliksel bir değişim gösterdi. 2025 yılında karşılaşılan zorluklara rağmen, kadınlar bu alanda kayda değer başarılar elde etmeyi başardı.

Çeşitli alanlarda kadınları destekleme çalışmalarına değinen Irak Kadın ve Gelecek Örgütü Başkanı Nada Al-Jubouri, “2020-2025 döneminde örgütümüzün faaliyetlerinde önemli bir niteliksel değişim yaşandı. Iraklı kadınlar ve kız çocuklarına yönelik genel programlardan, daha uzmanlaşmış projelere geçtik. Bu projeler; geniş katılımlı seminerler, atölye çalışmaları ve Bağdat Belediyesi ile Bağdat Valiliği gibi önemli devlet kurumlarıyla işbirliklerini kapsıyordu” dedi.

‘Bir sıçrama tahtası’

Nada Al-Jubouri, bu çalışmaların Irak Ulusal Kadın Müdürlüğü ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde yürütüldüğünü ve programların kadın çalışanları da kapsadığını, amaçlarının ise kadınların yasal haklarını güçlendirmek ve bilinç düzeylerini artırmak olduğunu vurguladı. Nada Al-Jubouri, “Kuruluş olarak, geçmiş yirmi yılda önceliğimiz yardım çalışmalarına ve savaşlar sırasında yerinden edilmiş veya şiddete maruz kalan kadınlara destek vermekti. Ancak mevcut dönem, göreceli güvenlik ve istikrar ortamında kadın çalışanlara odaklanmamızla gerçek bir niteliksel sıçramayı temsil ediyor. 2020-2025 dönemi, 2030 hedeflerine doğru bir sıçrama tahtası oldu” ifadelerini kullandı.

Birçok kişiye istihdam sağlandı

Bu yıl yürürlüğe giren yasalar ve politikalar gibi önemli siyasi ve hukuki kazanımlara ve kadın kurumlarının kadınlar için sosyal ve ekonomik adaleti teşvik etmedeki rolüne değinen Nada Al-Jubouri, kuruluşun uzun süredir "Genç Potansiyel Rehberi" adlı bir rehber üzerinde çalıştığını açıkladı. Bu kapsamda sınırlı deneyime sahip genç erkek ve kadınlardan özgeçmişler topladıklarını dile getiren Nada Al-Jubouri, onlarla görüşmeler yaptıklarını ve kuruluşun devlet kurumları ve özel sektörle olan bağlantıları sayesinde, devlet atamalarının sınırlı olmasına rağmen, birçok kişiye iş fırsatı sağladıklarını aktardı. Nada Al-Jubouri, bazılarının ayrıca kuruluş bünyesinde istihdam edilerek eğitim ve niteliklerini geliştirme imkanı bulduğunu kaydetti.

‘Kadınlar desteklendi’

Nada Al-Jubouri, sözlerinin devamında, “Kuruluş, daha önce birçok kız çocuğunu eğiten ve onlara iş bulmalarında yardımcı olan bir okul ile bağlantılıydı. Kurulan iletişim ve bilgi ağları, gençler için yeni fırsatlar yarattı ve somut başarı hikayelerine katkıda bulundu. Kuruluşun internet sitesinde, çalışırken ortaöğretimi ve ardından üniversiteyi tamamlayan anneler gibi okula geri dönen kadınların örnekleri belgelendi. Ayrıca kuruluş, kadınların gıda ürünlerini pazarlamalarına destek olarak ekonomik güçlenmelerini sağladı ve onlara istikrarlı bir gelir ve geçim kaynağı temin etti” diye ekledi.

‘Dijital medyaya odaklandık’

Kadın örgütlerinin kadınların medya, sivil toplum ve karar alma pozisyonlarındaki temsiline etkisiyle ilgili olarak Nada Al-Jubouri, “Özellikle iki yıl önce başlattığımız podcast programı sayesinde dijital medyaya odaklandık. Bu programda onlarca kadını ağırladık ve gördük ki, bu deneyim onların toplulukla iletişim kurmadaki yetkinliklerini ortaya koyuyor. Bu faaliyet çok önemli, çünkü kadınlar kendilerini, rollerini, yaşam deneyimlerini ve kişisel öykülerini hukuk, ekonomi, tıp gibi çeşitli alanlarda ifade edebiliyor ve toplumun farklı kesimlerini temsil edebiliyorlar. Program halen devam ediyor ve son iki yılda projelerimizin başarısına katkı sağlayarak daha geniş bir erişim ve yeni bir bakış açısı kazandırdı” sözlerine dikkat çekti.

‘Atölye çalışmaları ve eğitim kursları düzenliyoruz’

Irak Kadın ve Gelecek Örgütü bünyesinde faaliyet gösteren destek merkezinin çeşitli şiddet türlerine maruz kalan kadınlar için hukuki ve psikolojik destek sağladığını aktaran Nada Al-Jubouri, “Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı ile iş birliği içinde, el sanatları, endüstri ve çeşitli becerilere odaklanan atölye çalışmaları ve eğitim kursları düzenliyoruz. Bu sayede kadınlar olumlu enerji kazanıyor, psikolojik olarak güçleniyor ve yaşadıkları zorlukları aşabiliyorlar. Tüm seminer ve eğitim oturumlarımızda haklar ve sorumluluklar, sosyal adalet, eşit istihdam fırsatları ve seçimlere katılım gibi konulara değiniyoruz. Bunlar kadınlarda ve toplumda eşitlik bilincini artırıyor. Kadın ve erkekler için eşit istihdam fırsatları hala en büyük zorluklarımızdan biri” diye açıkladı.

Irak Kadın Ağı'nın bir parçası olduklarını söyleyen Nada Al-Jubouri, kadınlarla ilgili birçok yasa ve stratejiyi gözden geçirdiklerini ve çalışmalarında önemli bir araç olan raporlar hazırladıklarını dile getirdi. Nada Al-Jubouri, “Örneğin, Kişisel Statü Yasası ve değişikliklerini inceledik ve bir sonraki aşamada, daha adil yeni bir yasanın yürürlüğe girmesine odaklandık. Ayrıca, Kadına Yönelik Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm kampanyasına katıldık ve ilerleyen dönemde savunuculuk ve eylem yollarını ele alan büyük bir konferans düzenlenmesine katkı sağladık. Amacımız, toplumun tüm kesimleri, özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve erkekler için önem taşıyan Aile İçi Şiddet Yasası’nın Parlamento tarafından yürürlüğe girmesini sağlamak” dedi.

‘En büyük zorluk bağışçıların azalması’

2025 kazanımlarının güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Nada Al-Jubouri, sözlerine şöyle devam etti:

“En büyük zorluğun uluslararası bağışçılardan gelen desteğin azalması olduğunu düşünüyorum. Gazze Savaşı ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında hibeler önemli ölçüde azaldı ve bazı uluslararası kuruluşlar küresel programlarını kapattı. En uygun çözümün, sivil toplum kuruluşları, hükümet kurumları ve Irak özel sektörü arasında ortaklıklara dayalı bir ‘karma ekonomi’ modelinin benimsenmesinde yattığını düşünüyorum. Bu model, özel sektörün kuruluşları desteklemek için vergi veya kaynaklarının bir kısmına katkıda bulunmasını, sürdürülebilirliklerini sağlamayı ve 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmayı içerecek. Sivil toplumun rolünün hükümet çalışmalarına paralel ve tamamlayıcı bir güç olarak kabul edilmesi durumunda, sürdürülebilirlik için gerçek fırsatlar yaratılabilir. Ancak bu sürdürülebilirlik yalnızca gönüllü çalışmalarla elde edilemez. Hükümetin, konferanslar, farkındalık kampanyaları ve bilgi yayımı gibi faaliyetleri kolaylaştırarak alan ve lojistik destek sağlaması gerekiyor. Şirketlerin ve bankaların sivil toplum faaliyetlerine yeterince destek vermemesi, bu rolün güvenli toplumlarda temel bir öneme sahip olmasına ve hem güvenliği hem ekonomik istikrarı güçlendirmeye katkıda bulunmasına rağmen çalışmalarımızı engelliyor.”

İş birliği önemli

Kadın örgütlerinin 2025 yılında karşılaştığı zorluklara dikkat çeken Nada Al-Jubouri, bütçe olmadan hiçbir projenin uygulanamayacağını vurguladı. Bu yıl proje sayısındaki azalmanın kısmen bazı hükümet kurumlarından gelen zayıf destekten kaynaklandığını dile getiren Nada Al-Jubouri, ayrıca, nitelikli personelin istikrarsızlığı göz önüne alındığında sürdürülebilirliğin sağlanmasının zorluğuna dikkat çekti. Nada Al-Jubouri, çünkü projelerin yokluğunun yetenekli bireyleri başka iş fırsatları aramaya ittiğini ifade etti.

Nada Al-Jubouri, Irak anayasasının örgütlerin faaliyet gösterme ve destek alma özgürlüğünü garanti etmesine rağmen, örgütleri destekleyecek etkili hükümet önlemlerinin eksikliğinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Nada Al-Jubouri, “Saygın kuruluşlara mali kaynak tahsis edilmemesi ve merkez ile temel yönetim araçlarının sağlanmaması, bu örgütlerin hem kendilerini sürdürme hem de hükümet ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapma yeteneklerini kısıtlıyor” diye kaydetti.

Sivil toplum kuruluşlarının önemine ve kilit rollerine dikkat çeken Nada Al-Jubouri, karar vericilerin bu kuruluşlara yeterince öncelik vermediğinin altını çizdi. Nada Al-Jubouri, sözlerini, “Sivil toplum kuruluşlarını desteklemek, Irak toplumundaki diğer kurumları desteklemekten daha az önemli değil, aksine, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal istikrar için kritik bir unsur” diyerek tamamladı.