ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus siyasi tarihinde hassas bir aşama yaşıyor ve ülke hükümet ile muhalefet arasında keskin bir ayrılığa tanık oluyor. Bu dönemde, siyasi duruma da yansıyan yeni mevzuatın kamu özgürlükleri ve insan haklarında düşüşe yol açacağı yönündeki korkular artıyor. Tunuslu yetkililer, bu bağlamda siyasi muhalefet ve insan hakları aktivistlerine yönelik artan kısıtlamalar nedeniyle yerel ve uluslararası insan hakları örgütlerinden artan eleştirilerle karşı karşıya. Sivil toplum Tunus'ta insan haklarının korunmasını mevcut aşamada acil bir gereklilik olarak görüyor.

Ekim 2023 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Özgür Anayasa Partisi Genel Başkanı Abir Musi, cezaevinde maruz kaldığı baskıları protesto etmek için 12 Ocak'ta açlık grevine girdi. Sağlık durumu kötüleştiği için hastaneye kaldırılan siyasetçinin tutukluluğunun devam ediyor oluşuna ulusal ve uluslararası hak örgütü ve savunucularından tepkiler gelmeye devam ediyor.

Tunus Demokratik Kadınlar Derneği Başkanı Raja Al-Dahmani, Özgür Anayasa Partisi Genel Başkanı Abir Musi’nin tüm yasal haklarından yararlanması ve acilen tedavi altına alınması gerektiğini vurguladı. Raja Al-Dahmani ayrıca İran’daki siyasi tutsaklar Werişe Muradî, Pexşan Ezizi ve Şerife Muhammedi hakkında verilen idam cezasını kınayarak, tüm tutsaklarla dayanışma içinde olduklarını söyledi.

‘Abir Musi’nin acilen tedavi edilmesi gerek’

Raja Al-Dahmani, Özgür Anayasa Partisi Genel Başkanı Abir Musi ile dayanışma içerisinde olduklarını söyleyerek, tutukluların uygun sağlık bakımı ve doğru beslenme hakkı da dahil olmak üzere temel haklarını dernek olarak savunduklarını söyledi. Yöneltilen suçlamalara bakılmaksızın Tunus'taki tüm tutukluların haklarına saygı duyulması gerektiğini vurgulayan Raja Al-Dahmani, Abir Musi’nin ziyaret hakkını dahi kullanamadığını ve acilen kızı ile görüştürülmesi gerektiğini belirtti.

Raja Al-Dahmani, Abir Musi’nin sağlık durumunun daha da ilerlemeden tedavi edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Abir Musi’nin acilen tedavi edilmesi için gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulunuyoruz. Özellikle sağlığının kötüleştiği bir dönemde yetkililer onu yeni suçlamaları soruşturmak üzere çağırıyor ve hastaneye sevkini erteliyor” dedi.

‘Tunus- İran sempozyumu bizim kazanımlarımıza tehdittir’

Tunus’un Sidi Bou Said kentinde bulunan Ennejma Ezzahra Sarayı'nda 9 Şubat’ta İran ve Tunus kadın deneyimlerinin ve statülerinin tartışıldığı ve İran'daki Al-Zahra Üniversitesi'nin Başkanı Anissa Khazali’nin de davet edildiği kültürel sempozyuma Tunuslu kadınlar tepki göstermişti. Tunuslu kadın aktivistler ve gazeteciler, sempozyuma ve içeriğine ilişkin, “Kültürel Etkinliklerde Siyasi Propagandaya Hayır” etiketiyle dijital medyada bir imza kampanyası da başlatmıştı.

Raja Al-Dahmani konuyla ilgili olarak, “İran'daki Al-Zahra Üniversitesi'nin Başkanı Anissa Khazali’nin İranlı kadınlara yönelik baskıcı politikaları meşrulaştıran, cinsiyet eşitliğine karşı çıkan ve özgürlükleri baskı altına alan politikalarıyla bilinen bir isim. Tunus’ta düzenlenen sempozyuma Anissa Khazali’nin davet edilmesi, Tunuslu kadınların onlarca yıldır mücadele ederek elde ettiği haklara yönelik bir tehdittir. Dernek olarak bizler, kadın hakları alanında elde ettiğimiz hukuki ve sosyal kazanımları geri almaya yönelik her türlü girişimi reddediyoruz. Dernek olarak bizler, kadın sünneti ve reşit olmayan evlilikler gibi konuların yeniden gündeme getirilmeye çalışılmasını reddediyoruz” diye belirtti.

‘Kürt kadınları ile dayanışma içindeyiz’

Dernek olarak İran’da kadın devrimini desteklediklerinin altını çizen Raja Al-Dahmani, sözlerini şöyle tamamladı:

“İran, Suriye ve Irak’ta zulüm ve baskılar karşısında direnen Kürt kadın hareketlerini destekliyoruz. İran'da kadın aktivistlere verilen idam cezalarını kınıyoruz. İran'da kadınların başlattığı devrimin alevlendiği bir halk direnişi var ve biz bu yolda onların yanındayız. İran'daki kadın devrimi tüm kadınlar için önemli bir dönüm noktası. Özgürlük ve insanlık onuru için mücadele eden İranlı ve Kürt kadınlarıyla dayanışma içindeyiz ve bu mücadelede onların yanında olmaya devam edeceğiz.”