Haber Merkezi- Avrupa Birliği Türkiye Sivil Komisyonu (EUTCC), Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı’na, AK üye ülke temsilcilerine, İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) ve daimi temsilcilere “umut hakkı” kararına ilişkin bir mektup gönderdi.

EUTCC, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Eylül 2024’te aldığı kararları hatırlatarak, Türkiye’nin yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirmesi için harekete geçmeye çağırdı. 2004 yılından bu yana Avrupa Parlamentosu’nda, farklı siyasi grupların desteğiyle Kürt sorunu ve Türkiye’deki demokratik süreçlere odaklanan yıllık uluslararası konferanslar düzenleyen EUTCC, bu konuda uluslararası platformlarda da girişimlerini sürdürüyor. Prof. Kariane Westrheim imzasıyla gönderilen mektupta, “umut hakkı” kararının yalnızca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bireysel hakları açısından değil, aynı zamanda Kürt sorununun çözümü bakımından da uygulanmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

‘Derhal harekete geçmeye çağırıyoruz’

İrlanda'nın Avrupa Konseyi Daimî Temsilcisi Ragnhildur Arnlijótsdóttir’e yazılan mektupta şu ifadelere yer verildi:  

"AB Türkiye Sivil Komisyonu (EUTCC), Avrupa Konseyi'nin en önemli ilkelerinden biri olan “umut hakkı” konusunda Türkiye bağlamında sizlere hitap etmektedir. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Mart 2014'te verdiği, tahliye imkanı olmayan müebbet hapis cezalarının insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleyi yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesini ihlal ettiği yönündeki kararının ardından, Eylül 2024'teki toplantınızda bu kararın uygulanması yükümlülüğüne atıfta bulunmuştunuz.

Komitenize sunulan yeni eylem planında Türkiye, Abdullah Öcalan dahil olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan mahkumlara ‘umut hakkı’ tanımayacağını açıklamıştır. 

Bu durum son derece sorunlu ve kabul edilemez. Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği'ne aday ülkedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını uygulamakla yükümlüdür.

AİHM kararının uygulanmasında somut bir ilerleme kaydedilmediğinden, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ni, Türkiye'nin yükümlülüğünü gecikmeden yerine getirmesini sağlamak için Eylül 2024'teki toplantısında aldığı kararlar doğrultusunda derhal harekete geçmeye çağırıyoruz. 

Umut hukuk ilkesinin uygulanması, yalnızca Abdullah Öcalan'ın bireysel hakları açısından değil, aynı zamanda Kürt sorununun siyasi çözümü ve dolayısıyla ülkenin demokratikleşmesi için Türk devleti ile Abdullah Öcalan arasında yürütülen diyalog bağlamında barışın tesisine yönelik önlemler açısından da gereklidir.”