Emîne El-Dahir, 5 yıl sonra köyüne döndü
Beş yıl önce köyünden göç etmek zorunda kalan Emîne El-Dahir, “Evlerimizi yıktılar ama toprağımıza olan sevgimizi yok edemediler. Yerlerinden edilenlerin tek dileği, savaşın bitmesi ve herkesin kendi köyüne, evine dönebilmesidir” dedi.
					SORGUL ŞÊXO
Zirgan - Til Temir ile Zirgan kentleri arasında bulunan Cizîrê Kantonu’na bağlı Til El-Werid köyü, Türk devletinin hava saldırıları ve top atışları sonucu ağır tahribata uğradı. Köyde neredeyse sağlam tek bir ev kalmadı. Zorunlu göçle karşı karşıya kalan her aile, yıllardır aynı soruyu soruyor: “Ne zaman köyümüze döneceğiz?”
Bu soru, 5 yıldır her gün onurlarını koruyarak geri dönüş yeminini tazeleyenlerin dilinde yankılanıyor. Emîne El-Dahir, dört kız ve dört erkek çocuk annesi. Emîne El-Dahir, üç ay önce hala Türk devletinin saldırı tehlikesi olmasına rağmen zorunlu olarak terk etmek zorunda kaldığı köyüne geri döndü.
‘Gördüğümüz her şey yıkılmıştı’
Emîne El-Dahir’in evi, köydeki yüzlerce ev gibi bombardıman nedeniyle ağır hasar gördü. Top atışları sonucu ev çökmüş, duvarlarda hala Türk işgalinin izleri ve insan hakları ihlallerinin kanıtları duruyor. İşgalciler evleri yıktı ama onların toprak sevgisini ve geri dönme kararlılığını kıramadı.
Ajansımıza konuşan Emîne El-Dahir, “Topraklarımızı işgal ettiler, evimizi bombaladılar. Bahçemizde tek bir ağaç bile kalmadı. Üç ay önce geri döndük ama gördüğümüz her şey yıkılmıştı” dedi.
Yeniden inşa çabası
Emîne El-Dahir ve ailesi, evlerini kerpiçlerle yeniden yapmaya başladılar. Böylece hayatlarında yeni bir sayfa açtılar ve evlerinin bir kısmını iki odalı bir kerpiç ev olarak yeniden inşa ettiler. Emîne El-Dahir, Asur köylerinden başlayan ve göçmen kamplarına uzanan göç yolculuğunu “kurşunsuz bir savaş” olarak tanımlıyor. Emîne El-Dahir’in toprağı hala işgal altında ve yıllardır tek bir tohum bile ekilememiş.
Dönüşle işgale cevap verdiler
Emîne El-Dahir, “Her yerde bombaların düştüğünü gördüm, ama yine de geri döndüm” derken yaşadıkları karşısında pes etmeyip yaşamı ve direnişi seçtiklerini vurguladı. Ona göre geri dönüş, işgale verilmiş en anlamlı cevap. Emîne El-Dahir, Türk devletinin saldırılarını şu sözlerle anlattı:
“Gözlerimle gördüm, her yer yıkılmıştı. Bazı köyler toprağa karışmış, haritadan silinmiş durumda.”
‘Tek dileğimiz istikrar’
Emîne El-Dahir, işgal altındaki toprağını özlemle anıyor. Türk devletinin çekilmesini isteyen Emîne El-Dahir, toprağını ekip biçeceğini anlattı. Savaşın bitmesini, istikrarın sağlanmasını ve bir daha göç etmek zorunda kalmamayı diledi ve “Umut ediyoruz ki bir gün yeniden evimizi yapar, toprağımızı ekeriz. Bu dilek hep kalbimizde. Eğer işgal olmasaydı, göç etmek zorunda kalmazdık. Evlerimiz bombalanmaz, topraklarımız çalınmazdı. 10 yıl geçse bile eskisi gibi olamıyoruz. Şimdi bir pencere veya kapı bile açamıyoruz. Ama umudumuz hala yaşıyor. Biz ve binlerce göçmen, tek bir şey istiyoruz: Savaş bitsin, herkes kendi evine dönebilsin. Artık savaşmak istemiyoruz. Suriye yıllardır savaş içinde, halk ne yapacağını bilmiyor. Tek dileğimiz istikrar” şeklinde konuştu.
‘Göçte büyüyen çocuklar evlerini tanımıyor’
Emîne El-Dahir, son olarak önemli bir noktaya dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“Göç sırasında henüz süt emen çocuklar bugün büyüdü, ama kendi insanlarını, akrabalarını tanımıyorlar. Göçten sonra herkes bir tarafa savruldu. Şimdi köyümüze dönünce, altı yıldır büyüyen çocuklarımız yeniden akrabalarını tanımaya başladı. O zaman birkaç aylık olanlar şimdi altı yaşında, ama hala kim olduklarını, nereye ait olduklarını tam bilmiyorlar.”
Emîne El-Dahir, pek çok sorunla karşı karşıya kaldıklarını belirterek su ve elektriğe erişimlerinin olmadığını tüm bu sorunların tek çözümünün Türk devletinin işgalinin sona ermesi olduğunu vurguladı.