ZEYNEP XELİF

Dêrazor- Kuzey ve Doğu Suriye'deki Dêrazorlu kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep ediyor. Kadınlar bir an önce Abdullah Öcalan’ı görmek istediklerini belirterek, Abdullah Öcalan’ın halkla buluşması için sürdürülen kampanyayı desteklediklerini açıkladılar.

‘Önder Öcalan'ın düşüncesi bizi özgürlüğe götürdü’

Tarım ve Köy İşleri Komitesi Eşbaşkanı Amina El-Salem, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi yasal bir bahane ile gerçeğin sesinin bastırılmak istenmesi şeklinde yorumlayarak “Tecrit gerçeğin sesini bastırmak ve toplumsal adalet, cinsiyet eşitliği ve erkek zihniyetinden kurtuluşu talep eden özgür insan düşüncesini gizlemek için bir araçtır" dedi. Abdullah Öcalan'ın sadece tutsak bir siyasi figür olarak değil, özellikle kadınlar için bir özgürlük ve özgür irade sembolü olarak görüldüğünü ifade eden Amina El-Salem, Abdullah Öcalan’ın, kısıtlayıcı hapishane koşullarına rağmen kadınlara destek mesajları gönderdiğini söyledi.

Amina El-Salem, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu mesajlar, Kuzey ve Doğu Suriye'nin çeşitli bölgelerindeki ve özellikle Dêrazor’daki kadın ve gençlik hareketleri için gerçek bir ilham kaynağı oldu. Bu mesajlar, onun düşüncesini halktan soyutlamaya çalışan duvarlara bir meydan okuma niteliğindedir. Önder Öcalan'ın sesi, her türlü baskıya karşı özgürlük bayrağını yükselten kadınların yüreğine ulaştı ve yolunu buldu. Kendilerini siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal olarak inşa etmeye çalışan kadınlar, onun düşüncesinde net bir yol haritası buluyor. Kadınların toplumdaki konumunu, ikincil ortaklar olarak değil, değişimde ve özgür toplumlar inşa etmede temel bir unsur olarak yeniden şekillendirdi. Mesafeye ve kısıtlamalara rağmen kendisine en derin şükranlarımızı sunuyoruz. Kadınlara olan desteği ne hapishane içinde ne de dışında durmadı. Onun düşüncesinin bizi gerçek özgürlüğe götürdüğünü çok iyi biliyoruz."

‘Kadınlar kurtuluşu dışarıdan beklemiyor’

Dêrazorlu kadınların Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulunan uluslararası kampanyayı güçlü bir şekilde desteklediğini söyleyen Amina El-Salem, uluslararası kurumların da fiziki özgürlüğün sağlanması için harekete geçmelerini istedi. Amina El-Salem, "Onun ideolojisinden etkilenen kadınlar artık dışarıdan kurtuluş beklemiyor. Aksine, içeriden, adalet ve eşitlik değerleriyle yönetilen ve kadınların rolünün ve onurunun korunduğu yeni bir toplum inşa etmek için çalışıyorlar" diye ifade etti.

‘Adaletsizliğe son verin’

Hessa al-Jassem ise, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması çağrısında bulunarak, özgürlüğünü talep eden kampanyaya desteğini dile getirdi. Hessa al-Jassem "Biz, Dêrazor kadınları, Önder Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü talep ediyoruz ve fiziksel özgürlüğünü elde etmeyi amaçlayan kampanyayı tam olarak destekliyoruz, çünkü onun fikirleri aracılığıyla özgürlüğün anlamını anladık" dedi. Hessa al-Jassem, artık bu konuda hızlı olunmasını isteyerek "Önder Öcalan'a yönelik ihlalleri kabul etmiyoruz. İstediği tek şey, halkların hak ve özgürlüklerini talep etmekti. Bu nedenle uluslararası toplumu adaletsizliğe son vermeye çağırıyoruz. Durum çığırından çıktı ve halklarımızın haklarına, hatta ifade özgürlüklerine bile açıkça müdahale edildiğini görüyoruz" dedi.

Hessa al-Jassem, Abdullah Öcalan’ın kadınlara desteğinin tam olduğunu vurgulayarak "Önder Öcalan sadece çalışan kadınların destekçisi değildi, aynı zamanda onların yanında durdu ve onlara yönelik her türlü şiddete karşı mücadele etti. Onları durmadan cesaretlendirdi, motive etti ve destekledi" şeklinde konuştu. 

‘Kadınlara hayatı geri getirdi’

Hessa Al-Jassem, Arap toplumunda kadınların tarihi statüsünü hatırlatarak, "Biz Suriyeli kadınlar, gücümüzü Kleopatra, Hacer ve Ayşe gibi tarihin ölümsüzleştirdiği ikonlardan alıyoruz. Ancak ülkenin yaşadığı zor koşullar Suriyeli kadınlara yük oldu ve onların toplumda gerilemesine neden oldu. Kadınların eski gücüne kavuşmasını sağlayan, kaybettikleri rol ve statülerini geri kazandıran Önder Abdullah Öcalan'ın düşünceleri oldu. Bu bölgelerde kadınlara hayatı geri getiren Önder Öcalan ile tanışmayı umuyoruz. Ailesine, halkına ve uzun süredir düşüncesi ve mücadelesiyle hizmet ettiği topraklarına döneceği günü bekliyoruz" diye ifade etti.