DEM Parti Kadın Meclisi: 2025’in ilk 10 ayında 85 çocuk hayatını kaybetti

DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi’nin, çocukların yaşam haklarına ilişkin yaptığı açıklamada, 2 milyon çocuğun devlet eliyle işçileştirildiği ve 2025 yılının ilk on ayında 85 çocuğun hayatını kaybettiği ifade edildi.

Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Kadın Meclisi, Şişhane Meydanı’nda çocukların yaşam haklarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Barış Anneleri, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanları Arife Çınar ve Çınar Altan ile çok sayıda kişi katıldı.

“Çocukların yaşam haklarını savunuyoruz, şiddete, istismara ve ihmale karşı sesimizi yükseltiyoruz!” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, “Çocuk işçi değil öğrenci”, “MESEM’ler kapatılsın”, “Çocuklar sussa da sen susma”, “Rojin Kabaiş isyanımızdır”, “İş kazası değil bu bir cinayet” sloganları atıldı. Basın metnini DEM Parti Bağcılar Kadın Meclisi Sözcüsü Hülya Güler okudu.

MESEM’lerin sermayedara düşük iş gücü yaratılması amacıyla kurumsallaştığını söyleyen DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, “Çocuklar okulda olması gerekirken bu yöntemle güvencesiz iş koşullarında çalıştırılıyor, sermayedarlar zenginleşiyor” dedi. Çocuk işçilerin ağır koşullarına değinen Arife Çınar, “Çocuklar çalışamayacak duruma geldiğinde şiddete maruz kalıyor. Çocuklara bu şiddet uygulanıyorsa bu ülkenin nasıl bir geleceği olabilir?” diye sordu. “Çocuk yaşta işçi olamaz. Bunu hep ifade ettik, hep edeceğiz. Çocuklarınızı iş yerlerine göndermeyin” diyerek ailelere çağrıda bulunan Arife Çınar, okullarda uyuşturucu ve çeteleşmenin yaygınlığına da dikkat çekti. Devletin çocuklara yönelik politikalarını eleştiren Arife Çınar, çocuk işçiliğinin yasaklanması gerektiğini vurguladı.

‘Sorumlular açığa çıkarılmalı ve gerekli hukuki süreçler başlatılmalıdır’

Basın metnini okuyan Hülya Güler, 4 çocuğun TBMM’de çalışan kadrolu ve maaşlı erkekler tarafından tacize uğradığın dikkat çekerek şunları söyledi:

“Yaşadıkları şiddeti ve tacizi yetkililere anlatan çocukların yaşamlarının güvende olduğu tek bir mekânın dahi kalmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu olay aynı zamanda kadına ve çocuğa karşı işlenen suçların Meclis çatısı altında bile tehditlerle, sindirmelerle nasıl örtülmek istendiğinin göstergesi olmuştur. Yaşanan bu vahim olay karşısında söz konusu kurumdan yapılan tek açıklama, konuya dair idari soruşturma başlatıldığı bilgisi olmuştur. Sorumlular açığa çıkarılmalı ve gerekli hukuki süreçler başlatılmalıdır. Şiddet ve istismara uğrayan kız çocuklarının koruyucu tedbirler alınarak güvenlikleri sağlanmalıdır.”

MESEM projesinin yarattığı sömürünün çocukların yaşamlarından çaldığına dikkat çeken Hülya Güler, 2 milyon çocuğun devlet eliyle işçileştirildiğini ve 2025 yılının ilk on ayında 85 çocuğun hayatını kaybettiğini ifade etti. 15 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasağının fiilen delindiğini belirten Hülya Güler, devletin MESEM gibi uygulamalarla çalışma yaşını aşağı çektiğini söyledi. Hülya Güler, ihmaller ve ağır çalışma koşulları nedeniyle yaşamını yitiren, şiddete uğrayan ve yaralanan çocukları hatırlatarak, “Bu ölümler saymakla bitmiyor. Şimdi bu çocuklara hayatını kaybetti mi diyeceğiz, öldürüldü mü, iş kazası mı, iş cinayeti mi?” diye sordu. 17 yaşın altındaki çocukların çalıştırılmasının yasaklanması gerektiğini vurgulayan Hülya Güler, “Çocuk işçi çalıştıran işyerlerine ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Çocuk işçilik yasaklanmalıdır. Mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir şekilde planlanmalı, Mesleki Eğitim Merkezleri kaldırılmalıdır” dedi.

Mücadele vurgusu

Hülya Güler, son olarak çocukların katledilmesine, yaralanmasına, şiddete maruz kalmasına ve tacize uğramasına izin vermeyeceklerini belirterek, “Yasaların ağırlaştırılması, bu yasaların uygulanması ve cezada indirim yapılmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çocuk işçiliğinin kaldırılması için mücadele edeceğiz. Yaşam alanlarımızın uyuşturucu ve çeteleşmeden arındırılması için yetkilileri uyarmaya ve göreve çağırmaya devam edeceğiz. Çocuklar geleceğimiz ise onlar için mücadele edeceğiz” dedi.

Açıklama sloganlarla son buldu.