İstanbul- Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 1037’ncisini gerçekleştirdi.

Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemde, 41 yıl önce katledilen Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu. Eyleme kayıp yakınları, hak savunucuları ile çok sayıda kişi katıldı. Kayıp yakını İkbal Eren basın metnini okudu.

Maksut Tepeli

 Maksut Tepeli, 4 Şubat 1980 tarihinde Erzincan'da öğretmenlik yaptığı sırada tutuklandığını ve 4 ay boyunca cezaevinde kaldığını söyleyen İkbal Eren, Maksut Tepeli’nin cezaevinden çıktıktan sonra eşi ile birlikte İstanbul'a taşındığını belirtti. 2 Şubat 1984 tarihinde bir arkadaşının evine giden Maksut Tepeli, burada polisler tarafından açılan ateş sonucu yaralandığını anımsatan İkbal Eren, “Maksut Tepeli yoğun kan kaybetmesine rağmen hastane yerine, bir battaniye içinde Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü.  Aynı dönemde Gayrettepe Siyasi Şube’de gözaltında tutulan üç tanığın beyanlarına göre, ağır yaralı olan Tepeli, 3 gün boyunca ağır işkenceye maruz kaldı. 5 Şubat 1984 tarihinde koma halinde hastaneye kaldırıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Tüm resmi kurumlar tarafından gözaltına alındığı inkar edilen Maksut’un izini süren ailesi ve avukatları, olaydan 22 yıl sonra onun 6 Şubat 1984 tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğüne dair resmi belgelere ulaştı” şeklinde konuştu.

 Defin yeri bilgisi açıklanmadı

Maksut Tepeli’nin ailesinin üç yıllık ısrarlı girişimleri sonucunda da resmi makamlar, Maksut Tepeli’nin cenazesinin Helvacıdede Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiğini kabul ettiğini ifade eden İkbal Eren, “Defin yeri bilgisi açıklanmadığı için Maksut Tepeli’nin mezarı hala bulunamadı. Maksut Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesi ile ilgili bugüne kadar etkin bir soruşturma yürütülmedi. Tanıklara ve belgelere rağmen, ailenin şikayeti üzerine açılan üç soruşturma da takipsizlikle sonuçlandı. Maksut Tepeli’nin yaralanması ve işkence ile sorgulanmasında görevli polislerin kimlikleri tespit edildi, ancak haklarında takipsizlik kararı verildi.  Adalet arayışından vazgeçmeyen ailesi ve İHD Avukatlarından Gülseren Yoleri tarafından tekrar yargı önüne getirilen dosya ise 2014 yılında zaman aşımı kararı ile kapatıldı. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda ise mahkeme, suçun devam eden niteliğini göz ardı ederek 'zaman bakımından kabul edilemezlik' kararı verdi. İç hukuk yollarından sonuç alamayan aile, AİHM’ye başvurdu” dedi.

 İkbal Eren, eylemlerinde bir kez daha mücadele vurgusu yaparak “Bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: 41 yıl önce Gayrettepe Siyasi Şube’de gözaltındayken kaybedilen Maksut Tepeli için hukuku işletin,  onun akıbetini açığa çıkartma, tespit edilen faillerini yargılama yükümlülüğünüzü yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin Maksut Tepeli için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 Eylem, Galatasaray Meydanı’na bırakılan karanfillerin ardından son buldu.