BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine yönelik IŞİD’in 15 Eylül 2014 yılında gerçekleştirdiği saldırılar sırasında dünyanın birçok yerinden halklar Kobanê halkının direnişine destek oldu. En büyük eylemler ise Kürdistan’ın diğer parçalarında gerçekleştirildi. Kürt halkının birliği, enternasyonal dayanışmanın gücü ile kazanılan Kobanê direnişi bugün halkların ortak değeri olarak anılıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Fırat Kantonu Şehit Aileler Meclisi Üyesi Ayşe Efendi, Kobanê direnişini ve Kürt halkının birlikte verdiği mücadeleyi değerlendirdi.

‘Kobanê halkı baskılara rağmen topraklarını terk etmedi’

Ayşe Efendi, 15 Eylül 2014'te IŞİD çetelerinin Kobanê saldırılarını değerlendirerek, şöyle konuştu: "Eylül ayındayız, bu ay Kobanê halkı için birçok acı hatıraları ve çelişkileri barındırıyor. Eylül 2014'te DAİŞ çetelerinin ağır saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Kobanê halkı ve tüm Rojava halkı, Baas rejiminin tüm zülüm ve baskılarına rağmen boyun eğmemiş her şeye rağmen direnmiş göç etmemiş, Kobanê'den kendi yurtlarından çıkmamışlardır. O dönemde Kobanê'de esen rüzgârların kan kokusu taşıdığını söylesem yetersiz kalır. Özellikle Kobanê saldırısı öncesinde, Ağustos ayında DAİŞ tarafından Şengal'e dönük soykırım, katliam, kaçırma, tecavüz saldırısının yansıması halkın psikolojisini etkilemişti ve korkuya neden olmuştu. DAİŞ saldırısındaki göçün sebeplerinden biri de budur.”

‘Halklar dayanışma ile Kobanê'de tek yürek oldu’

Ayşe Efendi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine dört parça Kürdistan’ın Kobanê'de buluştuğunu belirterek, “Önder Apo, Kobanê'nin sahiplenilmesi ve korunması çağrında bulunarak, seferberlik ilan edilmesi gerektiğini dile getirmişti. Bu çağrı üzerine dört parça Kürdistan halkı yardımlaşma ve dayanışmayla Kobanê'de tek yürek oldu. Bu çağrıyla beraber binlerce Kürt kadınının ve gencinin Kobanê'de toplandığına tanık olduk. Kuzey Kürdistan halkımız Kobanê'yi sahiplenerek, birçok engel ve baskıyla yüz yüze kaldı. Kuzey halkı iradesiyle ve kararlılığıyla Kobanê ile Kuzey Kürdistan'ı birleştiren işgal sınırlarını ortadan kaldırmıştır."

‘Kürtlerin Kobanê'de birlik olması komplocuların planlarını bozdu’

Kobanê’nin başarısı ve kazanımları komplocuların planlarını bozduğunu belirten Ayşe Efendi,  "Özellikle Kobanê direnişinde komplocu, hegemonik güçler tarafından Rojava Kürdistan'ında, Kürt halkına karşı siyasi, diplomatik ve bölgesel proje geliştirildi. Geliştirilen planın kendisi de Önder Apo'ya yönelik komplonun büyük bir parçasıydı. Hegemon ve komplocu güçlerin, Önder Apo'nun durumundan faydalanarak her fırsatta kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye çalıştıkları biliniyor. İmralı'dan gelen çağrı üzerine Kürt halkı Kobanê'yi  sahiplenmesi  ve seferber olmasıyla her şeyi  değiştirdi. Kürtlerin Kobanê'de birlik olması komplocuların Rojava planlarını yine ummadıkları bir şekilde siyasi ve coğrafi haritasını tamamen değiştirdi. Uluslararası güçlerin ve özellikle işgalci Türk devletinin Kobanê'deki saldırılardan umudu, oluşan devrim olanaklarının ortadan kaldırılması ve Rojava'da Kürtlerin soykırıma uğraması ve göçtürme politikalarına maruz kalmasıydı” dedi.

‘Kobanê Kumpas Davası bu saldırıların devamıydı’

Kuzey Kürdistan’da 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Kumpas Davası’nın da bu saldırıların devamı olduğunu ifade eden Ayşe Efendi, “Erdoğan, desteklediği DAİŞ çetelerinin başarı kazanacağına kendisini inandırmıştı. Çetelerin Kobanê’yi ele geçirip kendisine teslim etmesini bekliyordu. Camilerimizde namaz kılacağını düşünüyordu. Kürt halkının birlikte hareket etmesi, Türk devletinin umutlarını suya düşürdü. Bundan kaynaklı onlarca siyasetçi ve vekilinde aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına alarak, tutukladılar. Bu tutuklamalar kamuoyunda yoğun bir gündem oluşturdu. Çünkü Kobanê direnişi tüm insanlık için anlam taşıyordu. Söz konusu Kürt halkı olduğunda ne yazık ki Türk devletinin uluslararası kanunlara karşı gelerek saldırıları göz ardı ediliyor” diye belirtti.