BÊRÎVAN ÇIYA

Şengal- 3 Ağustos 2014'te DAİŞ çetelerinin işgal ettiği Şengal, bir yıldan fazla süren çatışmaların ardından 13 Kasım 2015'te, "Êzîdxan Şengal Kurtuluş Komutanlığı" adıyla düzenlenen askeri bir harekatla özgürleştirildi. Şengal’i DAİŞ çetelerinden kurtarma sürecinde tüm zor koşullara rağmen halk örgütlenmesini ve öz savunamsını geliştirerek, saldırılara yanıt verdi. Bu direnişe ise Şengalli kadınlar öncülük etti.

Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Diplomasi Komitesi Sözcüsü Sûham Şengalî, Şengal'in kurtuluşunun 9’uncu yıldönümünde Êzidî kadınların örgütlenmesini değerlendirdi.

Sûham Şengalî, 3 Ağustos 2014 tarihinde yaşanan katliama dikkat çekerek, bu katliamın asıl amacının Êzidîlerin kültürünü ve inancını yok etmek olduğunu söyledi. Sûham Şengalî, “Şunu söyleyebiliriz ki hala Êzidîler katliamın izlerini taşıyor. Bu izler hem Êzidîlerin hem de tüm toplumun hafızasında taze” dedi.

‘DAİŞ Şengal’de yenilgiye uğratıldı’

DAİŞ katliamının toplumda korku yarattığını hatırlatan Sûham Şengalî,"Ancak HPG-YJA Star, YPG-YPJ, YBŞ, YJŞ gerillaları Şengal'de DAİŞ çetesine karşı savaştı ve böyle bir çeteye karşı savaşılabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Direnişin sonunda Şengal özgürleştirildi. Hemen ardından DAİŞ yenilgiye uğratıldı. Artık Şengal'de kültürümüzle, inancımızla rahat yaşıyorsak bu şehitlerimiz ve gösterilen direniş sayesindedir" diye belirtti.  

DAİŞ’in Şengal’i boşaltmak amacıyla saldırılarını sürdürdüğünü ifade eden Sûham Şengalî, saldırılar sırasında dağlara sığınan Êzidilerin en zor koşullarda bile örgütlendiğini söyledi.

Sûham Şengalî, konuşmasına şöyle devam etti: “Özellikle Êzidî kadın ve erkekler DAİŞ'e karşı mücadele için özgürlük savaşçılarının yanında yer aldı. Kendi savunma güçlerini oluşturdu. YBŞ ve YJŞ böyle bir süreçte oluştu. Sadece askeri alanda değil, örgütlenme alanında da görevler üstlendiler. DAİŞ’e karşı savaşta atılacak ilk adım toplumu savunmaktı. Böylece yavaş yavaş kadın meclisi ve halk meclisinin kurulmasına başlandı. Özellikle Şengal'in DAİŞ çetelerinden kurtarılmasının ardından Êzidî toplumunun yavaş yavaş topraklarına döndüğünü söyleyebiliriz. Bundan sonra savunma gücünün güçlendirilmesi ve mevcut teşkilatın daha da genişletilmesi gerekiyordu. Organizasyon için yeni bir aşamaya geçildi. Özellikle kadınların kendilerini koruyabilmeleri, kültürlerini ve inançlarını yaşayabilmeleri için en büyük ihtiyaç, düzene karşı kadınların öncülüğünde örgütlenmelerini geliştirmekti.” Şengal’in DAİŞ’ten kurtarılmasıyla birlikte insanlığın umutlandığını ifade eden Sûham Şengalî, “Bu gerçekten tüm toplumda ve insanlıkta umut yarattı. Çetelere karşı verilen savaş, tüm insanlığın gönlünde özgürlük ve kurtuluş umudunu yarattı” dedi.

‘Şengal stratejik ve önemli bir yer’

Sûham Şengalî, Şengal'in Êzidî halkının anavatanı olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Bu nedenle Şengal, Ezidiler için çok stratejik ve önemli bir yer. Her saldırı ve katliamda Şengal Dağı’na sığınan halk kendini böyle korumuştur. O nedenle Şengal Dağı, Êzidiler için çok önemli.” 

‘Şengal düştü’ diyen zihniyete darbe indirildi’

Sûham Şengalî, saldırılar sırasında “Şengal düştü, Kobanê düştü” diyen bir zihniyetin olduğunu ancak buraların özgürleşmesiyle bu zihniyetin mahkum edildiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Artık ‘Şengal düştü, Kobanê düştü’ diyen zihniyet yıkılmıştır. Bu moral ve motivasyon ile mücadele edildi ve birçok yer özgürleştirildi. Şunu söyleyebilir ki Irak bu direnişe çok şey borçlu. Oysa DAİŞ sadece 2 saat içinde Musul’u işgal etmişti. Oysa Şengal’in özgürleşmesi Musul’un da özgürleşmesinin önünü açtı. Yani Şengal için savaşanlar Irak’ın da onurunu korudular. Bugün bunu neden söylüyoruz, çünkü bu güçler her şeye rağmen Şengal’i ve Êzidî toplumunu korudu.”

‘Êzidî kadınların kurtarılması için mücadele sürüyor’

DAİŞ’e karşı mücadelenin hala devam ettiğine dikkat çeken Sûham Şengalî, şunları söyledi: "Özellikle Şengal'in özgürleştirilmesinden sonra bile DAİŞ çetelerine karşı savaşın devam ettiğini söyleyebiliriz. Tabka ve Rakka gibi bölgelerin kurtarılması sırasında çok sayıda Êzidi kadın çetelerin elinden kurtarıldı. O bölgeler çetelerden tamamen temizlendikten sonra bile DAİŞ’e karşı savaş bitmedi. Hem Suriye'nin kuzeyinde, doğusunda hem de Irak'ta çok sayıda DAİŞ hücresi bulunuyor. Buna karşı YPJ-YPG ve QSD tarafından pek çok kapsamlı operasyon başlatıldı ve bugün de sürüyor. Bu operasyonların temel amaçlarından biri de çetelerin elindeki Êzidi kadınları kurtarmaktır. Êzidi kadınlarının kurtarılması için çalışmalarını sürdüren YPJ ve QSD'ye şükranlarımızı sunuyoruz ve Şengal'in kurtuluşunun yıl dönümünü kutluyoruz.”

DAİŞ’in elinden kurtarılan çok sayıda kadın ve çocuğun olduğunu hatırlatan Sûham Şengalî, kadın ve çocukların kurtarılıp ailelerine teslim edilmesinin ardından sürecin devam ettiğini ifade etti.

Sûham Şengalî, “Biz TAJÊ olarak Êzidî kadınlarının özgürleşmesi için hem hukuki alanda hem de siyasi alanda yani her yönden mücadele ediyoruz. DAİŞ çetelerine ve ortaklarına en büyük tepkiyi Êzidî kadınların kendilerini örgütleyerek, savunma gücünü oluşturarak verdiklerini söyleyebiliriz. Êzidî kadınlar olarak mücadelemiz çetelerin elindeki tüm kadınlar özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir” şeklinde konuştu.

‘Irak saldırıların önünü açıyor’

Konuşmasında Şengal'e yönelik saldırılara dikkat çekerek devam eden Sûham Şengalî, Türk devletinin ve KDP’nin Şengal politikalarına dair şunları söyledi: “Irak hem Şengal’in hem de Irak’ın onurunu koruyan YBŞ-YJŞ'ye yönelik saldırılara ortak oldu. Irak, bu saldırılara zemin hazırlıyor. Ayrıca KDP, DAİŞ çetelerinin önünü açan politikalar izliyor. Aynı zamanda Türk devletiyle de iş birliği yapmaktadır. Irak'taki istikrarsızlığın sebeplerinden biri de KDP'nin Türk devletiyle ortaklığı ve iş birliğidir. Bugün kendi yönetimi altındaki Êzidi toplumunun saldırıya uğraması Irak için büyük bir utanç olmalı. Son saldırıda Irak ve KDP’nin Türk devletiyle iş birliği sonucunda 5 Êzidi, 1 Arap savaşçımız şehit oldu.”

‘Şengal Êzidilerin ülkesidir’

Êzidî toplumunun çetelere karşı direnerek, topraklarını savunduğunu belirten Sûham Şengalî, "DAİŞ çetelerinin ve ortaklarının amacının gerçekleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Şengal, Êzidilerin ülkesidir ve Êzidiler kültürlerini ve inançlarını özgürce yaşamaya devam edeceklerdir” dedi.

Sûham Şengalî, konuşmasını şöyle tamamladı: "Savaş tünellerinde işgale karşı savaşan ve direnen gerillaların, Önder Apo'nun felsefesi ile Şengal'i özgürleştirmesinin yıldönümünü kutluyor, Şengal'den İmralı'ya selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Ayrıca Şengal, DAİŞ'e karşı nasıl savaştı ve kazandı, bugün de aynı ruhla savaşacak ve kazanacaktır.”