İsrail cezaevinde kalan Abir Gubeyn anlattı: Göç, işkence, tecavüz
Göç yolculuğu sırasında İsrail askerleri tarafından gözaltına alınan, işkenceye, tacize ve tecavüze maruz bırakılan Abir Gubeyn, şimdi çocuklarıyla birlikte yaşama yeniden tutunmaya çalışıyor.

RAFIF ESLEEM
Gazze- İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlayan saldırıları 19 Ocak 2025’te yapılan kısmi ateşkese kadar sürdü. Saldırılarda aralarında kadın ve çocuklarında olduğu binlerce kişi yaşamını yitirirken, on binlerce kişi de zorla yerinden edildi. Kadınlar göç yollarında ve barınma alanlarında birçok hak ihlaline maruz kalırken, gözaltı ve tutuklamalar ise ayrı bir trajediye neden oldu. Gazzeli kadınlardan Abir Gubeyn’in maruz kaldığı ihlaller, savaşın yarattığı acıların özeti gibi.
‘Koridor göç etmemiz için açıldı’
İsrail askerlerinin ‘güvenli geçiş’ adını verdiği bir koridor açtığını belirten Abir Gubeyn, “Bu yol aslında kuzeyden güneye zorunlu olarak göç etmemiz için açıldı. Kentin kuzeyinde yer alan Beyt Lahiya ve Cebaliye bölgelerindeki çeşitli sığınma merkezlerinde bir yıl kaldım. Yoğun bombardımanlar nedeniyle 2023 yılının Temmuz ayında hayatta kalan üç çocuğumla birlikte güneye göç etmeye karar verdim. Bu kararı almadan birkaç gün önce göç eden bir arkadaşıma ulaşarak yolun güvenli olup olmadığını sordum. Yolun güvenli olduğunu öğrendikten sonra ertesi sabah acil durum çantalarımı hazırlayıp yola çıktım” dedi.
Göç ettiği sırada gözaltına alınıp tutuklandı
Yolculuğun sorunsuz başladığını, ancak askeri kontrol noktalarından birinde askerler tarafından üzerlerine ateş açıldığını dile getiren Abir Gubeyn, “Askerler çocuklarımı yolun ortasında bırakmamı istedi. Çocuklarımı yolun ortasında bırakmak zorunda kaldım. Korku ve endişe içindeydik. Üç çocuğumu arkamda bıraktım ve onların çığlıkları arasında askerlerin yanına gitmek zorunda kaldım. Başörtümü çıkarmamı istediler, tamamen çıplak bir şekilde aranmaya zorlandım. Gözlerim bağlı bir halde bilmediğim bir noktaya götürüldüm. Açık bir alanda tutuldum ve hava çok soğuktu. Geceyi tek başıma geçirdim ve sabah bir tankla başka bir yere götürüldüm. Ardından bir otobüsle Kudüs’ün doğusunda Batı Şeria’da İsrail’e ait yerleşim yerindeki Anatoat adlı hapishaneye götürüldüm. Bu süre boyunca kimse benimle konuşmadı. Psikolojik ve fiziki şiddete maruz kaldım” sözleriyle yaşadığı ihlallere dikkat çekti.
Çıplak aramaya zorlandı, işkence gördü!
Cezaevine girmeden önce erkek ve kadınların askerler tarafından çıplak aramaya zorlandığını söyleyen Abir Gubeyn, “Ardından sorgu odasına götürüldük. 7 Ekim'de İsrail yerleşim bölgelerine girmekle suçlandık. Ellerim ve ayaklarım arkadan bağlanmış bir şekilde bir sandalyede oturtuldum. Arapçayı akıcı bir şekilde konuşan sorgucu tarafından hakarete ve dayağa maruz kaldım. Maruz kaldığım işkence sonucu bayıldım ve ne kadar süre baygın kaldığımı bilmiyorum. Uyandığımda aynı sorgu sandalyesindeydim. Yöneltilen tüm suçlamaları reddettim. Sordukları sorulara doğru cevap vermediğimi söyleyip vücuduma elektrik şokları veriyorlardı. Sorguyu yapan kişi, ailem, komşularım ve çocuklarım hakkında sorular soruyordu” ifadelerinde bulundu.
‘Regl dönemlerinde bize ped verilmiyordu’
7 Ekim günü Kemal Advan Hastanesi'nde bir ameliyat geçirdiğini ve bu bilgilerin kolayca doğrulanabileceğini belirten Abir Gubeyn, sorgucunun bunu göz ardı ederek işkenceye devam ettiğini dile getirdi. Abir Gubeyn, sözlerinin devamında, “Saatler süren sorgulamanın ardından sorguyu yapan kişi elinde bir fotoğrafla geri geldi ve fotoğraftaki erkeğin eşim olduğunu iddia etti. Fotoğraftakini tanımadığımı söyledim. Sorguyu yapan kişi hatasını fark etti, ancak beni serbest bırakmayacaklarını belirtti. Ardından beni Damon Hapishanesi'ne gönderdiler. Götürüldüğüm hapishanede bana verilen kıyafetler vücudumu tamamen örtmeyen bir spor giysiydi ve başörtümü de geri vermediler. Regl döneminde ise hijyenik ped vermediler. Gazzeli dört kadın tutsakla birlikte cezaevindeydik. Regl dönemleri için bize ped verilmediği için pantolonlarımız kan içinde kalıyordu. Gardiyanlar tarafından sürekli alay ediliyorduk ve hakaretlere maruz kalıyorduk” şeklinde konuştu.
‘Maruz kaldığım tecavüzden dolayı psikolojik tedavi gördüm’
Abir Gubeyn, cezaevinden serbest bırakıldığı günü ise şöyle anlattı: “Bir kadın asker, bazı belgeleri imzalattı ve havlayan köpeklerin ortasından geçirilerek bir otobüse bindirildim. Başka bir hapishaneye gönderileceğimi düşünüyordum. Gazze’ye gidebileceğimi söylediklerinde gözyaşlarımı tutamadım, korkuyla yürümek zorunda kaldım. Kontrol noktasına ulaştım ve birkaç kadın esirle serbest kaldım. Özgürlüğüme kavuştuğumda ilk iş olarak diğer kadın esirlerin mesajlarını ve isimlerini ailelerine ilettim. Sorgu sırasında aldığım yaralar nedeniyle hastaneye gittim ve hala birçok ameliyata ihtiyaç var. Maruz kaldığım taciz ve tecavüzden dolayı psikolojik tedavi de gördüm. Çocuklarımla ilişkilerimi yeniden düzenlemeye çalışıyorum.”
‘Eve her girişimde çocuklar bana sarılıp ağlıyor’
Gözaltına alındığı sırada çocuklarını yolun ortasında bırakmak zorunda kalan Abir Gubeyn’e çocuklarına o sırada ne olduğunu sorduk. Büyük kızının amcasının numarasını ezbere bildiğini söyleyen Abir Gubeyn, “Büyük kızım o sırada amcasını aramış ve yol kenarında bulunan bir aile onları korumuş. Sonrasında amcaları gelip çocukları almış. Çocuklarım beni tamamen kaybettiklerini düşünüp korkuyla yaşamışlar. Eve her girişimde çocuklarım bana sarılıp ağlıyor” diye belirtti.