İranlı siyasi tutsakların sesi ‘Bamdâd Bî-Dâr’ Dergisi çıktı

İran’da siyasi tutuklular tarafından hazırlanan “Bamdâd Bî-Dâr” adlı derginin ilk sayısı çıktı. Dergiyle hapishane hücrelerinden başlayarak topluma yayılan bir direniş alanı oluşturmayı amaçlanıyor.

Haber Merkezi– İran’daki siyasi tutuklular tarafından hazırlanan ve "Salı Günü İdama Hayır" kampanyasının bir uzantısı olarak hazırlanan “Bamdâd Bî-Dâr” adlı derginin ilk sayısı çıktı. Bu yeni yayın, idam cezası alanların durumuna dikkat çekmeyi, idam edilenlerin anlatılmamış hikâyelerini belgelemeyi ve İran devletinin resmi söylemine karşı alternatif bir anlatı sunmayı hedefliyor.

İlk sayısı, 20 Mayıs Salı günü, kampanyanın 69’uncu haftasına denk gelen günde yayımlanan dergi, aynı zamanda İran genelindeki 44 cezaevinde tutukluların sürdürdüğü açlık greviyle de eş zamanlı olarak okuyucuyla buluştu.

İdamın gölgesinde anlatılmayan hikayeler

Dergideki yazılar, çoğunlukla isimsiz yayımlanıyor ve siyah-beyaz çizimlerle destekleniyor. Gerçek yaşam öykülerine dayanan içerikler, idam cezasına çarptırılmış ya da idam edilmiş tutukluları hikâyelerini ve cezaevlerindeki ölüm-şiddet döngüsüne dair düşünceleri aktarıyor.

Dergi yazarları, bu anlatımları kaleme alarak hapishane hücrelerinden başlayarak topluma yayılan bir direniş alanı oluşturmayı amaçladıklarını belirtiyor. İdama sadece karşı olmadıklarını vurgulayan yazarlar, bu cezanın bir baskı ve sindirme aracı olduğunu, yalnızca tutukluları değil, ailelerini, toplumu ve hatta infaz memurlarını bile mağdur ettiğini ifade ediyor.

‘Her gün sesimizi yükseltmeye kararlıyız’

Derginin giriş yazısında şöyle deniliyor: “Biz sadece Salı günlerinde değil, her gün sesimizi yükseltmeye kararlıyız. Kalemimizle direnişimizi büyütüyor, kültürel üretimle köklü bir karşı duruş inşa ediyoruz. İslam Cumhuriyeti bizim için bir yargı mercii değil. ‘İdama hayır’, inancımız ve ahdimizdir. Her yeni sayı ile bu çemberi daha da genişleteceğiz.”

“Bamdâd Bî-Dâr” aynı zamanda, idam edilenlerin ailelerine çağrıda bulunarak, kendi öykülerini paylaşmalarını istiyor. Yayın ekibi, bu dergiyi farkındalık, empati ve direnişin bir aracı hâline getirmeyi planlıyor.

Derginin bir yazısında, idam cezasına çarptırılan Şerife Muhammedi’nin oğlu Ayden’in hikâyesine yer veriliyor. Yazının başında, yazar Ayden’i hiç görmediğini, ancak annesinin kelimeleri ve endişeleri arasından onu tanıdığını belirtiyor.

Yayıncılar, özellikle idam mahkûmlarının ailelerinin yaşadığı acılara dikkat çekeceklerini şu sözlerle ifade ediyor: “İdam edilenlerin tek mağduru hayatını kaybedenler değildir; her infaz, toplumda yeni bir acı dalgası yaratır. Samimi röportajlarla bu ailelerin hikâyelerini paylaşacağız. Gelin, bu sessiz çığlıkları birlikte duyuralım.”

Zindanların içinden toplumun kalbine

Dergi, yalnızca tutukluların değil, daha geniş bir çevrenin bu şiddet döngüsüne maruz kaldığını savunarak şunları söylüyor:

“İdam yalnızca bir hayatın son bulması değildir. Bu şiddet çemberi darağacını aşar; aileleri, toplumu ve hatta cezaevi görevlilerini içine çeker. Bu karanlık döngü, şiddeti yeniden üretir, derin yaralar bırakır. Gelecek sayılarımızda, bu döngünün mağduru olan gardiyanların da hikâyelerine yer vereceğiz.”

Yayın ekibi, Bamdâd Bî-Dâr dergisinin daha geniş kitlelere ulaşmasını hedefliyor. Sadece cezaevleriyle sınırlı kalmayan bir direnişle, bu yayının sesinin işkencecilere bile ulaşacağını şu şekilde belirtiyor: “Biz sadece parmaklıklar arkasında değiliz. Ülkenin dört bir yanında toplantılar ve paneller düzenleyecek, bu yayının sesini, analizlerini ve mesajlarını duyuracağız.”