İnsan hakları örgütlerine çağrı: Türk devletinin saldırılarını durdurun!
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarında çok sayıda çocuğun katledildiğini ve yaralandığına dikkat çeken kadınlar, uluslararası çocuk hakları kuruluşlarına çağrıda bulunarak, saldırıların durdurulmasını istedi.
ZEYNEB XELÎF
Haber Merkezi– Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye ve özellikle Tişrîn Barajı ile Qereqozak Köprüsü’ne yönelik saldırılarına karşı bölge halkları tarihi bir direniş sergiliyor. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar, Türk devleti ve çetelerinin saldırılarını ve yaşanan saldırılara karşı halkın direnişini ajansımıza değerlendirdi.
Dêrazor kenti Zenûbiya Kadın Topluluğu Üyesi Amira Mahmoud Al-Awad, “Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları artıyor. Türk devletinin yaptığı saldırılar savaş ve soykırım suçudur, açık bir insan hakkı ihlalidir. 28 Ocak tarihinde Türk devleti silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin Sirîn kent merkezinde bir pazar yerini bombaladı ve saldırıda aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 12 kişi yaşamını yitirdi. Türk devletinin Suriye politikası öncelikle bölgeyi işgal etmek ve sonrasında Osmanlı politikasını işgal ettiği alanlara dayatmaktır. Türk devleti saldırılarla sivilleri, alt yapıyı, hizmet alanlarını hedef alarak halkı göçe maruz bırakmak istiyor” dedi.
‘Türk devleti saldırılarıyla uluslararası sözleşmeleri ihlal ediliyor’
Sirîn, Kobanê’nin kırsal kesimi ve Zirgan bölgesine yönelik yapılan son saldırıların Türk devletinin işgal politikasının açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Amira Mahmoud Al-Awad, “Türk devleti işgal politikasıyla sivil halka karşı vahşet uyguluyor. Türk devleti saldırılarıyla uluslararası sözleşmeleri ihlal ediliyor. Yaşanan saldırılara uluslararası toplumun sessiz kalmamasını ve seslerini yükseltmelerini istiyoruz. Tüm ülkeler, uluslararası insan hakları örgütleri, insani yardım kuruluşları, Türk işgalinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde sivillere karşı yaptığı katliamlar karşısında suskunluklarını kırmaya ve Türk devletinin savaş suçlarını durdurmaya çağırıyoruz. Sessizlik ve sorumluluk almama, katliamları artıracaktır” uyarısında bulundu.
‘Çocukları katletmek insanlık suçudur’
Kobanê Kadın Meclisi Üyesi Halisa Haj Abdülkadir ise, “Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarında çok sayıda çocukta hayatını kaybediyor ve yaralanıyor. Uluslararası toplum ve çocuk hakları örgütleri derhal yaşanan bu duruma müdahalede bulunmalıdır. Türk devleti QSD’yi bahane ederek bölgelerimize saldırıyor ve aralarında kadın ve çocuklarında olduğu sivil katliamlar gerçekleştiriyor. Türk devleti saldırılarıyla uluslararası sözleşmeleri ve yasaları ihlal ediyor ve dolayısıyla savaş suçu işliyor. Türk devletinin saldırıları iki aydan fazladır devam ediyor. Çocukları katletmek insanlık suçudur. Çocuk haklarını savunan uluslararası örgütler bu suçların durdurulması için harekete geçmelidir. Saldırılar ayrıca çocukların ruh sağlığını etkilerken, eğitim görmelerini engelliyor. Sürekli saldırı ve uçak korkusu nedeniyle psikolojik rahatsızlık yaşayan çok sayıda çocuk vakası var” sözlerine dikkat çekti.
‘Saldırılarda doğrudan siviller hedef alınıyor’
Suriye İnsan Hakları Örgütü yöneticisi Evin Cuma da, Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarının imha savaşının devamı niteliğinde olduğunu kaydetti. Evin Cuma, “Türk devleti ve çeteleri sivilleri, alt yapıyı, hizmet alanlarını hedef alarak halkı göçe zorlamak istiyor. Türk devletinin 28 Ocak’ta Sirîn’e yönelik gerçekleştirdiği saldırıda aralarında kadın ve çocuklarında olduğu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Saldırıda doğrudan siviller hedef alındı ve bu bir savaş suçudur. Suriye bir geçiş döneminde ve Türk devleti bu dönemde saldırılarını yoğunlaştırdı. Saldırılar Suriye'de diyalog sürecini, geleceğin Suriye'sini inşa etmek için yeni bir anayasa yazılması için her türlü fırsatı engelliyor” dedi.