Haber Merkezi-Kadın Basın Birliği (YRJ), kuruluşunun 4'üncü yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kadın gazetecilere gerçeğin sesi olmaları ve gerçeği ortaya çıkarmak için çabalamaları çağrısı yapıldı. Açıklamanın tamamı şöyle:

"YRJ Kadın Basın Birliği'nin kuruluşunun 4'üncü yıl dönümünde tüm kadın gazetecileri, hakikati arayanları, özgür basın emekçilerini tebrik ediyoruz. Kürdistan'da ve dünyanın dört bir yanında kadın gazeteciler kalemleri ve kameralarıyla kadına ve topluma yönelik gerçekleri ve vahşeti ortaya koyuyor. Bu gerçeği dünyaya duyuruyorlar, aynı zamanda kadın savaşçıların bu ana kadarki kahramanlıklarını ve liderliklerini de anlatıyorlar. Bu dönemin ulus-devlet sistemi, yağma, soykırım, öldürme, bölücülük, işgal ve hak ihlali gibi özel savaş politikalarını varoluşunun yolu olarak görmektedir. Tek elle yönetim toplumda ırkçılık ve gerginlik yaratır. Bu aynı zamanda krizleri, savaşları ve çatışmaları da beraberinde getiriyor. Bütün savaşların temeli toplumun demokratik temellerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bugün özgür gazeteciler her türlü baskıyla mücadele ederek gerçekleri öne çıkarıyor.

En ağır bedeli kadınlar ve çocuklar ödüyor

Üçüncü Dünya Savaşı cinsiyetçilik temelinde başladı. Bu gerçek Kürdistan'da, Ortadoğu'da ve dünyadaki savaşı ön plana çıkarıyor. En ağır bedeli kadınlar ve çocuklar ödüyor. İktidarın tüm kurumları kadının bedenini meta haline getirerek onun ruhunu ve varlığını yok ediyor. Ulus-devlet sistemine karşı kadının ve toplumun özgür kadın bilinciyle örgütlenmesi bu damıtmaya son verecek ve başarısını sağlayacaktır. Bu otoriteye karşı özgür basın, günümüz toplumunun değerlerini ihlal eden erkek bilincine karşı bir kale olabilir. Bu gerçek Kürdistan'da açıkça görülmektedir.

Özgür kadın basını Gurbetelli Ersöz ve Sakinelerin çizgisinde örgütlendi, gerçeklerin öne çıkarıldığı, mücadelenin yükseltildiği bir yer oldu. Özgür kadın zorlu bir mücadeleyle karşı karşıyadır. Cinsiyetçi sistemin vahşetine karşı güçlü bir hakikat pozisyonu haline gelir.

Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye devriminin kıvılcımıyla kadınlar da mücadelenin saflarında yer aldı. Bu saflardan biri de özgür basın alanıydı. Kadınlar bu alanda örgütlenerek kendi rengi ve sesi olmak istediler. Geri adım atmadan kalemleri ve kameralarıyla özgürlük devrimine öncülük ettiler. Agirî Yılmaz, Eylül Nûhilat, Nujiyan Erhan, Dîlişan İbiş, Deniz Fırat, Dilovan Gever, DAIŞ vahşetine ve Türk devletinin işgaline karşı gerçeklerin ortaya çıkarılması için sonuna kadar savaşmış, Türk devletinin çalışkanlığının, özverisinin ve bağlılığının sembolü olmuşlardır. O gazetecilerin ve savaşçıların biz kadın gazetecilere yazdığı mektup, bizi gururlandıran bir çağrıdır. Bu onların hedefi ve umuduydu.

Kalemlerimizi, kameralarımızı güçlendireceğiz

Bu çağrıya dayanarak Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadın gazeteciler olarak 28 Haziran 2020'de YRJ Kadın Basın Birliği olarak kendimizi duyurduk. YRJ olarak kuruluşun 4. yıl dönümünde gerçeğin arayışını sürdüreceğimize söz veriyoruz. Toplumu, doğayı, tarihi yok eden her türlü cinsiyetçi, işgalci ve vahşi sistemlere karşı mücadelemizi güçlendireceğiz. Her türlü algıya karşı gerçekleri ortaya çıkaracağız. Kadın Basın Birliği başarısının temeli olarak kadınların ve insanların özgürlüğünü esas alır ve bu şekilde çalışır. Kadın gazeteciler olarak karşılaştığımız her türlü baskı ve zorluğa karşı kalemlerimizi, kameralarımızı güçlendireceğiz. Cinsiyetçi dile karşı özgür kadın dilinin rengini ve sesini en üst düzeye çıkaracağız.

Bu nedenle bu günde, hakikatin büyük takipçisi Önder Apo'yu, hakikati ortaya çıkaran, hakikatin peşinde koşan ve şu anda cezaevinde olan gazetecileri tebrik ediyoruz. Tüm kadınları öz savunma ve örgütlenme sistemini güçlendirmeye çağırıyoruz. Tüm kadınları bu kutsal direniş hattını yükseltmeye davet ediyoruz. Özgür ve demokratik bir toplum ancak gerçeklerin ortaya çıkarılmasıyla kurulabilir. Bunun için öncelikle kadın gazetecilerin bu gerçeğin sesi olması ve bunun ortaya çıkması için mücadele etmesi gerekiyor.”