Mısırlı kadınlar sendikal örgütlerde birçok sorunla karşı karşıya
Kadınların sendikal örgütlerde temsili konusunda pek çok zorluk bulunurken, özellikle kadınların kamusal alana katılımı engelleniyor. Bu nedenle kadınların karar alma pozisyonlarına ulaşması için değişim gerekiyor.

ASMAA FATHI
Kahire- Toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle kadınlar karar verici pozisyonlara gelmeye çalıştıklarında erkeklerin direnci ile karşılaşıyor. Son yıllarda kadınların kazandığı haklara karşı ortaya çıkan ve onları yeniden ev içine yönlendirmeye çalışan "eve dönüş" düşüncesine karşı, kadın örgütleri mücadele etmeye devam ediyor.
Yeni Kadın (New Woman) Vakfı, Çalışma ve Ekonomik Haklar Programı Direktörü Mai Saleh, kadınların kayıtlı iş gücüne katılım oranının yüzde 20’yi bile geçmediğini belirtti. Bu düşük oranın kadınların sendikalara katılımını da olumsuz etkilediğini dile getiren Mai Saleh, “Kadınların liderlik ve karar alma pozisyonlarında yer alabilmesi sadece toplumun kadınlara bakış açısıyla değil, aynı zamanda kadınların iş hayatında ve özellikle sendikal çalışmalarda sahip oldukları bilgi, beceri ve deneyimle de yakından bağlantılı” dedi.
Sendika örgütlerinde fırsat eşitliği, ilerleme ve temsilde ayrımcılığın yapılmamasının çok önemli olduğunu kaydeden Mai Saleh, “Kadınların etkin katılımını engelleyen birçok engel hâlâ devam etmektedir. Bu engeller arasında, geç başlama saatleri nedeniyle toplantılara katılamama ve becerilerini geliştirmek için eğitim almak üzere seyahat etme zorunluluğu gibi zorluklar yer almaktadır. Tüm bu engellerin, kadınların üstlendikleri bakım rolleriyle doğrudan bağlantılı olduğu da belirtilmektedir” ifadelerinde bulundu.
‘Kadınların deneyimleri ve performansları değerlendirilmiyor’
Mai Saleh, kadınların sendikalarda temsil edilmesi durumunda genellikle dikkatin kadınlara yöneldiğini ve aynı durumun parlamento için de geçerli olduğunu açıklayarak, "Çok sayıda kadın temsilci olabilir, ancak kimse onların deneyimlerini ve performanslarını değerlendirmiyor. Bir kadın parlamentoya girdiği anda genellikle tüm gözler onun üzerinde oluyor ve çalışmaları gözden geçirilip yorum yapılıyor. Kadınlar bir yarış içindeymiş gibi zamana karşı gizli bir mücadele içindeler. Toplumun gerçek anlamda temsil edilmesi için sendikaların kadınların sesine, görüşlerine ve deneyimlerine ihtiyacı var” şeklinde konuştu. Mai Saleh, durumun değişeceği yönündeki umudunun da olduğunu sözlerine ekledi.
‘İşgücüne katılan kadınlar suçlanıyor’
Kadınlara karşı toplumsal bir damgalama olduğunu belirten Mai Saleh, kamu görevine giren kadınların suçlandığını ve damgalandığını dile getirerek, görevden uzaklaşan kadınların da zayıf düştüğünü aktardı. İşgücü piyasasına giren kadınların sıklıkla ailevi rollerini ihmal etmekle suçlandığını kaydeden Mai Saleh, “Kadınlar ‘erkek’ olarak tanımlanıyor. Kamusal alan ve özellikle sendikalardaki liderlik pozisyonlarına girmek yalnızca erkeklere özgü olduğu düşünülüyor. Baskılar, kadınların rolünü sınırlamayı ve onları sınırlı alanlara geri döndürmeyi amaçlıyor. Karşılaştığımız toplumsal baskılar, rollerimizi sınırlıyor ve bizi aileye hapsediyor. Bu da katılımımızı, etkili olmayı ve gerçek anlamda liderlik yapmamızı engelliyor. Sendikal çalışmalarda yer alabilmemiz için hem birbirimize hem de sendikalarda gerçek destek almamız gerekiyor. Gerçekten güçlenmeye ve etkin katılım sağlamaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
‘Sendika politikalarında değişiklik yapılmalı’
Krizin sadece yasalarla ya da temsiliyet için uygulanan kotalarla sınırlı olmadığını belirten Mai Saleh, toplumun kadınlara yönelik algısındaki değişimle ve kadınların toplumsal damgalanma gibi yükleri taşıma kapasiteleriyle de ilgili olduğunu belirtti. Mai Saleh, kazanımlarda bir azalma ya da kadınların kamusal alandaki varlıklarının azalması durumunda bu kazanımları geri kazanmanın çok zorlaştığını vurguladı. Mai Saleh, “Sendikalara ve kamu kurumlarına tam olarak entegre olabilmemiz için hem kadın sendika üyeleri hem de erkekler için eğitim ve yeterlilik sağlanmasının çok önemli bir rolü var. Ayrıca, sendika düzenlemelerinde ve politikalarında gerçek değişiklikler yapılarak, kadınlara güçlenme ve katılma için gerçek fırsatlar sunulmalı. İhlalleri önlemek için seçim süreçlerinin de izlenmesi gerekiyor" dedi.
‘Bağımsız sendikalarda çalışan kadınlar daha çok fırsata sahipler’
Mısır Vergi Memurları Genel Sendikası Başkanı Fatima Fuad, sendikal çalışmanın çok zaman aldığını ve çoğu kadının toplumun onları ev işi yapmaya ve çocuk bakmaya zorlaması nedeniyle bu çalışmalara katılamadığını belirtti. Sendikaya katılan herkesin yönetimin denetimi altında olduğunu ve bunun bazı çalışanları uygulama ve kısıtlamalara maruz bırakabileceğini vurgulayan Fatima Fuad, “Ayrıca çalışan kadınlar üzerinde toplumsal bir baskı söz konusu. Sendikal çalışma mücadeleci bir ruh ve meslektaşlarının haklarını savunma azmi gerektiriyor. Bağımsız sendikalarda çalışan kadınlar daha çok fırsata sahipler. Çünkü kadınların çoğunluğu ekip halinde faaliyet yürütüyor. Sonuç olarak etki yaratmak için bir dayanışma duygusu var, kadınlara destek veriliyor ve liderlik etmeleri için güçlendiriliyorlar” diye kaydetti.
Örgütlülüğe dikkat çekti
Fatima Fuad, sözlerinin devamında şu ifadelerde bulundu: “Kadınların sendikal çalışmalarda yer alabilmesi örgütsel müdahaleyi gerektiriyor ve sendikalar da kadınları desteklemeli. Kadınların sendikalarda varlığını ve katılımını teşvik etmek amacıyla kadınların toplam üyeliğin yüzde 30'unu oluşturması gerektiğini öngören bir madde getirdiler. Ancak kadınların seçim süreçlerinde var olma çabaları çok fazla baskıyla karşı karşıya kaldı, itibarları zedelenmeye çalışıldı. Erkek egemen fikirlerin hakimiyeti nedeniyle birçok erkek, kadın liderliğini kabul etmiyor ve buna karşı çıkıyor. Bunun da kadınlarda seçime girme konusunda isteksizliğe yol açıyor. Kadınların yönetici pozisyonlarında yer alması nedeniyle birçok erkek istifa etmiştir.”
Kadınların katılımını güvence altına alacak ve deneyim kazanmalarına fırsat tanıyacak olan “kotanın”, kadınlara yardımcı olabilecek önemli bir önlem olduğunu ifade eden Fatima Fuad, “Sendika çalışmalarına katılan kadınların, sendikal araçlar, kültürel ve hukuki bilgi, ayrıca özellikle uyuşmazlık çözümü ve müzakere becerileri gibi diğer yetkinliklerle güçlendirilmesi çok önemli. Bu süreçte kadınlara bilişsel destek sağlanması ve farkındalık yaratılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kulandı.