toplum/yaşam

09:44

Depremin büyük yıkıma neden olduğu Fas’ın Al Huz vilayetindeki kadınlar, yaşadıkları felaketin ardından işlerini de kaybettiler. Kadınlar, çadırlarda zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyorlar.

09:18

Türk devleti ve çetelerinin işgali nedeniyle Til Al-Semin Kampı’na göç eden Kürt, Arap ve Türkmenler, zor koşullar altında yaşadıkları kampta birliklerini koruyor. Halklar bir gün topraklarına dönme umudunu taşıyor.

09:19

Divandere’ye bağlı Tavakkolan köyünde ilkokul öğrencileri, farklı sınıfların öğrencileriyle birleştirme sınıflarda, tuvalet tesisatı ve ısıtma-soğutma sisteminin olmadığı konteyner okulda okumaya çalışıyor.

07:38

IŞİD’in Rakka'yı işgali sırasında hapishane ve işkence merkezi olarak kullanılan Meleba Reş (Kara Stadyum) yeniden inşa ediliyor. Rakka Bölgesi Spor Birliği Eşbaşkanı Necwa Ebûzer, “Bu stadyumda şimdi yeni bir nesil yetişiyor” diyor.

10:31

Babasının çocukken 1915 Ermeni soykırımından sağ kurtulduğunu anlatan Sebha Nasır Ebas, Türk devletinin saldırılarına işaret ederek, “Babam fermandan kurtulmuş. Ancak bugün de biz aynı saldırılarla karşı karşıya kalıyoruz” dedi.

08:50

Şam hükümeti ve Türk devletine bağlı çetelerin arasındaki çatışmalar nedeniyle İdlib’de kimi kadınlar yerlerinden göç ederek kamplarda zor koşullarda yaşarken, bazıları ise bombardımana rağmen ekonomik koşullar nedeniyle köylerinden ayrılamıyor.

10:44

Afganistan’da Taliban tarafından işlerinden edilen kadınlarla dayanışma amacıyla 10 kadını da istihdam ettiği kafe-restoran açan Selma Rehiyaft, “Biz kadınlar, Taliban ne derse desin çalışmalarımızı sürdüreceğimizin sözünü verdik" dedi.

11:42

Süryani köyü olan Til Tewîl’in çevresindeki tarlalarda pamuk toplayan kadınlar, Türk devletinin saldırılarına karşı “Atılan her bombanın yerine yüz kilo pamuk ekeceğiz” diyerek, topraklarını terk etmeyeceklerini belirtiyor.

08:12

Til Koçer’deki Mala Jin sayesinde sahip olduğu yasal haklarını öğrenen Melka Hisên, eşini kaybettikten sonra hakkı olan mirası da açtığı davayla kazandı. Melka Hisên, Arap kadınların artık haklarının farkında olduğunu anlattı.

12:49

Cimaya Bayramı nedeniyle Xatûna Fexran Kubbesi’nde bir araya gelen Êzidî kadınlar, ilk kez kubbenin tepesine yeni hilal sembolünü yerleştirerek, bunu yeni bir doğuş olarak nitelendirdi.

08:01

Til Koçer’de Mala Jin Sorumlusu Hilala Mehmûd, 19 Temmuz Devrimi’yle kadınların gasp edilen haklarına yeniden kavuşmaya başladığını belirterek, “Kadınlar olarak sürekli ileri adım atarak haklarımızı almalıyız. O zaman kazanımlarımızı koruyabiliriz” dedi.

08:12

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Dêrîk kentine bağlı Girkê Selma Köyü’nden 60 yaşındaki Teybet Xalid, köylerinin tarihi bir yerleşke olduğunu ve umutları yeşerten meşhur kavak ağaçlarının yetiştirilme sürecini anlattı.

08:42

“Yürüyüşüm toplumdaki söylentilerden önemliydi” diyerek hayalini Kadın İç Güvenlik Güçleri’ne katılarak gerçekleştiren Mihdiya Hilal, “Kadını ve toplumu güçlendirmek için yükümüz ağır. Saldırılara karşı mücadele etmek temel görevimiz” dedi.

08:34

Fermannın verildiği 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldıran IŞİD çeteleri, birçok Êzidî’yi katlederken, saldırılardan 10 günlük bebekleri Penaber ile kaçıp dağlara sığınan Fehîme ve Elî çifti, kızlarını koyun sütü ile yaşattı.

09:00

Çalıştığı tiyatro kafeteryasının çocukluk hayali olan tiyatro ile yeniden buluşmasını sağladığını anlatan Madonna Magdy’nin hedefi tiyatro yönetmeni olmak.

08:45

Gazze’de Renkli İplikler Projesi’yle önlerine konulan engelleri aşan özel gereksinimli genç kadınlar, elde ettikleri başarıları anlattı.

10:50

Newaya Jin’ın 222’nci sayısı, ‘Kadın konfederalizminin ağları örülüyor’ manşetiyle çıktı.

08:22

Çewlîg dağlarında topladığı sumaklarla geçimini sağlayan Remziye Kaya, “Sumak yetiştirmenin her anı ayrı emek istiyor. Toprağın nimetlerinden faydalanıyoruz” dedi.

10:32

İşgal altındaki İdlib’in kamplarında temiz suya erişilemediği için salgın hastalıkların arttığını söyleyen Dr. Yasmine Al-Halabi, “Bir an önce temiz içme suyunun sağlanması gerekiyor” uyarısında bulundu.

10:30

Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri, arkeolojik alanların çeşitliliğiyle öne çıkıyor ve buralar hâlâ yok olmayı reddeden bir mirasın hikâyesini anlatıyor. Minbic adeta kadınların kutsal tarihini saklıyor.