Zehra Semo’dan kadınlara yönelik işlenen savaş suçuna karşı çağrı

Türkiye ve ona bağlı paramiliter grupların kontrolündeki yerlerde kadınlara yönelik ciddi suçların işlendiğini ifade eden Zehra Semo, yaşananları savaş suçu olarak değerlendirdi ve buna karşı ses çıkarılmasını istedi.

RONİDA HACİ

Hesekê – Şam hükümetinin olduğu bölgelerde kadın hakları ihlal ediliyor ve işgal altındaki bölgelerde kadınlar şiddet, taciz ve tecavüze uğruyor. Suriye'de kadınlar savaş nedeniyle mal ve mülklerinin yanı sıra yakınlarının kaybedilmesinden kaynaklı da acı çekiyor. Serêkaniyê ve Girê Spî'nin işgali ile göçün üzerinden üç yıl geçmesine rağmen Türkiye ve ona bağlı paramiliter gruplar hala halka yönelik cinayet, tehdit, tecavüz ve demografik değişime devam ediyor. Serêkaniye Mülteci Komitesi üyesi Zehra Semo, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

77 kadın tecavüze uğradı

Türkiye’nin işlediği ihlallerin insanlık dışı olduğunu ifade eden Zehra Semo, komitelerinin 2020 yılında mültecilerin kendi topraklarına geri dönmelerini sağlama amacıyla kurulduğunu ifade etti. Serêkaniyê’deki halk ve özellikle kadınların durumunu izlediklerini dile getiren Zehra Semo, “Türk devleti ve çetelerinin kadın ve çocuklara yönelik somut vahşet ve işkencelerini belgelemeye çalışıyoruz. Yaptığımız araştırmalara göre Serêkaniye ve Girê Spi’deki zindanlarda 423 kişi tutuluyor. Bunların 55’i kadın ve 15’i ise çocuk. Serêkaniyê’de 77 kadın tecavüze uğradı, 4 sivil katledildi. Türk devleti ve çetelerin işlediği suçları açığa çıkarmaya devam edeceğiz” dedi.

“Halkların birliği hedef alındı”

Serêkaniyê’nin halkların mozaiği ile tanındığından söz eden Zehra Semo, “Zenginliği ile bilinen Serêkaniyê’de tüm halklar Demokratik Ulus projesi çatısı altında birliklerini daha da güçlendirdiler. Girê Til Xelef tarihi bir yerdir. Til Xelef kültürü kadın kültürüdür. Bu yüzden Serêkaniyê’ye iki kez saldırıldı. İlk olarak halkların birliği hedef alındı. İkincisi ise Til Xelef’in tarihi hedef alınarak tarihi yerleri çalındı. Serêkaniyê'nin işgali ile birlikte gözlemlerimize göre işgalci Türk devletine bağlı çeteler Til Xelf Tepesi'ni kazıyor ve tarihi yerlerini çalıyor” ifadelerinde bulundu.

“Su krizi yaşanıyor”

Türbe ve mezarlık gibi yerlerin de askeri alanlara dönüştürüldüğüne dikkat çeken Zehra Semo, “Her yıl Newroz'un kutlandığı yeri, bu yıl askeriyeye çevirdiler. Bu, işgalci Türk devletinin tüm tarihi yerleri yıkmak ve kendine yeni bir tarih inşa etmek istediğini gösteriyor” şeklinde konuştu. Serêkaniyê'nin işgaliyle birlikte Hesekê’nin ekonomik ve su krizi yaşadığını aktaran Zehra Semo, bunun kirli bir plan olduğunu söyledi.

“Sessizliği bozun”

Yaşananların savaş suçu olduğunu vurgulayan Zehra Semo, Demokratik Ulus projesinin yenilgiye uğratılmak için Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlara karşı suç işlendiğine dikkati çekti. Birçok kez yaşananların önüne geçilmesi için çağrılar yaptıklarını dile getiren Zehra Semo, bu çağrılara kulak verilmediğini belirtti. Sessizliğin son bulmasını isteyen Zehra Semo, yaşananlar karşısında insan hakları örgütlerinin sesini yükseltmesi gerektiğine işaret etti.