Yıkımdan sonra Ben û Sen tacizci ve hırsızların uğrak mekânı oldu

Sur’un Ben û Sen mahallesindeki yıkım kararına tepki gösteren kadınlar, bir yandan hırsızların ve tacizcilerden şikayet ederken, öte yandan da evleri yıkılırsa ne yapacaklarını kara kara düşünüyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Amed’in Yenişehir ilçesi Şehitlik mahallesi sınırları içerisinde yer alan Ben û Sen semti geçtiğimiz sene Sur’larda başlayan restorasyon çalışmaları kapsamında kamulaştırıldı. 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren tarihi surlarda başlayan restorasyon çalışması bir yılını geride bırakırken, çalışma kapsamında Sur diplerinde yer alan yüzlerce ev yıkıldı. Binlerce insanın yerinden edildiği proje kapsamında semtin yıkılmayan evlerinin de bu sene içerisinde yıkılması bekleniyor. Yıkık evlerin dibinde yaşayan semt sakinleri yaşanan hırsızlık ve taciz olaylarından dolayı huzurlarının kalmadığını vurgularken, yıkımdan sonra semtte eski sosyal ilişkilerin de kalmadığına dikkat çekti.

Yıkımdan sonra semt tacizci ve hırsızlarla doldu!

Restorasyon çalışması kapsamında semtten millet bahçesine kadar uzanacak bir park alanı yapılacak. Yüzlerce evin yıkıldığı bir o kadarının da yıkılması beklendiği semtte yurttaşlar kaygı içerisinde yaşarken, yıkılan evler sonrasında yaşamlarının tümden değiştiğine yer verdi. Yıkılan evlerle birlikte semte boş ve hasarlı evlerin arttığına değinen kadınlar eskiye oranla hırsızlık oranlarının üç dört kat daha da arttığına dikkat çekti. Hırsızlıkla birlikte taciz ve madde kullanımının da aynı oranda arttığını aktaran kadınlar eski yaşamlarından geriye bir şey kalmadığını söyledi.

“Eski yaşamımızdan eser yok”

Ben û Sen’de kırk yıldır yaşayan Sürreya Uslu, yıkımdan sonra akşam saatlerinde korkudan dışarıya çıkamadıklarını söyledi.  Sürreya Uslu, yaşanan kamulaştırma kararının kendilerine etkisini ise şu sözlerle anlattı: “Burası yıkılmadan önce güzeldi, kalabalıktı, hırsızlar yine vardı ama o zamanlar böyle değildi. Şimdi bizler evlerimizin önüne bile bir şey bırakamıyoruz, çalınır diye. Şimdi mahallede daha çok kötü şeyler dönüyor. Evimiz yerine bize bir şey versinler ki bizim de huzurumuz olsun. Evlerimiz yıkılırsa başımızı nereye sokacağız. Eskiden her şey daha güzeldi, komşularımız vardı, onları seviyorduk. Şimdi ise her yer talan, her şey yıkıldı. Evlerin hepsi boşaldı, kimse kalmadı, benden başka kimse kalmadı.”

“Hırsızlardan dolayı evimizden uzağa gidemiyoruz”

Ardından konuşan Hava Uslu ise eskiye oranla mahallelerinde hiç huzurun kalmadığına yer verdi. Hırsızlık ve taciz olayları yüzünden evlerinden uzaklaşamadıklarını ifade eden Hava Uslu, şunları söyledi: “Evlerimiz yıkılmazsa iyi, eğer yıkacaklarsa da bizlere bir ev vermeleri gerekiyor. Hem yıkıp hem bizi evsiz bırakırlarsa ne yaparız. Bu evler yıkıldıktan sonra artık daha çok buradan gitmek istiyoruz. Çünkü olmuyor artık hırsızlar, içiciler çoğaldı. Kapımızı kilitleyip bir yere gidemiyoruz. Eskiden iyiydik, birbirimizi seviyorduk, bu yıkımla herkes bir yere gitti, biz de ortada kaldık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Evimizi yıkmasalar iyi ama yıkılacaksa da huzurumuz olmalı. Biz çok mağdur edildik. Hırsızların tacizlerin derdinden bir şey yapamıyoruz.”

“Evlerimizi yıkacaklarına onarsınlar”

Nezahat Uslu da evlerinin yıkılması değil onarılması gerektiğini dile getirdi. Eski huzurlu yaşamlarını aradıklarını söyleyen Nezahat Uslu, “Bu evlerin yıkılmasıyla bizler çıplak kaldık. Ya insan gibi bir şey yapsınlar ya da yıkılacaksa da bir şeye değsin. Evlerimizi elimizden alıp bizi sokağa atmasınlar. Şahsen benim bir şeyim yok evim yıkılırsa ben nereye gideceğim. Kapının önüne çıksan her yer dolu insandı, şimdi arkamı döndüğümde insanların camı penceresi çalınıyor. Komşum gitti hemen kapısı çalındı. Bize bir hal çare bulsunlar. Gelip yapacaklarsa evimizi onarsınlar burada yaşayalım. Biz illa Diclekent, Gazilere gidelim demiyoruz, sadece huzurumuz olsun yeter” dedi.