MEDİNE MAMEDOĞLU

Şırnex – Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kayyım atanmayan sayılı belediyelerinden biri olan Silopi Belediyesi, kadına yönelik çalışmaları ile ilçedeki kadınların takdirini kazandı. Kayyım atamasıyla feshedilen Kadın Müdürlüğü’nü seçimlerden sonra yeniden aktif hale getiren belediye, müdürlük bünyesinde Temmuz 2020 tarihinde ilçenin Cudi Mahallesi’nde Taybet Ana Kadın Danışmanlık Merkezi’ni açtı.

AKP-MHP yönetimi 2016 yılından bu yana bölge illerinde belediyeleri hedefine aldı. Halkın seçimini tanımayan AKP neredeyse tüm belediyeleri kayyım eliyle zaptetti. Hedefe konulan da ilk olarak kadın kurumları oldu. Kayyım ilk olarak kadın kurumlarını kapattı. Mücadele eden kadınlar ise yargı eliyle tutuklanmalarla bastırılmaya çalışıldı. 11 Eylül 2016 bu yana 86 DBP’li belediyeye kayyım atandı, 34 kadın belediye eş başkanı tutuklandı. İllerdeki 52 kadın kurumunun faaliyetleri durduruldu ve sığınma evleri de kapatıldı. Belediyelerin kadınlara ulaşmada ilk basamak sayılan Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları feshedildi. Örneğin Van Büyükşehir Belediyesine bağlı “Alo Şiddet Hattının” iletişimi kesildi. Cizre ve Silopi’de kapatılan kadın müdürlüklerine ait mekanlar AKP Kadın Kolları başkanlarına tahsis edildi ya da Kur’an ve dikiş kursuna dönüştürüldü. Kapatılan birçok kurumun olanakları Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın Başkan Yardımcılığını yürüttüğü KADEM ve iktidara yakın derneklere devredildi.

50 şiddet başvurusu alındı

Tüm  bu yaşananlar ile birlikte Taybet Ana Kadın Danışmanlık Merkezi’nin açılması Şırnak’ta büyük bir şans olarak görülüyor. Merkezde psikolog ve sosyolog kadınlar çalışırken, kadınlar bugüne kadar mahallelerde gerçekleştirdikleri kadına şiddet, madde bağımlılığı ve bilinç yükseltme çalışmaları kapsamında yüzlerce kadına ulaştı. Bugüne kadar 50 şiddet başvurusu alan merkez, çalışmalarını genişleterek daha çok kadına ulaşmayı hedefliyor.

Kadınlara psikolojik ve hukuki destek veriliyor

Konuya dair görüştüğümüz Silopi Belediyesi Kadın Politikalar Müdürü Psikolog Nergiz Ant, danışmanlık merkezini açtıkları günden bu yana kadınların şiddet dışında yaşadıkları birçok sorunu kendileriyle paylaştıklarını ifade etti. Kendilerine başvuran kadınlara hukuki ve psikolojik destek sunduklarını belirten Nergiz Ant, ilçedeki kadınların en büyük sorununun ekonomik kriz ve erkek şiddeti olduğunu aktardı.

“Kadınlar gönül rahatlığıyla bize başvurabiliyor”

Nergiz Ant, konuya dair şu ifadelerde bulundu: “Merkeze gelen kadınların en büyük sıkıntısı bir işlerinin olmayışı, geçimlerini nasıl sağlayacaklarından dolayı endişe duyuyorlar. Aslında şiddetten bıkmış bir durumdalar ve kadınlar bu duruma ‘Ne olursa olsun kurtulmak istiyorum’ şeklinde yaklaşıyorlar. Biz şiddetle mücadele konusunda kadınlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Biz bu merkezi açtıktan sonra kadınların daha rahat merkeze geldiklerini ve sıkıntılarını daha rahat paylaşabildiklerini görebiliyoruz.”

“Şiddet ve madde bağımlılığı seminerleri düzenleniyor” 

Nergiz Ant, yaşanan şiddet dışında ilçede büyük bir sorun haline gelen madde bağımlılığına dair de seminerler düzenlediklerine yer vererek, “Yine merkez olarak kadınlara yönelik bilinçlenme noktasında ciddi çalışmalarımız oluyor. Çeşitli mahallelerde yine kadın ve çocukları ilgilendiren ihmal, istismar konulu çalışma ve seminerler yapıyoruz. Akabinde ailelere son zamanlarda ciddi anlamda sıkıntı çektiği madde bağımlığına karşı çalışmalarımız başladı. Bu çalışmaları da her mahallede vermeyi planlıyoruz. Çalışmalarımız bu şekilde sürüyor” sözlerini kullandı.

“Kadınlar için alternatif alanlar üretilmeli”

Kadınların gittikleri sığınma evlerinden çıkıp yeniden kendilerine başvurduğuna dikkat çeken Nergiz Ant, bu anlamda şiddet gören kadınlar için alternatif yaşam alanlarının üretilmesi gerektiğini aktardı. Nergiz Ant, “Biz kadınları ilgili yerlere yönlendiriyoruz ama sonrasında onlara dair bir bilgi alamıyoruz. Genelde bundan sonraki süreç bizleri endişelendiriyor. Kadınların ne durumda olduğuna dair endişeleniyoruz. Kadınlar sığınaklardan sonra yeniden gelip bize başvuruyorlar. Orada duramadıklarını dile getiriyorlar. Başka bir alternatif ya da iyileştirme çalışmaları yürütülmesi gerekiyor. Gelen dönüşlerden de bunu anlayabiliyoruz. Akabinde hukuki anlamda ciddi eksiklikler var” ifadeleriyle yaşanan sürece dair endişelerini dile getirdi.

“Kadınlar çalışmaların artmasını talep ediyor”

İlçedeki kadınların iç içe ve etkileşim halinde olması nedeniyle her çalışmalarında 100’den fazla kadına ulaştıklarını belirten Nergiz Ant, kadınların çalışmaların daha çok artması yönünde kendilerine geri dönüş yaptıklarını kaydetti. Nergiz Ant, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “50 kadın demek beraberinde her kadının kendisiyle beraber de bir o kadar kadın getirmesi demek. Silopi halkı çok iç içe ve etkileşim halinde bir halk, o yüzden bir kişiye bile ulaşmak bizim için çok önemliyken, bir defasında 40-50 kadına rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Bize gelen dönüşlerde çalışmaların daha fazla artması yönünde oluyor. Çalışmalarımızın meyvesini bir şekilde alabiliyoruz. Bize gelen kadınların sonraki süreçte daha da bilinçlendiğini görüyoruz.”

“Kadını en iyi kadın anlar”

Son olarak kadın müdürlüklerinin belediyelerde çoğalması gerektiği çağrısında bulunan Nergiz Ant, “Kadın merkezlerinin bölgede yaşayan kadınlara birçok faydası var. Kadınların yapılan çalışmalarla bazı şeylerin farkında olup kendi haklarından haberdar oluyorlar. Hukuki anlamda psikolojik anlamda destekler alıyorlar. Kadını en iyi anlayan yine kadın oluyor. O yüzden kurumda belediyelerde bir kadın politikalarının olması çok değerli ve önemli” şeklinde konuştu.

Taybet Ana Kadın Danışmanlık Merkezi’ne ismi verilen Taybet İnan kimdir?

Taybet İnan, 19 Aralık 2015 günü sokağa çıkma yasağının olduğu Silopi’de keskin nişancılar tarafından vuruldu. Saatlerce yaralı halde yerde kaldı ve eşi ile çocuklarının gözleri önünde yaşamını yitirdi. Cenazeyi almaya çalışan kaynı Yusuf İnan da vurularak öldürüldü. Taybet İnan’ın cenazesi tam 7 gün boyunca yerde kaldı. Beyaz bayraklarla almaya giden herkese ateş açıldı ve eşi de kolundan yaralandı. 23 gün sonra defnedilen cenazesine eşi ve çocuklarının katılmasına izin verilmeyerek sessizce defnedildi. Aradan geçen onca zamana rağmen olay ile ilgili hiçbir gelişme olmadı. Geride “Yerdeyken ‘çok üşüyorum ve susadım’ diyordu” diyen eşi Halit İnan ile “Hiçbirimiz uyuyamadık, köpekler gelir, kuşlar konar diye, o orada yattı biz 150 metre ilerisinde öldük… Bir insan bir insana ne kadar acı çektirebilirse devlet de bize 7 günde bunu yaptı” diyen oğlu Mehmet İnan’ın yürek yakan sözleri kaldı.