Savaşın vurduğu kadınlar İdlib’de birçok zorluk ile karşı karşıya

Savaş nedeniyle uzuvlarını kaybeden kadınlar, İdlib’de birçok zorluk ile karşı karşıya kalıyor. Kadınlar kaybettikleri ile birlikte hayallerini ve gelecek planlarını da kaybettiklerini anlatıyor.

LÎNA EL-XETÎB

İdlib-  Uzun yıllardır Suriye’deki savaş nedeniyle zorlu koşullar yaşanırken, bundan en çok etkilenenler ise kadınlar. İdlib’deki birçok kadın bombardıman, patlama ve savaş nedeniyle kimi uzuvlarını kaybetmiş durumda.

Tedavi olamıyor

Seraqip köyünden İdlib’deki kamplara göç eden 28 yaşındaki Hedik El-Sabih, engel durumuna ilişkin konuşarak, “Okulda çocuklara ders veriyordum. Hemen yanıma bir top düştü ve bu patlamada sağ ayağımı kaybettim. Elime de kimi bomba parçaları geldi. Bu da sakat kalmama neden oldu” dedi. Protez kullandığını ifade eden Hedik El-Sebih, “Biraz hareket edebilmek için protez kullanıyorum. Ellerim için fizik tedaviye ihtiyaç var. Ancak maddi durumun olmadığı için tedavi olamıyorum. Bu yaşamın tüm alanlarında beni sınırlandırıyor. Sürekli başkasının yardımı gerekiyor” diye belirtti.

Ayaklarıyla birlikte hayallerini kaybetti

Binîş kentinden olan 25 yaşındaki Selam Dibo da sakatlığının ardından yaşama umudunu yitirdiğini söyledi. Ayaklarını kaybettiği zaman her şeyin onun için yerle bir olduğunu ifade eden Selam Dibo, “Trajedim 2019 yılında başladı. Üniversite okuyordum. İkinci yılımdı. Roket parçası sonucu bacaklarımı kaybettim. Bacaklarımla birlikte tüm hayallerimi de kaybettim” diye ifade etti. Her iki bacağını kaybettikten sonra okulu bıraktığını anlatan Selam Dibo, gelecek ile ilgili plan yapmayı bıraktığını anlattı. Daha önce çok hareketli ve enerji dolu olduğunu söyleyen Selam Dibo, bacaklarını kaybettiği patlamanın ardından yaşamını dört duvar arasında yalnız geçirdiğini ifade etti.

Toplum onları yalnızlaştırıyor

Xan Şêxûn’dan olan 16 yaşındaki Rana El-Buxûrî de aynı şekilde engelinin ardından yalnızlığı tercih ettiğini ifade ederek, “Beni buna sürükleyen çevremdir. Arkadaşlarımın yanına gitmek istediğimde ağabeyimin fiziki ve sözlü şiddetine maruz kalıyorum. Ağabeyim güvenli olmadığı gerekçesiyle okumama da izin vermiyor” dedi. Tarım alanında ağabeyi ile çalışırken bir mayının patladığını ve bu nedenle ayaklarını kaybettiğini ifade eden Rana El-Buxûrî, “Tekerlekli sandalyeye mahkum oldum. Kadınlar toplumumuzda kadın olduklarından kaynaklı birçok zorluk ve engellemeyle karşı karşıya kalıyor. Hele ki engelli ise eğitim, çalışma ve yaşam koşullarının hepsinden mahrum bırakılıyorlar” şeklinde konuştu.

3 çocuğuna bakıyor

3 çocuğuna bakmak zorunda olduğu için engelli durumuna rağmen çalışmak zorunda kalan 31 yaşındaki Cûheyda El-Hamûd, yaşadıkları zorlukları şu şekilde anlattı:

“2018 yılında bir hava saldırısında eşimi kaybettim. Sırtımda kalan mermi parçası nedeniyle felç oldum. Tekerleklik sandalye ile hareket ediyorum. Asam kentinden Atma Kampı’na göç ettik. Eşim yaşamını yitirdikten sonra çocukların tüm sorumluluğu bana kaldı. Kampta ekmek satıyordum.”

Psikolojik etkileri

Psikoloji Danışmanı Absiya El-Yasîn ise savaş nedeniyle yaralanan ve engellenen kadınların yaşadıkları zorluklara işaret etti. Fiziki engelli mağdurların psikolojilerinin etkilediğini dile getiren Absiya El-Yasîn  “Engel durumu bedenin bir parçasını kaybetmekle sınırlı kalmıyor. Aile ve çevreninde etkisi var. Bu aynı zamanda psikolojiyi de etkiliyor ve bu durum fiziki zarardan daha kötüdür” dedi. Engelli kadınların hakları ve onlar için iş imkanı sağlamanın önemine değinen Absiya El-Yasîn, “Bu durum onları aile içi ve aile dışı şiddet ile baskılardan korur, onların eğitimlerini sürdürmelerine ve ihtiyaçlarına yönelik projeler üretmelerine destek olacaktır” diye belirtti.