Sağlık sektörünün çöktüğü Arap ülkelerinde kadınlar ailelerine şifa oluyor
Dünyanın her yerinde koronavirüs ile mücadele kapsamında hastanelerde hastaların tedavi süreci ile ilgilenen hemşire, doktor ve çalışan bulunuyor, ancak Arap ülkelerinde sağlık altyapısının yıkılması nedeniyle böyle bir imkan yok. Bu nedenle yakınları virüse yakalanan çok sayıda kadın, doktor ve hemşire rolünü üstlenerek yakınlarını iyileştirmeye çalışıyor.
İNAS KEMAL
Kahire – Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 hastalığı nedeniyle yüzbinlerce insan hayatını kaybederken, halen hastanelerde hayati tehlikesi süren çok sayıda insan var. Covid-19 nedeniyle ailelerde büyük endişeler yaşanırken, bu hastalık ailelerinin sağlıkları için çaba gösteren kadın-erkek kahramanlar da yarattı. 7 Mısırlı ve bir Faslı kadın bu süreçte yaşadıkları zorlukları anlatarak, anne, baba ve kardeşlerinin koronaya yakalanma ve karantina günlerini anlattı.
Nihal: Annemin hem doktoru hem de psikoloğuydum
Kahire’nin güneyindeki Beni Suveyf kentinde yaşayan ve koronayı atlatan 29 yaşındaki Nihal Zen, kendisinin ardından annesinin de de koronala yakalandığını belirterek, doktor ve arkadaşlarının kendisinin iyileşme sürecinde verdiği tavsiyelerle annesini iyileştirdiğini kaydetti. Annesinin iyileştirme sürecine ilişkin Nihal, “Annemin hemşire, doktor, psikoloğu ve her şeyiydim. Bu nedenle süreci bir doktor gibi takip ediyordum. Doktor arkadaşlarla iletişim kuruyordum. Bir hemşire gibi ateş, oksijen gibi önemli konuları takip ediyor ve psikolojik yönden de destek veriyordum. Annemin durumu kimi zaman düzeliyordu kimi zaman da kötüleşiyordu” diyerek, yaşadığı zorlukları anlattı.
Emine: Hastalığın bütün ayrıntılarını öğrendim”
Fas’ın Sela kentinden olan Emine M. adındaki kadın da annesinin koronaya yakalanması ve kalp krizi geçirmesi nedeniyle çok korktuğunu söyleyerek, “Bu dünyada annemden başka kimsem yok. Eğer annemde yaşamını yitirirse, benim için yaşamın bir anlamı kalmıyor. Annem koronaya yakalanmadan önce ağabeyim trafik kazasında yaşamını yitirdi. Virüsün evimize girmemesi için bütün malzemeleri aldım. Aynı zamanda hastalığın ayrıntılarını ve enfeksiyonunu öğrenmek için doktorları takip ettim. Hastalığın bütün ayrıntılarını öğrendim. Biyoloji öğrencisiyim. Bu nedenle buradan da yararlandım. Hastaneye gidiş gelişlerde şoförlerin haksızlıkları karşısında bir araba bile aldım” dedi.
Duha’nın mücadelesi
El Deqheli ilinden olan 20 yaşındaki Duha Esker ise, virüse yakalanan babasının durumunu takip ettiğini ve daha sonra annesinin de virüse yakalandığını ifade ederek, “Annemin telefondan bahsettiği belirtilerin korona belirtileri olduğunu öğrenince çok korktum. Önce ne yapacağımı bilemedim. Sonra onların yanına gittim. Babamın ateşi 39 ile 40 arasındaydı. Bazen düşüyor bazen de yükseliyordu. Ama annemin ateşi sürekli yükseliyordu, hiç düşmüyordu” diyerek, yaşadığı korkuyu anlattı.
“Annem 12 gün babam da 5 günde iyileşti”
Eczacı olan Duha, virüsün ilacı olan ilk adımlardan biri olarak babasını annesinden uzaklaştırarak her birini bir odaya koyuyor. Anne ve babasının durumuna göre onlara yemek hazırlayan Duha, aynı zamanda onların ilaçlarını da kendilerine veriyordu. Annesinin 12 günde babasının ise 5 günde iyileştiğini söyleyen Duha, anne babasının virüsü yaymaması ve önünü alamadığı misafirlerle büyük mücadele ettiğinden söz ediyor.
Ayrıca, benzer durumlar yaşayan İskender’den İsra Salih, El-Mensur ilinden İman E, El-Eqser’den Selwa Eli, El-Zeqaziq’den Meyada Hesen ve İskender’den Şerin El-Seyid de yaşadıkları benzer zorlanma ve hikayeleri anlattı.